Yeniden hayal kırıklığı!...

1 Mart 2009 tarihinden bu yana Hükümet ve Türk-İş temsilcileri bir araya gelerek kamuda çalışan işçilerin 2 yıllık Toplu İş Sözleşmesini görüştüler durdular. Süreçte neler yaşandı neler bir bir anlatmaya kalksak ya  inanın bana, bir kitap yazılır. Hepsinde de önemlisi koskocaman bir hayal kırıklığı ile 01 Mart 2009"dan 01. Mart 2011 tarihine kadar ki süreçte yine kandırılan ve acı hapı yutan biz işçiler olduk. Biz kamu emekçileri aylarca bekledik hemde umutla bekledik ancak bekleyişimizi baltalayan bence hükümet olmadı bizi hükümete karşı savunan sendikamız oldu. Bu süreçte öyle gerginlikler yaşanmakta ki gidip görmek lazım. Günlerce bir çok arkadaşımıza sordum siz neler bekliyorsunuz bu aşamada diye arkadaşlarımın kimisi ben bu sözleşmeye ilişkin konuşmak istemiyorum. Ne olur ne olmaz diyerek konuşmadı. Kimisi abi inan ben bu konularda hiçbir bilgiye sahip değilim. Kurumdan ne verirler alıp gidiyorum diyerek konuşmamayı yeğledi. Turan Tanç, isimli arkadaşım sözleşmeye ve özelleştirmeye ilişkin: ”Beklentilerimiz var tabiki ama bu beklentilerimizin her zamanki gibi karşılanmayacağını bildiğimden ücretler konusunda bir tahmin yapamayacağım ama öldürme süründür politikasına uygun olarak bir zam taktir ederler bundan eminim. Çünkü çalışanları öyle bir duruma getirdiler ki; işin var daha ne istiyorsun o kadar işsiz var haline şükret bide utanmadan zammı istiyorsun gibi ifadelerle karşı karşıyayız. Bizde dolayısıyla artık şükrediyoruz… ( ŞÜKÜRCÜ TOPLUMUZ YA ) Hangi sermaye devletinde çalışanlar çalışan emekçi kesim refah düzeyine ulaşmış ki ? Emekçiler o refahı yakalayamayacak ki patron her zaman patron olsun. Hele de şimdi emekçi kanıyla beslenen sermayenin babası AKP diye bir parti varken refah içinde bir yaşam sürmekten kim bahsedebilir. Yahu Patron çalışanının lehine bir şey yapar mı? Tabi ki de bizim lehimize sonuçlanacağına inanmıyorum. Ne zaman bu vatan haini siyasi yönetim gider emeğe saygısı olan bir yönetim gelir ancak o zaman arzu ettiğimiz güzel şeylere ulaşabiliriz ama oda zor görünüyor. Sendikama her zaman güveniyorum ama ben sendikacılara güvenmiyorum. Şimdiki sendikacılardan herhalde sendikada utanç duyuyordur..” Mehmet Yaman arkadaşımız sürece ilişkin bakın neler söylüyor : “Sendikasızlaştırmaların yoğunlaştığı bu günlerde yapılacak toplu sözleşmelerden beklentim olmadığı gibi bugüne kadar almış olduğumuz haklarında elimizden alınması sürecini yaşamaktayız.Sendikaların zam konusunda yeterince çalışandan yana olmadığı açıkça görülmekte Hükümetin açıklamış olduğu uydurma enflasyon oranlarına göre verecek olduğu zammın çalışanı memnun edeceğini düşünmüyorum. 2003 yılından önceki kazanımların AKP döneminde nasıl kuşa döndüğü alım gücünün her geçen gün azaldığı insanların nasıl yoksullaştığı, sadaka ekonomisinin insanlara nasıl kabul ettirildiği ortada iken çalışanların nasıl refah içinde yaşamasını düşünebiliriz ki.” Tayfun Beşikçi arkadaşımızın yorumları : “Uzun yıllardan beri sermaye ve hükümetle işbirliği çizgisine çekilmiş olan sendikaların yapacak olduğu bu dönemki toplu iş sözleşmelerinden de açık söylemek gerekirse hiçbir beklentim yok. Zam konusuna gelince hükümete kalırsa hiç bir şey vermemek için uğraşıyor. Sendikalarımızda buna ışık tutuyor. Senin elinde güçlübir işçi ordusu varken ne aldında şimdi ne olmayı düşünüyorsun.Hükümet ne verirse onu