KABEİ MUAZZAMANIN...

KABEİ MUAZZAMANIN  YERYÜZÜNE İNİŞ BİÇİMİ

Bugünkü sohbetimize Kabei Muazzamanın yani Beytullahın yeryüzüne iniş biçimini anlatacağız.Bakara suresinin 127. ayeti Celilesi işte bu olayın nasıl gerçekleştiğini ve her yıl Hacca giden insanların Beytullah"ı neden tavaf ettiğini anlatıyor. Hazreti Adem ile Havva anamız Cennetten çıkarıldıkları zaman Arafat"da buluşurlar. Birlikte batıya doğru yürüyüp, kabenin olduğu yere gelirler.Hazreti Adem Rabbinden Cennette etrafında tavaf ederek, ibadt ettiği Nurdan sütunun dünyada da kendisine verilmesini ister. Yüce Allah Hazreti Adem"in bu isteğini kabul edip, Nurdan sütunu şu anda bulunduğu yere tecelli ettirir.Hazreti adem de etrafında tavaf ederek, İbadet eder. Bu Nur sütun Hazreti Şit zamanında kaybolur, yerine siyah bir taş kalır. Bunun üzerine Hazreti Şit onun yerine taşdan dört köşeli bir bina yaparve yanına nurdan sütun yerine kalan taşı yerleştirir. Bugünkü hacerulesved taşı o taşdır. Hacerul esved taşının ilk adı hacerul ebyez idi, yani beyaz taş anlamına gelen bir isim idi, dünyaya indirilip, üzerinde bizim gibi günahkar insanlar tutunca siyahlamaya başlar ve sonunda simsiyah olunca adı siyah taş anlamına gelen hacerul esved olur. Bilahare Nuh tufanında bu bina uzunca bir süre kum yığını altında kalır. Hazreti İbrahim allh"ın emri ile binanın bulunduğu yere gidip, oğlu İsmaili annesi ile birlikte orada iskan eder. Oğlu İsmail ile birlikte Kabeyi bulur, açar ve daha sonra bugünkü Beytullah"ı inşa eder.

Kabei Muazzama"nın  yapılması olayının Kurandaki maddi anlamdaki anlatılışı böyle iken, bu anlatılış"ın dışında olayın bir de manevi yönü vardır. Hazreti adem önce Cennete giriyor, ardından ona ve eşine yasaklanan meyveyi şeytanın vesvesesine uyarak yiyor ve cennetten kovuluyor.Adem Aleyhisselam Cennetten kovulduktan sonra Arafat dağına gidip, Allah"a tövbe edip, nadim oluyor, yaptığı işin ne kadar yanlış olduğunu, şeytanın onu doğru yola değil, dalalete yönelttiğini anlayınca çok pişman oluyor, bunun üzerine Arafat Dağında Rabbine iltica ederek, affını talep ediyor. Yüce Allah Erhamürrahimin(Merhametlilerin en merhametlisi) olduğundan, onu affediyor. Hacılarımızın hacca gittiklerinde Arafat dağında kalmalarının en büyük espirisi de budur. Peygamber efendimizin Hac Arafattır hadisi şerifinin espirisi de bu olda gerek. Zira tövbe edip, temizlenmenin maddi anlamdaki mekanı orası olduğu gibi, manevi anlamdaki tarihsel akışının temsil noktası da orasıdır.

Hazreti Adem"in Arafat"daki tevbesi kabul edilmesinin ardından bu kez Cennette Allah"a  yaptığı ibadet şeklini dünyada da yapmak isteyince bu kez Cennette etrafında tavaf ederek ibadet ettiği  nurdan  sütunu Dünyaya göndermesi iöçin Rabbine dua eder. Duayı kabul eden yüce Allah Nurdan sütünu bugünkü Beytullah"ın bulunduğu yere gönderir.Bu olayla birlikte Hazreti Adem"den itibaren kıyamet sabahına dek Beytullahın etrafında tavaf edilerek allahu Teala"ya ibadet edilmesi Yüce  Allah tarafından kullarına emrolunur. Beytullah o kadar mükemmel bir mekandır ki orada bulunanlar emin, orada bulunanlar rahat, orada bulunanlar huzur içerisinde olacakları Yüce Kitabımızda anlatılmıştır. Beytullah tarihihin hiçbir döneminde tavafsız kalmadığı gibi, kıyamete dek tavafsız kalmayacağı da bizlere müjdelenmiştir.

