KİME VE NEYE HİZMET EDİYORSUNUZ?

 

Merhabalar sevgili dostlar,

Amerika'daki gazetede çıkan “Uludere İstihbaratını ABD verdi” haberi hala gündemdeki yerini koruyor.İlk yazımda şunu demiştim eğer bu haber bu şekilde servis ediliyorsa bunun arkasında başka nedenler vardır.Gün geçtikçe bu haberin arkasındaki niyetlerde yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Özellikle benim anlayamadığım ve hala algılayamadığım bir şey var,Bizim yazar çizer ekabir ve siyasetçilerimiz Kendi Cumhurbaşkanına,Başbakanına,Genel Kurmayına,Bakanına güvenmiyor ABD de yayımlanan bir gazetenin iddialarına güvenip salvo atış yapıyorlar.Eğer bu ülkenin Cumhurbaşkanına,Başbakanına,Genel Kurmayına güvenmiyorsanız tek kelime söyleyebilirim o zaman siz güvendiğiniz yerlerde yaşamınızı idame ettirin.Hangi sistemi beğeniyorsanız hangi dünya ülkesinin idari şekli veya kadroları hoşunuza gidiyorsa sizlerde oralara doğru ufaktan ufaktan yol alın.

Saydığımız makamlar ve bu makamların görevleri çocuk oyuncağı değil basit hiç değil.Eğer bu makamlara güvenilmiyorsa ortada büyük bir boşluk var demektir.Ve bu güvensizlik boşluğunu birileri illegal bir şekilde doldurmaya çalışır ve abuk sabuk şeyler iddia ederek konuşarak,hatta ve hatta bunu eylemlere dönüştürerek ortalığı karmakarışık hale getirebilirler.

Dün bu makamlarda olanlara malum yazar çizerler ve siyasetçiler güven duyuyorlardı. Hatta başları sıkışsa çareyi o makamlarda görüp medet umuyorlardı. Son 10 yılda değişen ne oldu o makamların görev ve yetkilerinde de sizler güvensizlik ortamı meydana getirip o makamlarda görev yapanları milletin huzuruna başka başka şekillerde çıkartıyorsunuz.

Türkiye Cumhuriyetinin siyasi hayatında geçmişte makamlarda bulunan insanların bir takım garip ve çarpık ilişkiler içerisinde oldukları gün ışığına çıkarken ve onlarla sizler işbirliği yaparken sahi ne oldu. Alemi kendiniz gibimi zannediyorsunuz? Siz geçmişte güvensizlik duyduğunuz halde bir takım ideolojiler uğruna sesinizi çıkartmazken yutarken her şeyi şu anda mevcutları da onlar gibimi zannediyorsunuz? Zamanında ağlama duvarı yaptığınız ve her ağladığınızda çocuklar gibi ağzınıza şeker veren o makamlar artık eskisi gibi değil.Bırakın artık o eski alışkanlıklarınızı.

Ortada sadece tek bir şey var hazımsızlık. Hazmedemiyorsunuz kendinizden olmayanların devletin tepesinde devleti idare etmelerini. Sanki bu milletin ve devletin tek sahibi sizsiniz,sizden başka herkes bu millete ve devlete ihanet edebilir,Sizden olmayanlar potansiyel bir hain sanki.

Geçmişten günümüze doğru bir yolculuk yaptığımızda ATATÜRK'ÜN kurduğu devletimiz asla hak ettiği yerde değildir. Bugün dünyanın ilk 5 in içerisinde süper güçlü bir devlet olmamız gerekirken bu uğurda büyük bir zaman kaybı yaşadık. Hala neredeyse kaplumbağa gibi yerimizde sayıyoruz.Kimlerin sayesinde dersiniz?

Bu gün geldiğimiz nokta artık insanımızın başının dik olarak gezebildiği bir noktadır.Dün dünya ülkeleri Türkiye'nin adını bile bilmezken,borç para istediğimiz dönemlerde kapılar yüzümüze kapanırken ve dünya kamuoyunda hindi olarak kabul edilirken,yokluklar kıtlıklar ve sefaletle boğuşurken, bugün geldiğimiz noktayı açık ve net bir şekilde görmemiz gerekiyor. Eğer bunu göremiyorsak demek ki gözlerimiz kör veya sadece at gözlüğü takıp gözlerimize burnumuzun uçunu görüyoruz.

Yokluklar, işsizlik ve geçim sıkıntılarından bahsedenler dünyanın gelişmiş ülkelerinde yokluk sefalet açlık ve işsizliği görmüyorlar demek ki. Dedim ya at gözlüğü ile bakıp birde gözlerine kapkara gözlükler takıyorlar.

Kamuoyunda Uludere olayları ile hükümetin üzerine gidenler aslında akıllarındaki soruları bir türlü sormuyorlar.Zira akıllarındaki bu soruların cevaplarını kendileri de biliyorlar.Uludere de yaşananlar ve o bölgede sınırlarımızda yaşananların gerçeklerini bildiğiniz halde ağa babalarınız istediği ve yetiştirildiğiniz zihniyet üzerine yazıp çizmeye konuşmaya devam ediyorsunuz.Oysa acı gerçekleri sizlerde biliyorsunuz.

Nasıl ki tarihte Türkmen olan olan AKKOYUNLULARIN başkenti DİYARBAKIR'I bizlere başka türlü lanse etmeye çalışıyorlarsa, Nasılki emperyalizmin emir komutası altında bu topraklardan Türk'ü silip atmak istiyorlarsa,Nasıl ki sevri hortlatmak istiyorlarsa,nasıl ki Türkiye Cumhuriyetini zayıf güçsüz ve aciz bırakmak istiyorlarsa bu düşüncelere çanak tutan yerli işbirlikçiler bugünde her fırsatta devletin en tepesindeki kurumları zayıflatarak vatandaşın gözünde güvenirliğini yitirmiş bir hale getirmek istiyorlar.

Cumhurbaşkanlığı makamını,Genel Kurmay Başkanlığı Makamını,Başbakanlık makamını yıpratmak aşağılamak küçük duruma düşürmek,zor duruma düşürmek sizlere ne kazandıracak.Sizler bu devletin içerisinde bu bayrak altında yaşamayı kabul etmiyormusunuz?

Sizler evlerinizdeki yatak odası sırlarınızı başkaları ile paylaşıyorsunuz demek ki. Ama bizim yapımız öyle değil beyler. Bizim midemiz o kadar geniş değil beyler. Türkiye Cumhuriyeti her kurumu ile bir bütündür. Ve devletimizin bekası birliği beraberliği için de bizler elimizden gelen her şeyi yaparız. Emperyalizmin uşakları tarafından aramıza atılan ve atılmak istenen saçma sapan iddialara ve yalan gerçeklere inanmayız.

Türk Milleti demokrasi çerçevesinde artık hem ülkemizde hemde dünyada olanları oturduğu yerden çok iyi takip edebiliyor.Artık hiçbir şey eskisi gibi değil.

Amaç Üzüm yemekse hep birlikte üzüm yiyelim ama amaç bağcıyı dövmekse hele bir durun bakalım bağcıyı da dövdürtmeyiz sevsekte sevmesekte.Zira bu ülke bizim,Yaşanacak Başka bir TÜRKİYE yok.

Sevgi ve saygılarımla..

ALLAH (C.C) YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN….

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR