İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Aslan Karanfil, Büyük Otel için arkamda kimseyi bulamadığını söylemşti ya. İşte bugün (18 Ekim 2011) İl Genel Meclisi Olağanüstü olarak toplanacak. Ne için mi toplanacak? Yine Büyük Otel için elbette. Aslan Karafil'e tam destek vermek için toplanacakmış duyumlarımıza göre. Tam 60 İl Genel Meclis Üyesi Karanfil'in arkasında olduklarını oy birliği ile tescil edeceklermiş.

Şu Büyük Otel meselesinde hafızalarınızı yoklayın lütfen. 15 Kasım 2007 perşembe gününe doğru şööle bir uzanın. O gün ne olmuştu? Samsun'un tek 5 yıldızlı tesisi Büyük Samsun Oteli'nin kapasına resmen kilit vurulmuştu hani. Otel önünde açıklama yapan İl Özel İdare Genel Sekreteri Aslan Karanfil de, otelin bir veya 2 ay içinde satılacağını söylerken; otelin son işletmecisi Mustafa Kurumahmutoğlu, otelin satılmasının hukuken 2-3 yıl mümkün olmadığını söylemişti ya. Anımsadınız umarım. Sonraaa.. Daha önce bir defa satış ihalesi yapılan fakat ihaleye katılan olmadığı için satışı gerçekleşmeyen Büyük Samsun Oteli'nin, 26 Mart Perşembe günü saat 14:00'da ikinci kez satış ihalesinin yapılacağı açıklanmıştı. Bildiğiniz gibi Büyük Otel'in öyküsü çooook uzun. O öyküye bugün yeniden devam edilmesi kararı alınmış. Önce bizden duyun. Denge'den ve dahi Arka Oda'dan vazgeçmeyin!

CHP'DE GÖREV DAĞILIMI

"CHP yeni tüzüğe göre Samsun'da da görev bölümü yaptı. Daha doğrusu il başkanı Hüseyin Değerli 10 başkan yardımcısı ile sekreterini belirledi. Buna göre İl Sekreteri Naci Altuncu Örgütlenme ve Örgüt yönetimlerinden sorumlu Başkan Yardımcısı oldu. Sayman Arzu Sabuncu Kırcı İdari ve Mali İşlerden sorumlu yardımcılığa getirilirken, Pari içi eğitimden sorumlu başkan yardımcısı Levent Yentür oldu. Ayten Sevinç de İl Genel Sekreteri olarak atandı. Partinin tanıtımı ve propoganda ise Radife Sezgin'e verildi." Yoo yanlışlık falan yok. Geçtiğimiz yıl bu günlerde CHP İl yönetiminde görev dağılımı bu şekildeydi. Arşivlerde böylece duruyor haberi. CHP yönetiminin şimdiki dağılımda da aşina bir yüz bulunuyor Arzu Sabuncu Kırıcı. Bir fark var yalnız. Arzu Sabuncu Kırıcı yeni yönetimde Gençlikten sorumlu olacak. Hepsi bu kadar.

GAZETECİ MİLLETİ

Korkuyordur gazeteci. Nasıl korkmasın? Dişiyle tırnağıyla elde ettiği ve bir giderse ilelebet kaybedebileceği imtiyazlarını yitirmekten korkuyordur. Pek çoğu  gibi, kendisinin de bu mesleğin ona sağladığı 'önemli' olma ayrıcalığına tutkun olduğunun farkında değil.  Sanki mübarek bir göreve karşı duyulan aşkmış gibi açıklar gazetecilik mesleğine ve basın camiasına böyle sımsıkı, tırnaklarıyla tutunuyor oluşunun sebebini. Rütbelerini yitirmekten ve ortalıkta aranmayan sorulmayan biri olarak dımdızlak kalmaktan korkar.
Gazeteci çok mutsuzdur. Ezildiğini hisseder ve güçlü olmayı arzular. Vicdanı ile cüzdanı arasında bînamazdır. Her normal insan gibi, o da ekmek, sigara, benzin parasını sonuçsuz bir kahramanlık girişimine kurban etmek istemez elbette. Ama Allahı var, kendisinin cesaret edemediği bu çılgınlığı yapabilenlere saygı duyar yine de. Ne olursa olsun bu kadar şişkin bir egoyla ortalıkta dolanması, sadece alacak verecek hesabı yapması, bunalım geçirmesi, korkması onu suya düşmüş insanlara elini uzatmaktan vareste kılar mı? Kılmalı mı?

Günün Fotoğrafı

O KADAR GEÇ DEĞİL!

