SİYASETİN DİLİ :PİŞKİNLİK,İNKAR VE ABARTI ÜZERİNE OLMAMALI...

İnsanlar dil vasıtasıyla iletişim kurar.Siyasetçinin bu anlamda kullandığı dil çok önemlidir. Halka hizmet aracı olarak kabul edilen siyasetin en önemli aracı dil ve usluptur.

Yerel siyaset aktörleri teşkilat seçimleri bahanesiyle medyaya yansıyan abartılı görüş ve düşünceleri ,kullandıkları dil ,içeriği boş, sloganik söylemleri ilginç bulduğumu söylemeliyim. Siyasetçinin pişkinlik,inkar ve abartı tercihi nedendir,bunu sorgulamalıyım.

Elindekini kaybetmemek,ya da yenilginin yaratacağı travmayı etkisizleştirmek için saldırganlaşıyor olabilir mi?O yüzden pişkinlik,ilkesizlik ve tehditkar uslup tercih edilmiş olabilir mi?

Hatırlayınız.Oslo görüşmelerinin medyaya sızdırılmasından önce Başbakan'ın asabiyet tavrını!?.. Muhalefete nasıl celallenmişti!.Sonra gerçekler ortaya dökülünce,kendi ağzıyla itirafa mecbur kaldı. Şark kurnazlığıyla olay geçiştirilmeye çalışıldı.Halbuki,siyasetin/siyasetçinin dili bu olmamalıydır.

Yukarıda böyle, aşağıda farklı mı?Yerelde de öyle!.İktidar partisinin teşkilat Başkanı ve vekilleri sanki buraya misafireten gelmişler.Yaşanalara yabancılar/duyarsızlar...Sanki ”Son bir yılda doğal gaza %30,elektriğe %19,benzine %23 zaman yapılmamış” Memura,işçiye %3/4 haydi diyelim %5 lik bir zam,dertlere deva olur mu?Sıkıntılar azalır mı?Hayır! Gerçekler ortada iken kalkıp vatandaşa “cami avlusunda” kahvaltı sohbetinde: “Hükümetin yaptığı yatırımlarla 10 yılda 50 yıllık mesafe alındığını!!!” söylemenin mantığı ,gerçekliği var mı?Pişkinlik ve abartı pirim yapıyorsa söylenecek söz yok!

Siyasi tarihihimizden bir örnek.Rahmetli Menderes ve arkadaşları Türkiye'yi Tarım ülkesi olmaktan kurtarmak ve sanayileşmenin alt yapısını kurmak için ABD'den 300 milyon dolarlık kredi talebinde bulunmuşlar.O zamanın ABD Başkanı Roosewelt teklifi reddeder.Sanayileşmek bağımsızlık getirir. Türkiye tarım ülkesi olmalı ,Nato ülkelerini beslemelidir! Roosewelt “Sanayileşmenize gerek yok” der. Menderes ve arkadaşları komşu ülke Rusya'ya yönelir.Bu ,sonun başlangıcı olur.”Detaylarını 19.07.2009 tarihli Habertürk'te yayımlanan söyleşide okuyabilirsiniz”.Devam edelim.Devrin Sağlık Bakanı Lütfü Kırdar'ın oğlu Üner Kırdar anlatıyor.”Babam Ocak 1960'da bir heyetle Moskova'ya gitti.Orada Lenin'in mezarını ziyaret etmişler.10 gün süren görüşmelerin olumlu geçtiği müjdesi ile dönmüştü.Bunun üzerine Adnan Menderes,Haziran başında Moskova'ya gideceğini açıkladı.27 Mayıs'ta darbe oldu!..Dünden bugüne değişen bir şey yoktur!“ABD vefasız bir müttefiktir”.Vefasız kelimesi Tevfik Fikret'in deyimi ile “Bin kocadan arta kalan bive-yi Bakir!”dir.

Sonra, Süleyman Demirel,Rusya'dan krediyi -ABD'ye rağmen alır-.Parayı ne mi yapar?.Kendine “Başkanlık sarayı” yapmaz! Özel Uçak almaz.O parayla,”Seydişehir Aliminyum Tesislerini, İskenderun Demirçelik'i,Aliağa Rafinerisi'ni kurar”,yani onbinlerce işsizi iş sahibi yapar.Bu üç temel altyapının Türkiye ekonomisinin bugünlere gelmesinde önemli payı vardır.Bugün bizim Libya'ya verdiğimiz bağış kadar bir para!Nereden nereye!Ortalıkta afratafra atarak,geçmişe dudak bükerek vaktiyle “Ağır sanayi”hamlesi kurma idealiyle öğünenlerin bugünkü düştükleri duruma bakın! Eskiler ABD'ye ne için giderdi,şimdikiler ne için gidiyor!

Fazla uzağa gitmeye hacet yok.Şu ,Samsun'da özelleştirilen ,haraç mezat satılan yatırımlardan elde edilen paraları bir açıklayıverseler...paraların nereye gittini bir deyiverseler ya!Vatandaşın bilmek hakkı değil mi?

İktidar gücünü elinde bulunduran zat çıkıp:”Yatırımlar engelleniyor...Kamu yatırımlarını engelleyen Muhalefet partili Belediye başkanları olduğunu “ söylüyor.Hızını alamıyor ”Bunları yakında tek tek açıklayacağım”diyerek bir de tehdit ediyor.Çelişkiyi geçtik.Yahu,geçen gazeteler yazdı;Güral Grup Yönetim Kurulu Başkanı:yapacağı ”Yatırım için Başbakan'dan yardım istemiş!.”Eğer ,doğruysa vay halimize! Başbakanlığı ilgilendiren ne iş olabilir?Altucu bir otel! İşin içinde ,gör beni ,göreyim seni muhabbeti yoksa ,zirveye çıkmaya ne hacet var! Aynı İl Başkanı, kendi Partisinde fitne fesat karıştıranları deşifre edeceğini söyledikten sonra ekliyor.”Siyasi ve ticari hayatları biter!” Secaat mı, fecaat mı dersiniz..Akıllara ziyan bir ifade!Samsun'da yatırımları kimin engellediği ortaya çıkmıyor mu?İşe Muhalefeti bulaştırmak şark kurnazlığı,faili kendi içinde araması gerekenler pişkinlik,inkarcılık ve abartıyı siyasi marifet/maharet sanıyor.Ee.Halk da yiyor...