Şevki Yıldırım

Şevki Yıldırım

Kadının Mülkiyeti Kime Ait

Tuhaf bir başlık değil mi? İlk okuduğunuzda sizi tedirgin ediyor ama mevcut uygulamalara baktığınızda aslında tam olarak da doğru kavram bu: Kadının Mülkiyeti. Kimse erkeğin mülkiyetinin kime ait olduğunu sorgulamıyor, çünkü o kendine münhasır bir varlık. Ancak kadın korunması gereken bir varlık olarak bakıldığı müddetçe mülkiyetini de kendi başına taşımakta muktedir değildir.

Hemen her ay bianet.org üzerinden o ay içerisinde erkeklerin kaç kadın öldürdüğünü yayınlıyoruz. Sayı olarak baktığınızda pek bir anlamı olmayabiliyor ama her birinin tek tek öyküsünü incelediğinizde dehşete kapılmamak mümkün değil. Bu konuyu incelemeye değer bulmamız aslında 28 Eylül Geleneksel Ödüllü Yarışma Jüri toplantısındaki bir sohbetten çıktı. Dr. Erdal Atabek bu konuya dikkatlerimizi çekti. Ateşli silahlar ve kesici, delici aletler ile işlenen suçlar kapsamında kadına yönelik şiddet her zaman ilgi odağımızdaydı ancak ardındaki sebepleri irdelemek açısından bizim zihnimizde bir ışık yaktı diyebiliriz. Gerçekten rakamları açıp, içine tek tek baktığınızda bir genel model ile karşılaşıyor muyuz? Bu ilk akla gelen soruydu. Bunun cevabı evet ise bu modelin oluşma nedenleri nelerdir? Buna bakmak hemen ikinci sırayı almalıydı.
(Umut Vakfı)


KALEM SİZDE

Tarih boyunca  görülmüştür ki, savaşı her zaman  siyasetçiler, siyasi iktidarlar çıkartır. Ölümler ve zulümler olur

Yine tarih boyunca görülmüştür ki, yazarlar, gazeteciler, aydınlar uluslar, halklar arasında kardeşlik , dostluk barış köprülerini kurar.Siyasetcilerin yarattıkları kötülükleri temizlemeye çalışırlar.

Şimdilerde orta doğuda özellikle komşumuz Suriye de  savaş bulutları dolaşıyor.

Daha birkaç ay önce Bizim başbakanımız ile Suriye devlet başkanı Şam'da bir araya geldiler, mutlu pozlar verdiler.vizeleri kaldırdılar.

Ancak şimdilerde bizim başbakanımız,iktidar  temsilcilerimiz Suriye ile savaş çığlıkları atanlarla birlikte  ortak açıklamalar yapıyorlar.Ortadoğuda ilahlar, emperyalist güçler kurban istiyor.Bu kurban Suriye.Oysa Suriye de, rejimi de 3-5 ay önceki  aynı Suriye, aynı yönetim.Siyasetciler yine halklar arasında savaşı kışkırtıyorlar.
(Ahmet Abakay)
****

ADALET MÜLKÜN TEMELİYDİ
(Recep Keleş)
****

Benim sende çekip alamadığım, alıp da gidemediğim, kimseye diyemediğim,
nefes alan bir yanım var. .. Ya al götür kalanımı, ya gel tamamla eksik
kalan yanımı"...!!!
(Cemil Şahin)
****

Tanıdınız mı?

EMİR BALIK MARKET KATKILARIYLA

Samsunluyu balık-ekmeğe doyuralım kampanyamıza  tüm hızımızla devam ediyoruz. Ta ki siz balık-ekmekten bıktık diyene kadar da devam edeceğiz. Şimdi size bir fotoğraf sunacağız. Fotoğrafı tanıdıysanız cevaplarınızı Saat 17.00'e kadar bekliyoruz. Dünkü fotoğrafımızda İstijklal Caddesi'nde yürüyen kadınlar vardı. Doğru cevabı  bilen Saniye Uysal oldu. Kartı bizde. Bugünkü fotoğrafımızı tanıdınızsa  Cevaplarınız için adresimiz [email protected] veya [email protected] Tel: 420 04 28 Emir Balıkçılık tel: 435 50 51

Günün Fotoğrafı

ARZ EDERİM EFENDİM

Büyük şirketlerden birisinin genel müdürü, gerçek bir klasik müzik aşığıymış.
Günlerden bir gün, şehre ünlü bir orkestra gelmiş. Vereceği konserin en önemli parçası da Schubert'in meşhur 'bitmeyen senfoni' siymiş'.
Genel müdür bu eseri dinlemek için çok hevesli olmasına rağmen, işi nedeni ile, konsere gidemeyeceğinden, gelen davetiyeyi şirketin İnsan Kaynakları Müdürü'ne vermiş ve 'lütfen bu konsere git ve bana izlenimlerini aktar' demiş.
Genel müdürden aldığı talimatla konsere giden müdürden, ertesi gün bir değerlendirme raporu gelmiş.

