DOĞRULARI DA YAZACAĞIZ YANLIŞLARI DA

Öncelikli olarak şunu belirtmek isterim ki siz değerli okurlarımızın yapıcı eleştirilerine saygılıyım, ancak binlerce okuru olan bir insan olarak her okuru mutlu etme imkanımızın olmadığını da bilmenizi isterim. Bu fakirden başka bu kadar uzun köşe yazısı yazıp da bu kadar çok okunan yerel köşe yazarı var mı bilemiyorum. Takdir ederseniz ki sadece gazetecilikle meşgul olmuyoruz, farklı işletmelerimiz de var, onlar olmasa ayakta durma imkanımız olmazdı, hal böyle olunca da işlerin yoğunluğundan her gün yazamıyoruz. Her gün yazamayınca da konular birikiyor iki veya üç konuya değinmek zorunda kalıyoruz, bunu da yapmak için konumuza girmeden önce diyerek söze başlama mecburiyetimiz olunca bazı okurlarımız bunu eleştiriyor. Onların eleştirilerine saygı duyarım ancak benim tarzım da bu değiştirmeye kalkarsam fabrika ayarlarım bozulur, o yüzden sizlerden tarzımı mazur görmenizi istirham ediyorum. Bugünkü köşe yazımda da iki konuya değinmek istiyorum, bunlardan ilki bir önceki köşe yazımda belirttiğim OMÜ deki Ameliyathaneye Başörtüsü ile girme olayıdır, bu konuda akrabası olduğu halde hakikati söylemekten geri kalmayıp, inancının gereğini yerine getirerek dik duran Haluk Tan kardeşimi tebrik ediyorum, Allah ondan razı olsun dün ziyaretime geldi dediklerimin arkasındayım bana babamın vasiyeti Haktan ayrılmamayı emrediyor, doğru neyse onu söyledim dedi. Yeni bir bilgiye daha ulaştım, İntörn öğrencinin kıyafetinin Ameliyathane kıyafeti olduğunu öğrendim. Fakülte yönetimi son sınıf öğrencilerine Ameliyathane kıyafeti dikmelerini söylemiş, kızcağız da diktirip o giysiyi giyerek başına da Başörtüsü bağlayarak geldiğini öğrendim bu detay benim için çok önemliydi, neden önemliydi derseniz bazı kesimler öğrencinin ameliyathane kıyafeti ile gelmediğini iddia etmekteydiler, öyle değilmiş. Ayrıca yazıyı okuyan birkaç Avukat arkadaş aradı dediler ki OMÜ yönetiminin size gönderdiği yazıda hem soruşturma açıp, hem de fiziki temas yok demesinin hukuk dilinde İHSASI REY olduğunu yani soruşturmayla ilgili fikrini önceden beyan anlamına gelebileceğini, o nedenle bu soruşturmadan sağlıklı bir sonuç çıkmasının  mümkün olmadığını söylediler. Benim kimsenin şahsıyla işim yok ama inancıma yönelik yapılacak her şeyin karşısında olacağımı, Dinimin emirlerine karşı gelenlerle her ortamda mücadele edeceğimi belirtmek isterim diyerek bu konuyu şimdilik olmak kaydı ile kapatıyorum.


   Gelelim ikinci konumuza malumunuz geçtiğimiz günlerde İlçe Milli Eğitim müdürlüklerinde atamalar yapıldı, atanan arkadaşların bir kısmını tanımakla birlikte bir kısmını hiç tanımıyorum. Bazı meslektaşlarımız atamalarda torpil olduğundan dem vurmuşlar, şunu açıkça söylemek isterim ki bu tür atamalar her iktidar döneminde siyasetçilerin verdiği kararla olur. Ancak yaptığım araştırmada atanan arkadaşlarla ilgili olumsuz bir durumun olmadığını da belirtmek isterim, atanan arkadaşların bir kısmının eski siyasetçilerin veya il Milli Eğitim Müdürünün akrabası olmaları haksız yere atama yapıldı anlamına gelmez. Bir tanesinin paylaşımı çok dikkatimi çekti, daha önce Ak partinin Cumhur İttifakına dahil olmadığı dönemde en büyük Ak partili olduğunu ilan ederek atanan bu arkadaş şimdi Merhum Türkeş’in ölüm yıldönümünde facebook hesabından yayınladığı şiir, özlem ve hasreti hiç şık olmadı, insan ya göründüğü gibi olacak yada olduğu gibi görünecek. Bürokratın işi bu tür siyasi paylaşımlar yapmak da değil, siyasi görüşünü kalbinde taşıyacak, siyaset yapmak isterse memuriyeti bırakıp siyasete girecek.


   Milli eğitim camiasından bazı şikayetler geldi, şikeyetlerde okul müdürlerinin velilere mesai saatleri dışında cep telefonundan aramayın, arayacak olursanız normal hat telefonundan arayın şeklinde uyarılarda bulunduğu yönünde. Hatta bazı öğretmenlerin özel sorunlarını öğrencilere yansıttığı da iddialar arasında. Emekliliği gelmiş altmış yaş üstü öğretmenlerin heyecanlarını yitirdikleri verimli olmadıkları yönünde de şikayetler var. Sınıf öğretmenlerinin başarısız olan öğrencilerin neden başarısız olduklarını hatta bazı sınıflarda büyük oranda başarısızlıkların olduğunu bununla ilgilenilmesi gerektiği yönünde de şikayetler alıyoruz. Öğrenci velileri bunu neden bize getirip idareye veya öğretmenine söylemiyorlar derseniz benim geçmişte bu minvalde çok olaylar geldi başıma, şikayet edince öğrencisinden öğretmenine, velisinden idarecisine herkes size düşman kesiliyor, şikayeti yaptığınıza bin pişman oluyorsunuz. Yeni atanan ilçe müdürü arkadaşların bu konulara eğilmesini rica ediyorum. İl Milli Eğitim müdürü de yeni sayılır, Düzce gibi çok küçük bir ilden geldi buraya birde Ayvacıklı olması işini biraz daha zorlaştırmakta. Bildiğim kadarı ile Milli Eğitim Bakanlığı idarecilerin doğduğu illere il müdürü olarak atama yapmıyorlar, zannedersem müdür beyin de kararnamesi bu yüzden çıkamıyor. Yeni atanan arkadaşlara hayırlı olsun diyerek sözlerime son veriyorum. Kalın sağlıcakla…
 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
5 Yorum
Adnan Bahadır Arşivi
SON YAZILAR