Köklü Tanıklar

Kapalı, tam aydınlanmamış veya bilinemeyen bir sürü meselemiz vardır. Meseleleri yorumlayabilmek için ezber gücümüzün iyi olması gerekir. Ezber de yetmez her zaman. Ezberlerimize müracaat ederek her meselede sağlıklı kararlar verme şansımız olmaz. Ezberî bilgilerimizi kitaplardan elde ederiz. Duyup dinlediklerimiz de dağarcığımızda önemli bir yer tutar. Dinlemeyi seven bir toplumuz. Oturup sakin sakin dinlemeyi, notlar alıp bilgileri kaynağına yönelerek kazanmayı kâr sayarız. Bilgi öğrenmede elbette ki dinleme önemi yadsınamaz bir kaynaktır. Hem de yaşayan bir kaynak.Bilgi ve birikimlerin nesilden nesle aktarılmasında köprü görevi gören yaşlılarımızdır. Her yönüyle bir deneyim abidesi olan yaşlılarımızın bizlere verecek çok mesajları vardır. Yeter ki onlara bir kulak kabartalım. Onlar ki ahir ömürlerinde insanları bazı konularda uyarmak isterler. Kendi yaptıkları hataları başkalarının yapmalarını istemezler. Hata yapmaya müsait ve meyyal durumdakilere ulaşmak öncelikli dertleridir. Yalnız bu ulaşım çağımızda sekteye uğramıştır.Büyüklerimizi bugün bırakın torunları, çocukları bile dinlememektedir. Etkisiz eleman olarak görmektedir. Dikkate alınmayan yaşlılar bir köşede öylece kalakalmışlardır. Kaderlerine terk edilmiş birer yaşayan tarih olmalarına rağmen. Arkalarından ah anam, babam… yaşasaydı, köşede otursaydı, ne olurdu sözlerine kulak verseydik… ah vahları edilir durulur. İnsanın önündeki büyükleri birer birer hâk ile yeksan oldukça sıranın kendisine geldiğini görmek çok acıtır. Yıllar çabucak geçmiştir. En arkada saf tutarken bir anda insan kendini en önde hocanın hemen arkasında buluverir. Ecel sırayla gelmez elbette ama imamın arkası tehlikeli ve korkutucudur. İmamın kayığını hatırlatır insana. Azrail"in başucumuzda olduğunu.Köklerimizi mazinin kuvvetli topraklarından beslediğimiz oranda atimiz parlak olur. Mazinin sesini kulak ardı ederek gelecek kurulamaz. Büyük gövdeye ve dallara sahip olmak önemlidir. Büyük olabilmekten daha önemlisi büyük kalabilmektir. Küçücük otlara bir şey yapmayan lodos, büyük çınarları yerle bir etmez mi? Niye? Çınarlar rüzgâra karşı koyarlar. Teslim olmazlar. Sebep budur. Zirvede kalabilmek zirveye çıkmaktan daha zordur. Zirvede tutunmak cüret ister. Bir çalışma yapmayı planlıyorum. Bu çalışmada mikrofonu yaşlılarımıza uzatacağım. Onların belki bizim yapmamızı istemedikleri eyvahlarını, keşkelerini duyacağız. Belki gıptayla bakacağımız güzel bir tablonun baş aktörü olarak çıkacaklar karşımıza. Ayrıma tabi tutmaksızın, gücümüzün yettiğince ulaşabildiğimiz kadar insana ulaşmayı hedefliyoruz bu çalışmada. Bir gün bir dağ köyünde kaderine terk edilmiş birine, başka bir gün arkasında onlarca kitap bırakmış bir akademisyene misafir olacağız. Onlardan çok şey öğreneceğimize inanıyoruz. Bir dokunup bin ah işiteceğiz belki. Yetmiş dakikada anlatılan yetmiş yıllık ömürden yetmişlerce öğütler çıkaracağız. Belki hayatımızın akışı değişecek. Varsa hatalarımızı düzelteceğiz. Köklü tanıkların bizim için çok önemli birer değer olduklarını hatırlatır, saygılar sunarım.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR