Bir Ceylan

  Bir avcı, bir ceylan avladı. Onu zalim inek ve eşeklerin ahırına acımasızca hapsetti. Ceylan, korkuyla her tarafa kaçıyordu. Avcı, gece eşeklere saman verdi. Eşekler, açlıkla samanı şekerden daha iyi yiyordu. Ceylan bazen o taraftan bu tarafa kaçıyor, bazen saman tozundan yüzünü çeviriyordu.

   Zıddıyla bir araya konulan kişi için bu ceza ölüm gibi düşünülür. Süleyman dedi: “O hüdhüd ayrılması için geçerli bir özür dilemezse onu öldürürüm yahut hesap edilenden öte ağır bir azapla ona azap ederim.”

   Dikkat et! Ey güvenilir kişi! O azap hangisidir? Cinsinden başkasıyla bir kafeste bulunmak. Ey beşer! Bu bedenle azap içindesin. Ruh kuşun, başka bir cinsle hapsedilmiş. Ruh doğandır. Mizaçlarsa karga.

   O göbeği hoş kokulu, seçkin ceylan, eşek ahırında günlerce işkencedeydi. Balığın kuruluktan ıstırap ve can çekişme hâlinde olması, gübre ile miskin bir hokkada azapta olması gibi. Bir eşek: “Bu hayvanların babasının, padişah ve bey kişiliği var, susun!” dedi. Diğeri: “Gelgitle inci elde etmiş. Nasıl ucuza verir? Bir diğeri: “Bu naziklikle padişah tahtı üzerinde oturup yaslansın.”

   Bir eşeğin karnı şişti ve yemeyi bıraktı. Sonra ceylanı çağırdı. Ceylan, iştahım yok, dedi. Eşek: “Biliyorum, nazlanıyor, arından dolayı çekiniyorsun.” Ceylan kendi kendine: “O, senin yiyeceğindir. Onunla senin uzuvların diri ve tazedir. Ben çayırlığa alışkınım. Tatlı su ve bahçelerde dinlenirim. Kader bizi azaba attıysa da o huy ve güzel tabiat nasıl gider? Yoksul olduysam da yoksul yüzlü nasıl olurum? Elbisem eskidiyse de ben yeniyim. Sümbül, lale ve reyhanı binlerce nazla ve hoşlanmayarak yedim.”

   Eşek: “Evet. Laf et, laf, laf. Yabancı yerde çokça boş konuşulabilir.”

   Ceylan: “Göbeğim bizzat tanıklık ediyor. Ödağacını ve amberi umursamıyor. Ancak bunu kim dinler? Burun sahibi. Pislik seven, pislik koklayan eşeğe o haramdır. Bu topluluğa nasıl misk sunarım?”

   Şefaati istenen Peygamber. “İslam, dünyada gariptir.” dedi. Çünkü melekler onun zatıyla dost olsalar da akrabaları dahi kendisinden kaçar. Halk, suretini aynı cins görür. Ancak kendisinden o kokuyu alamazlar. İnek görüntüsü içindeki bir aslan gibi, ona uzaktan bak ama inceleme. İncelersen beden ineğini terk et. Çünkü o aslan huylu, ineği parçalar. İnek tabiatını başından çıkarır. Hayvan huyunu hayvandan koparıp alır. İnek olsan onun yanında aslan olursun. Sen inekle hoşsan aslanlık arama.

   Mevlana'dan bir hikâye aktardım sizlere. Güzel manalar derilecek tarzda bir hikâyedir bu. Cinsinden başkasıyla aynı yerler gülistan da olsa zindandır aslında. Her cins kendisine layık olanlarla beslenir. Her canlı genlerine göre hareket eder. Pislik koklamaktan zevk alan eşeğe misk sunmak anlamsızdır. Miske yazık olur. Miski miskten anlayana sunmalı. Bir de eşek tabiatlılara ince bir gönderme yapalım. Doymadan, tıksırıncıya kadar, patlayıncaya kadar yemeden dostlara önünüzdekilerden ikram edin.

   Eşekler arasında ceylan ceylan kalır. İslam Allah katında yüce bir dindir. İnanmayanlar da olsa İslam İslamlığından hiçbir şey kaybetmez. İslamla kalın ve yalnızca Allah'a teslim olun. Ceylanın kendi gıdası olmayan kuru samana yakalanması, dünya ehlinin, arzu ve şehvet sahiplerinin arasındaki Allah'ın has kulunun vasfıdır. Çünkü “İslam garip başladı ve garip olarak dönecek. Gariplere ne mutlu! Allah'ın elçisi ne doğru söylemiş!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR