Dün Tüm Dünya ABD Büyükelçiliğinde patlayan ve 2 kişinin ölümüne yol açan bir canlı bomba ile sarsıldı.

Türkiye'de özellikle Suriye ve PKK Politikasından dolayı bir eylem olabileceği bekleniyordu.

Herkes adresi El Kaide olarak beklerken bambaşka bir suçlu çıktı ortaya. Şartlı salıverilme Yasası'ndan serbest kalan DHPC-C üyesi bir terörist patlattı bombayı.

Ve 15 bin kişiye şartlı tahliye yolunu açan yasa ile Ana dilde Savunmaya izin veren, hatta APO'ya bile eşiyle birlikte olma özgürlüğü sağlayacak yasanın onaylanmasının hemen ardından.

Türkiye içinde bulunduğu konuma bir anlamda mevcut iktidar tarafından çekildi. ABD ve AB politikaları olan Büyük Ortadoğu Projesi bölgeyi kan gölüne çevirirken bunun eş başkanlığını yapan Başbakan umarım içinde bulunduğumuz durumdan memnundur.

Patriotların yerleşmesinin akabinde ABD'nin de bilgisi dahilinde olduğu ileri süren İsrail'in Suriye saldırısı, bölgede Suriye rejimine karşıt olan ülkeler ve grupların bile tepkisini çekerken,  İsrail'den İran'a saldırı tehdidi de gelince Patriotlar kimin için sorusu bir kez daha sorulmaya başladı.

Ve günün diğer bombası ise 5 yıl hapis cezası alan  Mehmet Ağar'ın 3 ay sonra tahliye olacağı haberiydi. Şimdi gelinen noktada, askerleri komutanlar , generaller cezaevinde , darbe ile ve Cumhuriyeti yıkma ile suçlanıyorlar.

Teröristler  ve suça karışanlar, asıl Ergenekoncular tahliye oluyorlar. Hatta DHKPC üyesi bile bundan yararlanıyor ve canlı bomba olarak neler yapıyor.

Asıl önemli bomba ise Avrupa basınının Tük Ordusu hakkında yaptığı yorum. Sanıyorum konu ile yakından ilgilenenler okumuşlardır. Avrupa'nın çok okunan önemli bir dergisi  Türk Ordusunun komutanlarını ve gücünü kaybettiğini yazmış.

Düşmanlarımız da okumuşlardır mutlaka. Türkiye'yi bu noktaya getirenler içerde ve dışarıda boğuştuğumuz sorunları ve başımıza açılan dertleri nasıl karşılıyorlar acaba? Hiç kendilerini sorguluyorlar mı merak ediyorum.

geleceğe umutla bakabilmeyi dilerdim ama gelinen noktada bu umutlar, hem ekonomik , hem siyasal , hem de sosyolojik olarak tükeniyor yavaş yavaş.