Rabbim Allah (cc) Siyaset-Tarikat...

RABBİM ALLAH cc SİYASET-TARİKAT DENGESİ KURMUŞ

 


Yüce Rabbim doğada bir denge kurmuş;
Yüce Rabbim Rahman Suresinde buyuruyor:
“Gökyüzünü mü; Onu yapılandırırken ona ekosistemi yerleştirdi” Ayet: 7.
“Sınırı taşırıp tanrılaşmayın; ekolojiyi birim değerine göre kullanıp;
O teraziyi asla bozmayın!” Ayet: 8-9.
Bu âyet-i kerimelerin mealini benim mealimden aldım.
Kızmayın bana;
Belki yadırganıyor ama;
Çok yakında alışılacak!
O inancımı taşıyorum.
Her şeyde bir denge olduğunu bu ayetler bize anlatıyor.
Ben de mealimde bu vurguyu keskinleştirdim.
Genellemedim;
Yuvarlak sözcüklerle anlatmadım;
Açık sözcüklerle “denge”…
“ekosistem” sözcüklerini meale koydum.
Yüce Rabbim;
Kâinatta…
Evrende yasadışı…
anlamsız bir şey yaratmamış!
Öyleyse ben de neden Yüce Kitabında;
Yüce Rabbimin bu maksadını izhar etmeyeyim?!
İnsanlar arasında da ileri iman sahibi…
Kanaat önderlerini…
Bunun karşısında;
imansız karizmatik vatan yıkıcı;
Beğenmediği hükümetleri devirici emekli yargı mensubu…
Silahlı çete karizmalarını da dengelemiş!
Müttaki yanında mücrim önde giden;
Seçilmiş kişileri de Yüce Rabbim ayar etmiş!
Hiçbir melanet yuvasında yetişen yüksek maaşlıya;
Hiçbir Kur'an Kursundaki sarıklıyı…
Cübbeliyi ezdirmez.
28 Şubatta güldürürse;
2002'nin 3 Kasım'ında hüngür hüngür ağlatır.
60 İhtilalini yapanları…
Vatan Evladı Menderes ve arkadaşlarını asanları…
80 devriminde perişan eder;
27 Mayıs'ı Bayram ilan edenleri;
80'dekilere çıkarttığı yasa ile sildirir.
Yüce Rabbim siyasette seçilmişlere hüküm sahipleri…
Tarikatte seçilmişlere de “Hikmet Sahipleri” adını vermiştir.
Tarikat önderi Büyük Adamlar…
Kanaat önderleri;
Siyasi parti kuramaz!
Sadece bir maneviyat okulu olarak;
Siyasetçilere seçilecek Adam yetiştirir.
Siyaset; tarikatsız…
Tarikat da siyasetsiz yaşayamaz;
Ancak hiçbirisi diğerinin işine karışmaz.
Hiçbirisi diğerinin kapısının eşiğinden ötekini dikizleyemez;
Hiçbir kanaat önderi…
Tarikat şeyhi açıktan siyasi partiyi eleştiremez.
Cum'a günü Caminin minberleri tarikat önderlerinindir.
Eğer halk kendisini Cum'a günü hutbeye çıkarabilmişse…
Çıkarma günü yakalamışsa…
Halk bunun için mücadele vermiş ve şeyhini;
Cum'a hutbesini okuyacak itibarı ona kazandırmışsa;
Oylarını verirken halk;
Bu cesareti kendisine verecek demokrasi kahramanı
Siyasetçi yetiştirmişse;
İran'da olduğu gibi Cum'a hutbesinden;
Seçilmiş şeyh hutbeyi okumuşsa;
İşte o kürsü…
O makam…
O minber şeyhin her türlü siyasi aksaklığı halkına duyurma yetkisine sahiptir.
Ama imam olarak…
Allah'ın cc kendisine emanet ettiği kürsüye çıkma hakkını kazanabilmişse;
O kürsüden yürütme sahibinin yanlışlarını söyleyebilir.
Ama tarikat şeyhi siyasi parti kuramaz.
Kurulmuş siyasi parti adına beyanatlar veremez.
Bu, görevi kötüye kullanmadır.
Allah katında makbul amel değildir.
Cemaat önderleri yetkilerini…
Görevlerini iyi bilmelidir.
Halkın gözünde adresini belli etmelidir.
Hem tarikat şeyhi;
Hem de bir partiyi alenen tutan siyasetçi olamaz.
Ama erkekse caminin minberine çıkma hakkını alsın
Cami hutbesinden yürütmecileri istediği gibi eleştirsin.
Ama oradan da bir siyasi partiyi övmesin…
Yermesin!
Rabbim;
her alanda akıllı…
Makamının dışına taşmayan
feraset sahiplerini başımıza taç eylesin…
1453 fetih gününü…
1071 fetih gününü;
2023'lerde bize yaşatsın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Salih Parlak Arşivi
SON YAZILAR