Küçük direnişçinin gözünde...

 

KÜÇÜK DİRENİŞÇİNİN GÖZÜNDE BÜYÜK TEKEL DİRENİŞİ

 

Adı: Ceyra Fırıncıoğlu 9 yaşında sevimli bir kız çocuğu… 57 gündür Ankara sokaklarında direnen tekel işçisi babasının yanında annesiyle birlikte soğuğa, yağmura, kara ve tüm olumsuzluklara karşı yüzünden gülüşü hiç eksilmeyen ve direnişin ayrılmaz bir parçası ve simgesi olan, yüreği dünyalar kadar büyük, ama kendi minik bir kız çocuğu…

Derme, çatma, naylonlarla üstü örtülü olan Samsun çadırında sobanın başında sohbet ediyoruz… Tekel işçileri kadın, erkek tek yürekler, ortak bir kavganın yoldaşı olmuşlar, yüreklerinde yanan direniş ateşiyle hemen buyur ediyorlar çaylarını paylaşıyorlar… 

Ceyra"ya soruyorum: burada ne arıyorsun? Hiç düşünmeden cevap veriyor; babam için eylemdeyim. Ve eksik bıraktığını fark ederek; sadece babam için değil, tüm tekel işçileri ve çocukları için eylemdeyim…

Neden okulda değilsin Ceyra? Babamı çok özlüyorum, babam buradayken aklım hep onda kalıyor, üzülüyor, ağlıyorum ve aklım ders almıyor. Nasıl alsın ki, başbakan Tayyip babamla bizi ayırdı. Sadece bizi değil, bütün tekel işçilerini ailelerinden, çocuklarından ve sevdiklerinden ayırdı. Ona çok kızıyorum. Buradaki bütün çocuklar ona çok kızıyor… Babamda çok kızıyor. Ceyra birden ciddileşiyor ve konuşurken öfkeleniyor… Biraz duraksıyoruz… Sonra devam ediyoruz…

Baban ne için mücadele ediyor biliyor musun? Evet, özlük hakları için, iş, ekmek ve özgürlük için. Bizim için. Geleceğimizden kaygı duyduğu için… Bende burada babamı yalnız bırakmıyorum… Babam ve annem büyük direnişçi, ben ise küçük direnişçiyim…

Peki, burada neler öğreniyorsun? Direnmeyi, dayanışmayı, paylaşmayı, babam ve arkadaşları her şeylerini birlikte paylaşıyorlar. Çayı, yemeği, suyu, battaniyelerini her şeylerini paylaşıyorlar… Babam burada sadece kendi ve benim için değil, tüm tekel işçileri ve çocukları için direniyor…

 

Buraya alıştın mı? Burada park, oyun alanı yok ama bol bol resim yapıyorum ve ayrıca burayı çok seviyorum…

Resim çizerken neler düşünüyorsun, neler hayal ediyorsun? Resim yaparken Tayyip"e çok kızıyorum ve onunla ilgili resimler yapıyorum. Tayyip"e amca bile demiyorum artık. Neden? Tayyip amca olmayı hak etmiyor çünkü… Babamla bizi ayırdığı için, babamın ve arkadaşlarının hakkını vermediği için ona amca demiyorum. Eylemlerde bende babam ve annemle birlikte slogan atıyorum. Tayyip"i yuhluyorum…

En çok hangi sloganları atıyorsun? İnanılmaz bir hızla bir biri ardına sıralıyor… Durduruyorum… Ceyra"ya yetişmek, not tutmak zor… Ardından yavaşça sevdiği sloganları sıralıyor; ölmek var, dönmek yok… Biz Tekel işçisiyiz, Tayyip falan dinlemeyiz… Zafer direnen emekçinin olacak… Fabrikalar tarlalar, siyasi iktidar her şey emeğin olacak…

Başka neler söylemek istersin Ceyra? Ben ve buradaki bütün çocuklar baba ve annelerimizle birlikte küçük yaşta hak aramayı öğrendik… Buradaki herkes beni çok seviyor bende buradaki herkesi çok seviyorum… Onlarla zaman geçiriyorum.

Peki, burada en çok neyi özlüyorsun Ceyra? Babaannemi, Anneannemi, arkadaşlarımı, öğretmenlerimi, dayımı… Liste uzuyor…

Peki, buradan onlara ne söylemek istersin? Buradan mutlu ve gülerek evimize dönmek istiyorum. Tüm çocuklar da öyle istiyor. Tüm çocukların ve büyüklerin tekel işçilerine ve onların çocuklarına ve mücadelelerine destek olmalarını istiyorum… Susmasınlar istiyorum… Bizim sesimizi, çığlığımızı her yere taşısınlar, duyursunlar istiyorum… Sadece bunu istiyorum… Bizi yalnız bırakmasınlar… Ve kesip atıyor; Başkada bir şey demiyorum.

Ceyra ne kadar çabuk büyümüş şaşırdım. Ceyra"nın minik tavırlarında, öfkeli bakışlarında ve sözlerinde acıların, üzüntülerin ve direnişlerin çocukları ne kadar da çabuk büyüttüğünü ve Olgunlaştırdığını gördüm… Çocuklarımızın aklının derslerinde ve sınavlarda aldığı puanlara göre ölçülemeyeceğini gördüm… Çocuklarımızın babalarının ve annelerinin davasına nasıl sahip çıktıklarını gördüm…

Ceyra şimdi Ankara sokaklarında, yağan yağmurun, karın, soğuğun ve direniş çadırlarının altında her şeye karşın gülmeyi yüzünden eksik etmeyen ve kendi deyimiyle “Tayyip” in tekel işçilerine karşı aldırmaz, duyarsız ve bir o kadar da acımasız olan tavrı karşısında tekel işçisi babasının yanında, annesi ile birlikte direnen küçük direnişçi…

Küçük direnişçi Ceyra"nın önünde saygıyla eğiliyorum ve söz veriyorum… Sesin çığlığımdır… Yüreğimi yüreğinin yanına koyuyorum…

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR