Obsesif Kompulsif Bozukluk

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB), bir kişinin, düşüncelerin neden olduğu kaygıyı hafifletmek amacıyla belirli eylemleri (kompulsiyon) gerçekleştirmesi ve bu eylemleri gerçekleştirmesine sebeb olan tekrarlayan takıntılı düşüncelerin (obsesyon) yaşandığı psikolojik bozukluktur.
Amerika Birleşik Devletleri'ndeki yetişkinlerin yaklaşık %1'inde OKB tanısı olduğu tespit edilmiştir. Erkekler genellikle çocuklukta OKB belirtileri gösterirken, kadınların yetişkinlik sürecinde oke belirtileri göstermeleri daha yüksek oranda etkilenmektedir.
OKB herhangi bir insanda herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir, ancak ortalama başlangıç yaşı 19 olarak belirlenmiştir. OKB'si olan kişilerin %25'i 14 yaşına geldiklerinde semptomlara sahiptir.

OKB, Obsesyonlar ve Tanımlanan Kompulsiyonlar
Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, Beşinci Baskı (DSM-5), “Obsesif- Kompulsif ve İlişkili Bozukluklar” için tanı kriterlerini özetlemektedir.
OKB teşhisi konması için, bir kişinin aşağıdaki kriterleri karşılaması gerekir:
Obsesyonların, kompulsiyonların veya her ikisinin varlığı;
Obsesyonlar veya kompulsiyonlar zaman alıcıdır (günde bir saatten fazla) veya kişinin günlük işleyişinde önemli bir sıkıntıya veya bozulmaya neden olmaktadır.
Belirtiler, bir maddenin, tıbbi durumun veya başka bir akıl hastalığının fizyolojik etkileriyle daha iyi açıklanamaz.
Obsesyonlar, kaygı veya sıkıntıya neden olan, yineleyici, ısrarcı, araya giren ve istenmeyen düşünceler, görüntüler veya dürtülerdir. OKB'si olan kişiler obsesyonları görmezden gelmeye veya bastırmaya çalışırlar ya da bir kompulsiyon yaparak onları etkisiz hale getirmek zorunda kalırlar.
Kompulsiyonlar ise, OKB'si olan bir kişinin bir obsesyona yanıt olarak veya onları yöneten katı bir dizi kurala göre gerçekleştirmeye zorlandığı tekrarlayıcı davranışlar veya zihinsel eylemlerdir. Kompulsiyonlar açıkça aşırıdır veya gerçeklik ile bağlantılı değildir. Çoğunlukla çözmeyi amaçladıkları soruna yöneliktir.

Obsesyonlar ve Kompulsiyonlar
Takıntılar genellikle kişinin kendisine veya başkalarına zarar vermekten sorumlu olması veya etik dışı, ahlaksız veya kusurlu olarak görülmesi gibi korkulan bir sonucu içerir.
Örneğin, OKB'si olan bir kişi, dikkatsizlik nedeniyle istemeden evinde yangın çıkaracağı endişesiyle takıntılı hale gelebilir. Korku o kadar baskın hale gelebilir ki, algılanan zarar potansiyelini en aza indirgemek ve hissettikleri endişe ve sıkıntıyı azaltmak için onları zorlamalar yapmaya itebilir.
Yangınla ilgili zarar takıntısı olan bir kişinin, yangın çıkma riskini azaltmak için evden çıkmadan önce evindeki tüm çıkışları kontrol etmesi gerekebilir. Bunu yapmak, takıntıyla ilişkili kaygıyı büyük ölçüde azaltır.
Kompulsiyonlar da genellikle yanlış anlaşılır ve OKB'si olan bir kişiden diğerine değişebilir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Berra ALKAN Arşivi
SON YAZILAR