" Sayın genel müdürüm ,

1- Dört obuacı konserin önemli bir süresinde boş oturdular. Bunların sayısı azaltılırsa konsere daha çok katkıda bulunurlar.
2- Orkestrada on iki kemancı var. Bunların hepsi aynı anda hareket ediyorlar, ve aynı notaları seslendiriyorlar. Bence ciddi bir yanlışlık. kesinlikle personel tasarrufu yapılmalıdır.
3- Onaltılık notalara ağırlık verilmiş. Doğrusu büyük ziyan. Seyirciler sekizlik ve onaltılık notalar arasındaki farkı anlamaz. bu nedenle; onaltılık notalarla eser çalarak yüksek ücret alan elemanlar yerine, sekizlik notaları çaldırıp, düşük ücretle çalışan stajyerler kullanılmalıdır.
4- Yaylı sazlarla işlenen pasajlar, nefesli sazlarla aynen tekrarlanıyor. bu durum gereksiz tekrardan başka bir şey değildir.

dolayısıyla; tekrarlar önlendiğinde, iki saatlik konser yarı yarıya inecektir.

özet olarak sayın genel müdürüm; eğer Schubert bu önlemleri alsaydı 'bitmemiş senfoni' kesinlikle biterdi.

arz ederim efendim."

ŞEVKİ YILDIRIM OBJEKTİFİ


ERKEK GÜZİN ABLA

Sevgili Erkan Ağabey..
Bana yardımcı olursunuz diye size yazıyorum..
Geçen gün işe giderken kocamı her zamanki gibi evde TV seyrederken bıraktım.
Arabamla daha 500 metre gitmedim ki motoru stop etti. Hayli uğraşıp
çalıştıramayınca kocamdan yardım almak için eve geri döndüm.
Eve girince gözlerime inanamadım.. Kocam komşunun kızı ile yatağımızda. .
Ben 32, kocam 34 yaşında. Komşunun kızı ise 22.. Biz 10 yıldır evliyiz..
Yakalanınca resmen çöktü ve itiraf etmek zorunda kaldı..
6 aydır birliktelermiş... Ne yapmalıyım lütfen bana yardım eder misiniz?..
Ayşe..

----------------------------------------------
Sevgili Ayşe;

Hava soğuksa, hele bu tip kısa mesafelerde motor ısınmadan bastıysan
arabalar genelde bunu yapar.. Kaputu aç yakıt borularına şöyle bir bak, ezilme, çöküntü gibi bir şey var mı?..
Manifolt bağlantılarını ve karbüratörü gözden geçir. Eğer bunlar sorunu çözemezler ise sorun yakıt pompasında olabilir..
Bujilere yeterli benzin gelmiyordur. (Araban tüplü mü benzinli mi dizel mi yazmamışsın) Yoksa daha da yardımcı olabilirdim..
Erkan ağabey'in..

GÜZEL SÖZ

Hiçbir zaman gökten gül yağmaz daha çok gül istersek daha çok fidan dikmemiz gerekir.
George Elıot

İLÇESİNİN KAHRAMANI

Samsun'un Kutlukent Beldesi'nde 1959 yılında dünyaya gelen Hayati Tekin ilköğrenimini doğduğu köyde, ortaöğrenimini Samsun Atatürk Ortaokulu ve Samsun Endüstri Meslek Lisesi'nde tamamladıktan sonra Ankara Gazi Üniversitesi Mimarlık Fakültesi'nden 1984 yılında mezun oldu. Askerlik Görevini tamamlayarak 1987 yılında DSİ'de göreve başlayan Hayati Tekin 1990 yılında DSİ'den ayrılarak Samsun Büyükşehir Belediyesi'ne geçti ve 1994 yılında Büyükşehir Belediyesinden serbest çalışmak üzere ayrıldı. 1999 yılı yerel seçimlerine CHP'den aday olarak katılarak seçimleri kazandığı Kutlukent Belediye Başkanlığı görevine başladı. 2004 yılı yerel seçimlerinde tekrar Cumhuriyet Halk Partisi'nden aday olan Hayati Tekin açık farkla seçimi kazanarak Kutlukent Belediye Başkanlığı görevine kaldığı yerden devam etti. 2009 Yılında Tekkeköy Belediye Başkanlığına DSP'den aday olarak seçimleri kazanan başkan Tekin Tekkeköy Belediye Başkanı olarak görevne devam etmektedir. Hayati Tekin sadece mesleki becerileriyle değil, aynı zamanda vatandaşlar, meslek kuruluşları ve müteşebbislerle diyaloğu, sorun değil çözüm üreten kararları ve sonuç alıcı çalışmaları, gösterişten uzak mesai kavramı olmayan çalışma temposu ile tanınmakta. Hayati Tekin kültürden sağlığa, ulaşımdan spora, organize sanayi bölgesi kuruluşlarından küçük esnafa kadar hemen her dalda ilçesinin kalkınması ve büyümesine tesir edecek bütün yatırımların yapılması ve hizmete sunulması için gece gündüz demeden çalışan bir belediye başkanı.

YAŞAMDAN BİR KESİT

Adı Dursun Porsuk. 85 yaşında. Karayollarından emekli olduğu 1986'dan beri simit satıyor. Dursun Porsuk, "Hayat çok kötü ve acımasız. Karayollarından emekli olduk. Sonra simit satarak geçinmeye başladık. Eskiden günde 200 simite kadar satardık, ama şimdi 50 simiti bile zor satıyoruz. Ben simiti hep aynı yerde Merkez Bankası-İş Bankası-Merkez Postanesi arasında satıyorum. Samsun'un en işlek, en hareketli caddelerinden biri burası." diyor. Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Kenan Şara'ya şikayetlerini dile getirdiğini, ancak hiçbir sonuç alamadığından yakınan Dursun Porsuk, 3 yıl önce yangında evini kaybettiğini de anlattı. Simit satıcılarının 4 tanesi 1 liradan simit sattığını bundan kazanç elde edilemeyeceğini dile getirdi

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şevki Yıldırım Arşivi
SON YAZILAR