Hac ibadeti bir anlamda Müminlerin en büyük bayramı, bir anlamda küçük mahşer, bir anlamda ise rableri ile buluşma mekanıdır.Yüce Rabbim o güzel mekanda, o güzel makamında ona en güzel biçimde ibadet etmeyi hepimize nasip eylemesi temennisiyle hoşçakalınız

 

 

 

HADİSLERDEN BİR DEMET

ALLAH"IN TÖVBE EDEN  CANİ  KULUNA  MERHAMETİ

Tövbe o kadar önemli bir müessesedir ki anlatması çok zor. Zira Kuranı Kerim"de Tövbe etmekle ilgili yüzlerce Ayeti Celileler olduğu gibi, Bakara Suresinde Yüce Rabbimiz Hazreti Adem"i yaratacağı zaman yanına melekleri çağırıp “Ben Yeryüzünde kendime halife olarak insanı yaratacağım” dediğinde Melekler hep bir ağızdan “Ya Rab biz seni gece, gündüz tesbih edip, dua ediyoruz.Sen sana isyan edecek kullar mı yaratacaksın” dediklerinde Yüce rabbimiz “Benim bildiklerimi siz bilemezsiniz” buyurarak yaratacağı insanoğlu"nun hata yapacağını ancak hata yaptıktan sonra onları affedeceğini anlatmaktadır.Bir Hadisi Şerifte Peygamber efendimiz Yüce allah"ın Kukkarı tövbe ettiğinde bir annenin kaybolan evladını bulduğunda sevineceği kadar sevindiğini beyan etmektedir.

Riyazüssalihin adlı Hadis Kitabında anlatılan bir Hadisi Şerifte peygamber efendimiz şöyle buyurmaktadır: adamın biri 98 kişi öldürüp, bir haham"a gider ve der ki Ey Hahambaşı ben 98 kişi öldürdüm ama pişman oldum, benim kurtulma imkanım var mı? Hahambaşı demiş ki 98 kişiyi öldürenin kurtuluşu yoktur. Bunun üzerine adam onu da öldürmüş. Adam bu yaptığından yine pişman olup bu kez Papaz"a gitmiş, papaza Papaz efendi ben 99 kişi öldürdüm ama pişman oldum, benim kurtuluşum var mı?” diye sorunca papaz efendi 99 kişiyi öldürenin de kurtuluşu olu mu deyince onu da öldürmüş.Adam yaptıklarının kötü olduğunu biliyor, ancak kurtuluş bulamadıkça daha da canileşiyormuş. Son olarak bir Allah Dostunun makamına varıp “Efendim Ben tam 100 kişiyi öldürdüm, ancak bu yaptıklarımdan da çok pişmanım benim kurtulmam için ne yapmalıyım demiş” Hoca efendi az düşündükten sonra ona demiş ki sen bu yaptıklarına tövbe edip, pişman olacaksın, Yüce Allah Erhamurrahimin"dir seni affeder, ancak bulunduğun toplumu terk edip, Salih insanların yanına gideceksin. Böylece seni kötülüğe teşvik eden insanlardan kurtulup, seni iyi yola doğrultacak Salih kişilerle beraber olmalısın, aksi halde yine kötülük yapabilirsin. Adam bu denilenlerden çok etkilenip, pişman olmuş ve tövbe etmiş, ardından da bulunduğu topluluğu terk edip, Salih kişilerin yaşamakta  olduğu bir topluluğa  gitmek üzere yola çıkmış. Yolda giderken vefat edince azap melekleri canını almaya geldiklerinde bir de ne görsünler, rahmet melekleri de orada onlar da onu almaya gelmişler. Bunun üzerine Rahmet Melekleri ile Azap Melekler,i ihtilafa düşünce olaya Yüce Allah Müdahale edip, Azrail A.S. a buyuruyor ki adamın geldiği yer ile gideceği yer ölçülsün, şayet gideceği yer kısa ise rahmet meleklerine verisin, şayet geldiği yer kısa ise azap meleklerine verilsin. Bunun üzerine adamın geldiği ve gideceği yere olan uzaklık ölçülür, rivayete göre adamın gideceği yer uzak olmasına rağmen, yüce Allah tövbesinden ötürü ona merhamet edip, cesedini gideceği yere yaklaştırır ve böylece adamın ruhunu rahmet melekleri teslim alır.

Bu olaydan da anlaşılacağı gibi kişinin beraber olduğu toplum onun Dünya ve ahret hayatındaki mutluluğu ve mutsuzluğu için çok önem arz etmektedir. Rabbim hepimizi kendi rızasına uygun kulları ile birlikte hareket eden kulları ile birlikte olmayı nasip eylemesi ve Cenneti ile cemali ile müşerref kılması temennisiyle kalın sağlıcakla

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Cuma Köşesi Arşivi
SON YAZILAR