Düğün töreni bitmiş, davetliler henüz gitmişti ki, gelinin annesi bir fırsatını bulup, kızına nasihat etme ihtiyacını duymuştu..
"Bak benim bir tane kızım, civcivim benim!.. Biliyorum çok cahilsin ama bu gece kocanla ilk defa beraber olurken fazla gerilip strese girme! İlk gece çok önemlidir! İnşallah her şey düzgün gider ve dokuz ay sonra bana torun verirsin !?.."
"Hayır anne!.." diye itiraz etti anasının civciv gelini!.. "Beş ay sonra!?.."

GENÇLİK

Gençlik bir kitaptı, okuduk bitti;
Canım bahar geçti çoktan, kış şimdi.
Hani sevincin, o cıvıl cıvıl kuş?
Nasıl, ne zaman geldi, nasıl gitti?
(Hayyam)

GÜZEL SÖZ

Size ne kadar genç göründüğünüzü söyleyenler, böylelikle yaşlanmış olduğunuzu ima ederler
Gary Grant

SİYANÜRLÜ KARPUZ

Bir karpuz tarlası olan çiftçi her akşam tarlasına çocukların dadandığını ve birkaç karpuzun eksildiğini fark etti. Bir süre düşündükten sonra, tarlaya bir uyarı levhası koymaya karar verdi: "Dikkat! Karpuzların birine siyanür enzekte edildi!"
Ertesi akşam çiftçi  karpuz yiyemeden kaçan çocukları keyifle izledi.  Bir hafta sonra çiftçi tarlada geziyordu. Karpuzlarını denetleyerek eksik olmadığını düşünürken  gözü kendi levhasının yanına konan  bir levhaya ilişti: "Şimdi o karpuzlardan iki tane var!"

MEVSİMLERDEN HANGİSİ?

Zaman burçları da yener, bilirsin sen de,
Mevsimler sarılarını, yeşillerini bırakarak geçer
Açılır bütün kapılar, görülür bütün düşler,
O iğneyle acının dantelini örerim, biliyorsun
Bir de seni sevmem var ki, o beşinci mevsim
(Teşekkürler Gürhan Uçkan)

BİLİYOR MUSUNUZ?

Hiçbir mutfak iki kadını alacak kadar zengin değildir.
İnsanlar yaşadıkça yaşlandıklarını sanırlar, halbuki yaşamadıkça yaşlanırlar
Birleşmek başlangıçtır,  birliği sürdürmek gelişmedir; birlikte çalışmak başarıdır

GÜVENME SAKIN!!

- İyi evladım var, diye güvenme, koynuna el kızı girmeden,
- İyi kardeşim var, diye güvenme, araya maddiyat girmeden!
- İyi mahsulüm var, diye güvenme, ambarına buğday girmeden.
(Teşekkürler Coşkun Sözer)

TEMEL İŞİ..

Temel öğretmenine, "Sizi endişelendirmek istemem ama.." demiş, "Dün gece babam 'Daha iyi notlar alamazsan biri kıçına tekmeyi yiyecek!' dedi!''

Tansu Tekin'in Objektifi

HUZURLARINIZDA TANSU TEKİN

Bu sayfanın müdavimleri iyi bilir. Tansu Tekin'in Objektifi sayfamızın en önemli köşelerinden biridir. Bir fotoğraf sanatçısı olan Tansu Tekin'in fotoğraflarını sizlerle paylaşmaktan her zaman keyif aldık, mutluluk duyduk. Bu gün de size Tansu Tekin'in kendi fotoğrafını verelim istedik. Nasıl iyi etmiş miyiz? Haa bu arada, Tansu Tekin'e bir kez daha teşekkür ediyoruz, sizin huzurlarınızda. Teşekkürler Tansu abi.

AYNI YOLDAN

Aynı yoldan geçmişiz biz,
aynı sigaradan içmişiz biz!
zammımız bir, kazığımız bir,
aynı hükümetin kurbanıyız biz..
(Teşekkürler Mert Markus)

KALEM SİZDE

Yeşil ipek gömleğinin yakası
Büyük zamana düşer.
...
Her şeyin fazlası zararlıdır ya,
Fazla şiirden öldü Edip Cansever.
(Teşekkürler Barış Aytekin)
****

Bir gül kadar güzel ol; ama dikeni kadar zalim olma. Birine öyle bir söz söyle ki, ya yaşat ya da öldür; ama asla yaralı bırakma.
(Şems-i Tebrizi-Teşekkürler Gülsüm Urfalı)
****

Aşkın sana doğa gereğince verildiğini sanma..sen hayvan değilsin..doğanın sana aşk gereğince verildiğini sanma..sen hayvan değilsin..doğa ölümde,insan aşkta uludurr.
(Sağolasın Ecem Aralan)
****

"Devrimi düşlüyorsan ona göre yaşarsın. Yürüyüşün farklı olur. Bakkala, manava başka türlü davranırsın; Bunun için kimse sana puan yazmaz tabi ama anlarlar, orada birisi farklı yürüyordur." (Kazım Koyuncu-Teşekkürler Burak Bulgurcuoğlu)