GÜLER MİSİN?  AĞLAR MISIN?

Gazetecilik mesleği öyle enteresan bir meslektir ki anlatamam, iyi niyetli değilseniz veya birilerinin menfaatini gözetmek adına kaleminizi çalıştırırsanız toplumu öyle kötü yönlendirirsiniz ki aklınız şaşar. Bizde bu çarpıtmalar nedeniyle gazete kurduğumuzu da unutmayın, siz ne yaparsanız yapın art niyetli insanların menfaatine ters düşecek bir şey yaparsanız veya onların istediklerini yapmazsanız havada uçan kuşu tutsanız onlara yaranma şansınız yok. Bugün bu minvalde bir konuyu ele alacağım, bundan tam on üç yıl önce Büyükşehir Belediyesinin yaptığı bir imarla ilgili yazdığımız köşe yazıları ve haberler sonucunda Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmış, ardından olay mahkemeye intikal etmiş ve imar planları iptal edilmişti. Olay neydi derseniz eskiden Yimpaş olarak bilinen yerin karşısında bulunan istiklal Caddesinin başındaki İlkadım Belediyesine ait otopark alanı bir işadamının merhum cezaevi arkadaşım Kayıkçı başıyla birlikte anlaşarak, önce imar planı yaptırdılar ardından da binayı işadamı satın aldı. Bina eski adliye ve Ziraat Bankası olarak kullanılan şimdilerde altında ayakkabıcı, çanta tamirciliği yapan esnafların bulunduğu bina Büyükşehir Belediyesi’nindi. İsmini vermeme gerek yok, hepinizin tanıdığı, bildiği ve sürekli bu tip işlerle kamuoyunun gündeminde olan bir iş adamı bu binaya talip oldu ancak binayı almadan önce merhum Kayıkçı başıyla oturdu anlaştı, ilkadım Belediyesi’nin arsası olan öndeki otoparkı o binayla şuyulandıran bir imar planı yaptılar. Ardından da binayı o işadamı satın aldı ve ilkadım Belediyesinin kapısına dayandı. O dönemde de Necattin Başkan görevdeydi, ilk dönemiydi, arsayı işadamına vermek istemiyordu, müstakilen kendi arsasına bir otopark veya farklı bir çalışma yapmak istiyordu. Ancak işadamı alttaki binayı satın almadan önce Büyükşehir Belediyesine 1/5000 lik imar planı yaptırarak öndeki arsayla şuyulandırınca İlkadım Belediyesinin eli, kolu bağlandı anlaşma yapmak zorunda kaldı.

Bizim uyanık işadamı ilkadım Belediyesi ile anlaşmayı yapar yapmaz inşaat ruhsatı almaksızın arsada çalışmalar başlattı, fore kazık çaktı, ardından etrafını çevirip İlkadım ve Büyükşehir Belediyelerinin katkıları ile ilanları astı, yani kaçak inşaata başladı. Biz anında olaya müdahil olup Cumhuriyet Savcılıklarını göreve çağırdık, haberler yaptık, köşe yazıları yazdık, imar mevzuatına göre yapılan planların yasaya uygun olmadığını yazdık. Bunun üzerine Cumhuriyet Savcılığı soruşturma başlattı, bizi de çağırıp ifademizi aldı, olayı anlattık, emin olun Cumhuriyet savcıları şaşırıp kaldılar. Mahkemeler hem yapılan 1/5000 lik planı iptal ettiler, hem de olayla ilgili davalar devam etti ve sonunda bu işadamı da hapis cezası aldı. Ama adam o kadar enteresan bir adam ki anlatamam, önce Ruhsat almadan yaptığı fore kazıkların parasını almak için Belediyeleri mahkemeye verdi, sonuç ne oldu bilmiyorum. Ardından alttaki mülk sahiplerine sormadan binaya çürük raporu alıp, yıktırmaya kalktı ama bina sahipleri itiraz edip, binanın sağlam olduğu yönünde karar çıkardılar ve bina yıkılmaktan kurtuldu.

Daha sonra Danıştay’a müracaat edip, mahkemenin iptal ettiği planların uygulanmasını talep etti, her ne hikmetse Danıştay da bunca delile, belgeye ve imar mevzuatına rağmen bunu uygun buldu. Büyükşehir Belediye Meclisi bu yönde bir imar planı çalışması yapınca İlkadım Belediyesi çok haklı olarak imar mevzuatını ortaya koyup kendi arsasının müstakil olduğunu, şuyulandırmak için yasal herhangi bir neden olmadığını, imar planının plan usullerine göre yapılması gerektiğini söyleyerek imar planını yasalara uygun bir biçimde binayla arsayı ayırarak yani işadamına o arsayı peşkeş çekmeyecek şekilde imar planı yaptılar. Burada açık ve net şunu söylemek istiyorum ki bunu yalan meclis üyelerini tebrik ediyorum, kamu yararı budur, birilerinin menfaatine göre değil, kamunun menfaatine göre bir imar planı olmuştur o plan.

Şimdi bu uyanık işadamı Danıştay’ın verdiği kararı alıp soluğu Cumhuriyet savcılığında almış, meclis üyeleri kamu görevlisi sayıldığından haklarında soruşturma yapılabilmesi için içişleri Bakanlığının soruşturma izni vermesi gerekmekte. Cumhuriyet savcılığı bu prosedürü yerine getirmek üzere İçişleri Bakanlığından izin istiyor, içişleri Bakanlığı ise konuyu güzelce bir araştırıyor, yapılan imar planlarının plan uygulama tekniklerine ve yasalara uygun olduğunu, hatta yapılan planlara şikayetçi işadamının yasal süresi içinde itiraz etmediğinden hakkını kaybettiğini, bu nedenle de soruşturmaya izni vermiyor. İşi bilmeyen veya aldıkları reklamların hakkını vermek isteyen bazı işgüzar gazeteci arkadaşlar olayı öyle enteresan haber yapmışlar ki aklınız durur. Dersiniz ki yapılan imar planında kamu yararı yok da şahıs yararı var, oysaki yapılan imar planı tamamen kamunun lehinde uyanık işadamının aleyhinde bir plan bu duruma gülecek miyiz yoksa ağlayacak mıyız siz karar verin diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR