ENERJİ…SİNERJİ…

 

Merhabalar sevgili dostlar,

Günün haberlerine göz gezdiriyorum bir baktım hem şaşırdım hem de mutlu oldum. Büyüme hızında Çin'den sonra dünya ikincisiyiz. Ülkemizdeki değişim ve gelişim gerçekten takdir edilecek boyutta bunu açıkça kabul etmek zorundayız. Ama bir gerçeği daha kabul etmek zorundayız o da insanlarımızın içerisinde bulunduğu ekonomik sıkıntılar. Her gün gelen zamlar tabiri yerinde ise bıktırdı insanlarımızı.

Dünya ülkelerinin en büyük problemi ENERJİ…

Enerji ihtiyaçlarını karşılamak için her türlü yol deneniyor. Bizim gibi ülkeler enerjide dışarıya bağımlı halde olduklarından dolayıdır ki elde edilen gelirlerin büyük bir bölümü bu sayede dışarıya gitmektedir. Kendi enerji ihtiyacımızı kendimiz karşılamalıyız ve hatta dünyaya enerji ihraç etmeliyiz.

Bu sözümüz çok garip değil mi? Enerji darboğazından Enerji ihracatına büyük bir uçurum var gibi gözüküyor. Ama gerçek hiç de böyle değil.

Ahşap Korumada, Askeri ve zırhlı araçlarda, Askeri amaçlı kullanımlarda, Atık temizleme de,Cam elyaf ve borcam da,Cam sanayinde,Deterjan sanayinde,Elektronik ve Bilgisayar sanayinde,Enerji sektöründe,Enerji üretimi ve Isı depolamada,Fotoğrafçılık ve görüş sistemlerinde,Füze uçuş yakıtlarında,İlaç ve Kozmetik Sanayi inde,İletişim araçlarında,İnşaat ve Çimento sektöründe,Kağıt Sanayi inde,Kauçuk ve Plastik Sanayi inde,Kimya Sanayi inde,Kozmetik de,Makine sanayi inde,Nükleerde,Otomobil yastıklarında,Antifrizde,Sağlıkta,Seramikte,Spor Malzemelerinde,Tekstilde,Tıpda,Ulaştırmada,Uzay ve Havacılıkda,Yakıt uygulamalarında,Fiber Optikde,Kompozit malzemelerde,Manyetik CihazlardaBoya'da ve daha birçok alanda kullanılabilen, Dünyanın bu alanlarda 700 yıllık ihtiyacını karşılayabilecek olan,Dünya ülkelerinde üretim ve rezerv olarak %72 lik bir paya sahip olan, Balıkesir, Kütahya, Bursa ve Eskişehir'de bulunan bu madenin ne olduğunu biliyormusunuz?

Evet sevgili dostlar garip ama gerçek olan bu maden BOR madeni olup ve biz böyle bir güze sahipiz.Ama değerlendirme safhasında biz bu madeni işlenmemiş olarak ham olarak satıp işlenmiş olarak geri alıyoruz.Örnek olarak 1'e satıp 15'e geri alıyoruz.

Dünya bor rezervinin yüzde 70'i Türkiye'de. Bizi yüzde 13'le ABD izliyor. Rezervlerini yıllar önce kullanmaya başlayan Amerika'nın, kendi topraklarından çıkarabileceği miktar gittikçe azalıyor. Bor zengini Türkiye ise bu potansiyelini ancak ham bor ürünü satarak değerlendirebiliyor. Mamul bor ürünleri üretebilmek için gerekli teknoloji Türkiye'de yok. Çünkü Batılı ülkeler bor teknolojisini bize vermeyi hep reddediyor. Ham cevher olarak adeta sudan ve kumdan ucuza sattığımız bor, bize pahalı ithal ürünler olarak geri dönüyor.

Dünya'da Bor madeni ile çalışan araba motorları,arabalar üretildi ve gözler Türkiye'de, Avrupa Bor teknolojisinin ülkemize girmesini engellemek için her şeyi yapıyor.Siz çıkartın biz üretip dünyaya satalım diyorlar.

Bu teknolojiyi getirmek kurmak kaç para diye sorabilirim. Eğer Bor Madenini işleyen teknoloji dünya da varsa ki var bizde niye yok?

Enerji diye diye bağırıp duruyoruz, Zamlar altında kvranıyoruz ama bu teknolojisi bir türlü geliştirip üretime geçemiyoruz. Ne kadar garip değimli? Gariplik bu kadar da değil bu konuda ama anlatacaklarımız o kadar uzun ki BOR, URANYUM VE TORYUM madenlerimizi bir masaya yatırmak lazım.

Geçtiğimiz mart ayında bakanlar kurulundan Bor madenin işlenmesi ile ilgili özel sektöre yeşil ışık yakıldı. Gerekçe olarak ta BOR madenini işleyen modern tesislerin yapılması gerekliliği vurgulandı. Yapılan düzenlemeler her ne kadar özelleştirme gibi görünmese de işletme hakkı devri ve kiralama yöntemleriyle örtüşen bir özelleştirme sonucu ortaya çıkmıştır. Mülkiyeti bize ait olacak taşeronlara işler devredilecek. Burada önemli olan hem bu taşeronların kimler olacağı hem de yarınlarda diğer kar eden kamu işletmeleri gibi bu işletmeninde satılıp satılmayacağı.

Ne taşeronlara ne de Özelleştirmeye ihtiyacımız var bu konuda. Böylesine büyük bir güç yatırımcılara açılması stratejik bir hata olur. Gereken iyileştirmeleri devlet kendi ile yapmalı, gereken tesislerin yapılmasını sağlamalıdır.

Sevgili dostlar,

Birde Türkiye'deki yer altı madenlerinin işletilmesi hakkı ETİBANK'A aittir.Ortalıkta bir dizi dedi kodu.Etibank'a ortak olarak yabancı bir şirket ortak olmuş.Yetkililerin açıklamalarına göre böyle bir ortaklık söz konusu değil.Ama dediğimiz gibi iyileştirmeler yapılırken ileriki zamanlarda bununda olmayacağını kimse tahmin edemez.


Tüm dünya ülkelerinin olduğu gibi bizim de enerjiye ihtiyacımız var. Çareyi başka yerlerde aramaktansa kendimizde aramamız en doğru hareket olur. Anadolu topraklarında cevher var, Anadolu topraklarında bereket var. Yapmamız gereken sadece ve sadece bu topraklara sahip çıkmaktır.


“TÜRKİYE TÜRKLERE BIRAKILMAYACAK KADAR BÜYÜK ÜLKE” denmesinin altında çok ama çok farklı şeyler var.

Sevgi ve Saygılarımla.

ALLAH(C.C) YAR VE YARDIMCINIZ OLSUN..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR