Ülkemiz Türkiye nüfusunun %99 Müslüman olması ve ilimiz samsun"da Ramazan oruç ayında geçen yıllardan daha görkemli bir iftar çadır şov eğlence gecelerinin devamı,(ilk adım belediyesinin stratejik ocağı acem tekkesinde) sahura kadar devam etmekte.

Dinimizin emrettiği ramazan oruç ayında, günümüz belediyeleri, hizmet anlayışını adeta değiştirmekte. Varsa yoksa iftar reklamları, yardım paket ve çekleri.

Sözde dinimizin emrettiği gibi yardımlaşmayı dayanışmayı yoksulu ve garibanı hatırlayıp korumayı, fakir fukaraya, garip gurabaya sahip çıkıldığını göstermek.

Bu organizasyonların kaynağını da bulmuşlar, kendilerine iş yapan yüklenici(müteahhit) firma ve işletmelerle, ilimiz deki zengin iş adamlarının bağış ve zekatlarından elde edildiği söylenmekte.

Sevgi parkında kurulan 5000 kişilik çadır ve yıldız sanatçılara, belediyelerden para çıkmadığı zikredilmekte.

İftar programlarının ardından, kısacası şarkıcı türkücü sanatçılar eşliğinde vur patlasın çal oynasın ziller eşliğinde eğlenceler gırla giderken, yapılan eleştirilere; Belediye bütçemizden para çıkmıyor. Biz tarihimizden gelen Ramazan gecelerini, gelenek ve görenekleri yaşatarak, sevgi ve hoşgörüyü birlik ve beraberliği oluşturuyoruz diyorlar. Böylece her akşam mahalli yayın kanal S televizyonunda canlı yayınlarla evimize konuk olmaktalar.

İlk adım belediyesinin açtığı sevgi parkındaki iftar çadırına, gerçekte fakir fukaranın ulaşması, orada iftar açması ne kadar güç ve zor olduğunu kendileri de bilmekte.

Samsun"da ikamet edenler bilirler. İlk adım beldesinde kalan, Karasumsun, Çatal armut, Anadolu, Hastane kadife kale ve baruthane gibi isimlerini saydığım mahalleler, yeterlidir sanırım.

Buralarda ikamet eden insanlar, ya hususi araçla, ya da kişi başı şehir içi dolmuş ücreti, gidiş dönüş 6 YTL, ya da en az, 3 YTL ödeyerek ulaşım sağlanabilmekte.

Şimdi sormak lazım;

Bu iftar çadır şov değil de nedir?

İftara Kimler katılmakta?

Zengin iş adamları tarafından karşılandığı söylenen Paraların miktarı nedir,

Vergiden muaf mı?(yanlarına gelen dilenciye 1 ytl vermeden kovanlar)var.

11 ayın sultanı Kur"an"ı Kerim okuma ve ibadet ayında, insanları eğlenceye teşvik ederek ibadetlerden alıkoymuş olmuyor musunuz?

Siyasi gelecek ve ikbal peşinde koşanların, hangi değerlerimizin ne şekilde kullanıldığı bir başka gerçek; Deniz FENERİ olayı aydınlığa kavuşurken, gurbetçilerimizin birikimleriyle oluşan Almanya ayağı“deniz feneri” davası, sonuçlarıyla birlikte bir yolsuzluğu ortaya çıkartmakta.

Gurbetçilerimizden toplanan paraların, nerede ve nasıl kullanıldığı, siyasi ayağı nereye ulaşmakta?

Bir büyük şehir belediye başkanı "Belediyeler; Rant-getirim paylaşımlarının sessiz sedasız üst derecede sürdüğü ve şehirlerin mahvedilmesine, çarpıklaşmasına bazı kişilerin haksız kazançlar sağlamasına yol açan yerlerdir" sözü, her şeyi apaçık ortaya koymaktadır.

Kimi belediyeler hizmet adı altında, insanların dini milli duygu ve düşüncelerini kullanarak yolsuzluklara bulaştıklarına şahit olurken,

İlimiz Samsun"da Büyükşehir Belediyesinde meclis üyesine sağlanan

Arsayla ilgili Rant tazeliğini korurken, bu habercilik örneğini eski büyük şehir belediye başkan yardımcısı meclis üyesi Adnan Bahadır"ın kendi gazetesinde manşet haber yaparak kamuoyunu bilgilendirmesi, hem partisine hemde kendisine zarar vereceğini bildiği halde, belgeleriyle ortaya çıkarması takdire şayan bir davranıştır.

Adalete ve hukuka olan güvenin sağlanması, hırsızlığa yolsuzluğa ve her türlü çıkar ilişkilerine karışarak ülkemize, insanımıza verilen zararların adilane ve kamuyu rahatlatabilecek cezalar verilene dek susmamalıyız.

Ta ki; Karanlıklar aydınlığa kavuşana dek…