alacaksın. AKP hükümeti çalışanı okadar güzel analiz etmişki kendilerini tebrik etmekten başka yapacak bir şey bulamıyorum. İşçiye kim zam vermişse yok olmuş, % kaç oy aldıkları ortada. Biz zammı sevmiyoruz sevseydik bize zam verenler bugün bir yerlerde olurlardı.Neredeyse sıfır zammı bile kabul edecek duruma gelmişiz. Helal olsun bize. Bizler şu anda bir tiyatro sahnesinde bize verilen rolleri oynamaktayız.Bizlerin rollerinin bitmesine az kaldı. Önemli olan bizden sonra geleceklerin rolleri ne olacak. Sendikanıza güveniyormusunuz güzel bir soru. Bu soruya cevap vermeden önce sözleşmelerin lehimize sonuçlanmayacağı  inancını taşırken, yinede sendikama güvenmek zorundayım.” Cemal Yılmazer arkadaşımızın yorumu: “

Yeni dönem toplu iş sözleşmesinden beklentilerim bana ve diğer işçi arkadaşlarıma yetecek kadar refah bir düzeyde geçinecek kadar maaş vermeleri. İş güvencesi istiyorum. Hükümetin vereceği ilk yıl ve ikinci yılda bize vereceği zam % 3"ten fazla olmayacaktır demiştim kendi kendime dediğim gibi de oldu toplamda % 3"ün bile altında kaldı.  Bu dönemde halen masada olan TOPLU İŞ SÖZLEŞMESİNDEN beklentilerimiz çok net ama verecek baba yiğit bir hükümeti ben karşımda görmüyorum. Varsa ve bana bu hakkımı vermeye çalışıyorsa helal olsun derim ben onlara! Ama nerede? Şimdi sıkı durun sevgili okurlarım ve işçi arkadaşlarım. Hepiniz gibi işçi olan bir arkadaşımız eline telefonunu alıp uzakta okuyan çocuğuna yavrum sana bir müjdem var köşeyi döndük. Devlet bize ilk altı ay için % 3 ikinci için % 5.5 ve bilin bakalım 3. ve 4. altı aylar için ne verdi diye sorduğunda çocuğunda yanıt ksein % 1 deyince yok yavrum devlet senden insaflı bizi köşeyi dönsünler çok refah bir yaşam sürsünler yurt paralarınız, kira paranızı, bizim ve senin ev masraflarınız karşılayıp kıyıya da 300-400 koyalım diye % 2.5 verdi. Allah devletimize zaval vermesin demiş. Ciddende çok güzel söylemiş. Biz kamuda çalışan veya diğer emekleriyle çalışan işçiler bu kadar parayı nasıl harcayacağız çok zam verdi devlet bize. Bu kadar yüksek oranda zamma imza koyan sendika temsilcilerimize ben diyeyim. Yazık değil mi devletimizi neden bu kadar üzüyorsunuz. Yok iş bırakmaydı, yok basın açıklamasıydı ne gerek vardı. Bak devletimiz bizi sizden iyi düşünüyor ve çok rahat bir hayat standartında yaşamamız için bize çok güzel zamlar verdi. Siz en iyisi mi gidin Cenevre"de 1 ay daha tatil yapın biz nasılsa burada kendi kendimize haklarımızı arar ve mücadelemizi veririz. Bu kadar da çabuk pes edeceğinizi bilseydik biz kalkıp 1 saat iş bırakmazdık. Demek ki Başbakanın GREV restini göremediniz. Tabiki ya Cenevre"den ayağınızı tozuyla geldiniz onun verdiği rahatlıkla neye uğradığınızı anlamadan %3, % 5.5  ve % 2.5"ları görünce tamam istediğimizi kopardık arkadaşlar hadi he diyelim dediniz ve imzayı attınız.  İmzaları attıktan sonra aslında istediğimiz rakamları alamadık ama ne şiş yansın ne kebap yansın diyerek sırf düşünmeniz gereken işçi için imza atmamanız gereken anlaşmaya imzanızı attınız. AKP hükümeti yine % 3, % 5.5, % 2.5 ve % 2.5 öne geçerek sözleşmenin galibi oldu. Bize ise kalan koskocaman bir hayal kırıklığı ben yine sefil bir işçi olarak yaşamımı sürdürmeye devam edeceğim. Olsun  ne yapalım buda geçer bir gün gelir bizde işçi temsilcisi oluruz da işçilerimizin haklarını savunuruz. Saygılarımla…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR