Allah'ın Boyası

   Bakara suresinin 138. ayetinde“Allah'ın (verdiği) rengiyle boyandık. Allah'tan daha güzel rengi kim verebilir? Biz ancak O'na kulluk ederiz (deyin).” buyrulmuştur.
   Allah'ın boyası ayet ise hadisler de inceltici madde yerine geçen nefttir. Toprak nasıl suya ihtiyaç duyuyorsa, kuruluk (ateş) nasıl rutubete (hava) muhtaçsa ayetler de hadislere kapı aralayarak Kur'an'ı genişletir.Böylece Kur'an yeşerir. Toplum da insan faktörünün varlığıyla can bulur. Kur'an'ın hadislerle genişlemesi kâinatın yaratıldığı andan sonra genişlemesine benzer ve burada rolün insana geçtiği anlaşılır.İnsan olmak neft olmakla eşdeğerdir.Sonrası Hz.Âdemin ruhunun dünyada bedene üflenmesi yani insanın boyayla buluşması  ve tüm güzellikleri frekans frekans seyrederek cennetle dünya arasında var olan  asli bağı hatırdan çıkarmadan 'İnnalillah ve innaileyhiraciun' anını, iman ateşini söndürmeden yaşayarak ruhunu teslim edeceğine inandığı için emirlere de teslim olmanın gerekliliğinin bilinci ile var olma mücadelesi vermektir.
İman ve İslam demenin Kur'an ve hadis demek olduğunu bilmek imanın ilmi İslam'ın ameli boyutlar olarak anlaşılması hâlinde insanın bildiğiyle amel etmesinin kendisini bilinmeyene ulaşma noktasına götüreceğine  inanması sonucunu doğurur.Allah'ın yaratmasının sonsuz oluşu, amellerin  insanı yaratılan yeni kanunları bilme bilgisine eriştirmesinin kaçınılmazlığını doğurur.İman, insanı yaratılmış yani çift olandan hareketle ameller yaratması sonucunda yeni yaratılanlara ve yaratanlara yani çifte ve teke  ulaştırarak oradan da imar etme anlayışıyla yeni medeniyetler yaratmak yoluyla insana seyrüsefer başlatmak aşkını keşfettirecektir.
Fecr suresi 1, 2, 3, 4 ve 5. ayetlerde“Fecre, on geceye (haccın on gecesine), çifte ve teke, (her şeyi karanlığı ile) örttüğü an geceye yemin ederim ki akıl sahibi için bunlarda elbette bir yemin (değeri) var, değil mi?” buyurulmuştur. Turgay Öğretmen duygularını bizimle bu şekilde paylaşmış. Renklerin kaynağına götürmüş bizi. Elbette ki bütün güzel ve capcanlı renklerin Allah'ın solmaz boyasından geldiğini biliyoruz.
   12 Eylül itibarıyla minik yürekler için ilk zil çalmıştır. Alıştırma süresi için büyüklerinden bir hafta önce okulla, yeni öğretmenleriyle –ki onlar yeni ana babalarıdır- yeni arkadaşlarla ve yeni bir dünyayla tanışan çocuklarımız için mutlu ve başarılı bir eğitim öğretim yılı diliyoruz.
   2011-2012 eğitim-öğretim yılı hayırlı uğurlu olsun!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR