Şevki Yıldırım

Şevki Yıldırım

Kişisel gelişim

GÜZEL SÖZ

Çay bardağında Bırakılan dudak payı Kadar bile Uzak kalamam Gözlerine... (Sunay Akın)

KARŞIYA GEÇMEK

Hani "Tam karşıya geçerken bıraktığın o el bizim" diyor ya bir hüzünlü şarkının sözleri dün bir kaza haberi aldım. Pazar günü, Atakum ilçesi Denizevleri Mahallesi Atatürk Bulvarı ile İsmet İnönü Bulvarı'nın kesiştiği kavşakta bir kaza meydana gelmiş. Haberlere göre, karşıdan karşıya geçmeye çalışan 83 yaşındaki Ahmet Çoban amcamıza, Hamdi M.'nin (42) kullandığı 55 BD 483 plakalı otomobil çarpmış. Ağır yaralanan Ahmet amca, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmiş. Cenazesi dündü. Üzüldüm. Allah rahmet etsi tam karşıya geçerken bıraktı elimizi!

BALIK YEMENİN FAYDALARI (2)

Dün yazdım ya, balık yemenin faydaları diye. "..Valla sizi bilmem ama ben Sinop'ta balık yemeyi de özledim. Var mısınız karlı bir havada Sinop'ta balık yemeye? Ne yazık ki bendensiniz diyemeyeceğim. Mümkünse sizden olsun! Ben mihmandarınız olurum.." sözlerini de eklemiştim, latife olsun babından. Yakakent'teki dostlarımız alınmışlar bana. "Balık yemek için Sinop'a kadar gitmeye ne gerek var?" diye sitem ettiler. İlçelerinde de son derece nezih balık yeme yerleri ve son derece leziz balıklar bulunduğunu söylediler. sağolsunlar. Elbette Yakakent çok nefis bir ilçemiz. Yakakentli Balıkçılar da "Kırmızı etten daha çok proteine sahip olan balık az oranda yağ barındırıyor. Üstelik balıktaki yağ, diğer yağlardan daha faydalı. Daha da önemlisi kırmızı etlerden alınan proteinin tümü vücut tarafından kullanılmıyor ama balıktaki protein ve yağın hemen hepsi metabolizmaya dahil oluyor. Az karbonhidrat bol fosfor Balıkta karbonhidrat ve nişasta oranı çok düşük. Bu da onu diyet yiyeceklerinin başına koyuyor. Özellikle kolesterol sorunu olanlar için iyi bir besin kaynağı. Fosfor, kalsiyum, iyot ve vitamin zengini balık A, B1, B2 ve D vitaminlerini içeriyor. Kemiklerin gelişiminde, büyümesinde D vitamini gereksinimi çok fazla. Balıkların lezzeti ve besin değeri bakımından uygun zamanlarda tüketilmesi önemli. Hamsinin en lezzetli ve yağlı olduğu dönem Ekim - Şubat ayları arası. Kalkan, bütün sene yenebiliyor ama Şubat Mayıs aylarında çok daha lezzetli. Kefal için ideal dönem kış ve ilkbahar mevsimi." diyor. Bakarsınız, Belediye Başkanımız Burhan Bayrakdar Bey balık ziyafetine davet eder de, bu güzel ilçemize bir kez daha gideriz!


KİŞİSEL GELİŞİM

Kişisel Gelişim Uzmanı Ramadan Balkı, "Ailelerde en çok sevgi ve saygı öğrencilerin iyi bireyler olmasında etkilidir. Çocukların okuması için ortamlarının düzgün bir şekilde ayarlanması ve gerekirse el ele vererek onların dalını kanadını kırmadan büyüterek en iyi eğitimi almalarını sağlamalıyız. Maddi sıkıntılar imkânsızlık değildir. Çocuklarımıza hep cehennemi söyledik birazda cenneti söyleyelim. Anne baba ve öğretmenlerin gençlerimize daha anlayışlı, daha hoşgörülü yaklaşımlar sergilemeleri gerekir. Öğrencilerimiz düzenli ve inanarak çalışırlarsa başarıya ulaşabilirler fakat aile ile ilişkileri kötü olan gençler bu yolu aşmak için çok fazla çaba sarf etmeleri gerekmektedir. Onun için aileler ve öğrenciler birbirlerine vakit ayırarak sevgi ve saygı çerçevesinde hayatlarını düzenlemeleri gerekmektedir. Bunun için bizlere düşen sorumluluklarda elimizden gelen ne varsa yapmaya hazırız" diyor.

TROMPET ÇALMAK

Ragıp Göker arkadaşımız spor yazmaya devam ediyor. Pazar günü İstanbul Büyükşehir Belediyesi karşısında Samsunsporumuzun aldığı hezimetten sonra köşesinde "Trompet çalan diğer sanatçılar Luiz Armstrong'a sormuşlar "Bizde senin gibi üflüyoruz,aynı notalara da basıyoruz belki ama aynı ses çıkmıyor,bunun nedeni ne olabilir" diye, Cazın büyük ustası çok kısa ve anlamlı  bir yanıt vermiş "Sizi bilmem ama ben ruhumu üflüyorum" demiş, Bizim takım da dün 11 kişiydi İstanbul Büyükşehir Belediyespor da, onlarda 4 – 4 - 2 şeklinde dizilmişlerdi bizimkilerde, iki takım arasındaki fark çok belirgindi görmek isteyenler için, İstanbul Büyükşehir Belediyespor bir futbol takımı idi, bizimkiler ise bir topluluktu. Ardaki fark bu kadar basit ve anlamlı olunca skor da acıtıyor ama 2-4."demiş. Ragıp kardeşim trompotin klasik müzik kökenli,süper sesli bir enstrüman ve ancak nefesli sazlar içinde çalması en zor olan aletlerden de biri olduğunu gayet iyi bilir! Aynı zamanda, düşünsenize 3 tane pistonu olan bi borudan 40 küsur ses çıkartıyorsunuz, tamamı ile dudak-dil ve nefes üçlemesine dayandığı için de her gün en az yarım saat egzersiz yapmazsanız ertesi gün yaklaşık bir saat tek bir sesi çıkartmakla uğraşırsınız. Bu enstrümanı çalan kişiler en iyi performansı akşam, yahut gece saatlerinde verirler,ancak eğer deli gibi yalıtılmış bir oda yoksa ve çevrenizde 10 kilometreye kadar her hangi bir yerleşim birimi varsa,bu performansı,özellike ilk öğrendiğiniz zamanlarda gece yapmamalısınız, zira bu aletin sesi acaip güçlüdür.

EN BÜYÜK HACI

"Kafile, THY, konvoy, yolculuk, otel, bizimkiler, Suudlar, tüm dünya Müslümanlarının hacdaki davranış biçimlerini okuyunca ve bu durumları herkesin yaşayıp da anlatmadığını anlayınca, Harun Çelik'in ne kadar büyük bir devrim yaptığını anlayıp gururla "O benim arkadaşım" diye fısıldadım içimden..En Büyük Hacı Bizim Hacı kitabını okurken Karadenizli zekâsının uçlarını keşfedip hayrete düşeceksiniz. İnsanlık tarihinden bu yana, tüm dinlerde haccın çile yolculuğu olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. İşte, Harun kardeşim bu mübarek çileyi çok güzel anlatmış. İyi niyetle, burkularak...
Kitap bittiğinde hacdan mı soğuyorsunuz? Hayır. İnanın, yerinizden fırlayıp hacca gidesiniz geliyor ama yine de çok cesur bir yazarın çok ince zekâsıyla örülmüş bir kitabıyla karşı karşıyayız... Sonra, "Vay ben duymadım, vay ben işitmedim" demeyin!"
Harun Çelik'in bu kitabını okuyacağız okumasına da, kitapçılarda bulabilirsek. Yok satan kitaplar listesinde başta yer alıyor. Maşallah Harun'a!,

BORÇ
 
Cimri Kayserili bankanın önünde kaynamış mısır satıyor, nasılsa paraya kıymış en büyük, en güzel mısırları almıştı. Ama işe yaramış mısırlar da kapış kapış gidiyor, Kayserili  seviniyor, cebi paralarla doluyordu.
Bir gün arkadaşlarından birisi geldi ve kendisinden borç para istedi.
Bizimki bozuldu ve, "-Üzülerek söylemeliyim ki, bankayla burada tezgahımı kurduğum zaman bir anlaşma yaptım. Ben ödünç veremem, banka da mısır satamaz."

AKSİ KAYNANA
 
Temel köyde kahvede otururken, arkadaşı İdris kan ter içinde koşarak gelir:
"-Ula uşağım burada niye oturaysun, koş kaynanani kurtar, çamaşır yıkarken dereye düşti, suya kapildi"
Temel dere kenarına gelir ve yukarı doğru koşmaya başlar.
Arkadaşları seslenir: "- Yahu dere aşağı akiy, sen yukari cideysun"
Temel: "-Sen bilmezsin benim kaynanami, ne aksi karidur"

ZENGİNLİK

Saçlar Gümüş..
Dişlerde Altın..
Böbreklerde Taş,
Kanda Şeker..
Bacaklarda, Kalçalarda Platin,
Ve içi tamamen Doğal Gaz..
İnsan yaşlandıkça zenginleşiyor be!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şevki Yıldırım Arşivi
SON YAZILAR