Mustafa Tunç Soyer. Seferihisar Belediye Başkanı. Bugün Samsun'da. 1959 yılında Ankara'da doğdu. Bornova Anadolu Lisesi'ni ve Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni iyi dereceyle bitirdi. İsviçre Webster Kolej'de "Uluslararası İlişkiler" alanında yüksek lisans yaptı. Üniversite yıllarında Ankara Sanat Tiyatrosu'nda oyuncu ve rejisör asistanı, Türk Haberler Ajansı'nda da muhabir olarak çalıştı. Eğitimini tamamladıktan sonra,5 yıl boyunca turizm sektöründe görev yaptı. Aralarında Özdere Sultan Otel ve Gümüldür Denizatı Otel'in bulunduğu 7 tesisin genel müdürlüğünü yürütürken, kurduğu aile şirketiyle bir turizm yatırımı yapmaya karar verdi. 1991 yılında Sığacık'ta Teos (Fransız) Tatil Köyü'nü işletmeye açtı ve 9 yıl boyunca yönetti. 2000 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü'nde Avrupa Birliği Yüksek Lisans Programı'na katıldı ve AB Eğitim programlarından "COMENIUS" üzerine bir tez yazdı. Avrupa Birliği'nden İzmir'e temin edilebilecek mali kaynaklar konusunda hazırladığı raporu, dönemin Büyükşehir Belediye Başkanı, rahmetli Ahmet Piriştina'ya sundu. Başkanın teklifi üzerine, Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı olarak çalışmaya başladı. Ardından Büyükşehir Belediye Başkanı olan Aziz Kocaoğlu'na da danışmanlık yaptı.İzmir Ticaret Odası'nda Dış İlişkiler Müdürlüğü ve Genel Sekreter Yardımcılığı yaptı.
2006'da Bakanlar Kurulu tarafından kurulan EXPO 2015 İzmir Yönlendirme Kurulu ve Yürütme Komitesi Genel Sekreterliği'ne atandı. 20 milyon Avroluk bir bütçenin kullanıldığı 3 yıllık adaylık sürecinde, uluslararası kuruluşların yanı sıra devlet kurumları ve bakanlıklarla olan ilişkilerini geliştirdi. Birikimini, 20 yıldır memleketi olarak bildiği ve büyük gelişme potansiyeline inandığı Seferihisar'ın hizmetine vermek isteyen Tunç Soyer, sosyal demokrat kişiliğinin gereği olarak Cumhuriyet Halk Partisi çatısı altında Seferihisar Belediye Başkanlığı'nı sürdürüyor. Evli ve iki kız çocuk babası olan Tunç Soyer'in eşi Neptün Soyer, Bademler İlköğretim Okulu'nda matematik öğretmeni olarak görev yapıyor. Tunç Soyer, çok iyi derecede İngilizce ve Fransızca biliyor. Ulusal Birliği'ni kuran Türkiye 2013 yılı Cittaslow Genel Kurulu'na ev sahipliği yapacak. Birliğin en büyük organizasyonu 2013 Haziran ayında  25 ülke, 150 belediye başkanı, Cittaslow yetkilileri ve gönüllülerinin katılımıyla Seferihisar'da gerçekleşecek. Soyer, bu genel kurulun Seferihisar için olduğu kadar İzmir için de büyük önemi olduğuna inandığını ifade etti. Başkan Tunç Soyer, birlik üyesi 23 ülkenin aynı zamanda Expo'yu düzenleyen BİE'nin üyesi olduğuna dikkat çekti.

Cittaslow nedir?

İtalyanca Citta (Şehir) ve İngilizce Slow (Yavaş) kelimelerinden oluşan Cittaslow Sakin Şehir diye kullanılıyor. Cittaslow Ağı, küreselleşmenin şehirlerin dokusunu, sakinlerini ve yaşam tarzını bozmasını ve yerel özelliklerini ortadan kaldırmasını engellemek için Slow Food hareketinden ortaya çıkmış bir kentler birliğidir. Homojen bir mekan  olmak istemeyen, yerel kimliğini koruyarak dünya sahnesinde yer almak isteyen kasabaların ve kentlerin katıldığı bir birliktir.

'Sakin Kent' Seferihisar Belediye Başkanının sözlerine. "İngiltere'den Oxford, Amerika'dan Ferris State ve Türkiye'den Ondokuz Mayıs Üniversitesi işbirliğiyle İzmir'in Seferihisar ilçesinde uluslararası yaratıcı yazarlık okulu açıyoruz" diyor.

Seferihisar'ın CHP'li Belediye Başkanı Tunç Soyer, böyle bir proje için bugün Samsun'da. Seferihisar'ın Sığacık bölgesinde 8,5 dönümlük alanın tahsis edileceğini belirtiyor. Mevcut projeye belediye olarak daha önce planladıkları Yazar Evi projesinin de ekleneceğini kaydediyor ve şöyle konuşuyor:

"Yaratıcı Yazarlık Merkezi, Türkiye'yi ve Seferihisar'ı edebiyatta bir çekim merkezi haline getirecek. Yaratıcılığı geliştirme yöntemleri ve yazarlık eğitimlerinin verileceği merkeze dünyanın önde gelen yazarlarının gelmesini bekliyoruz. Merkezde eğitim çalışmalarının yanında film ve reklam endüstrileri için de çalışma yapılacak. Ayrıca Yazar Evi ile eserlerini yazmak isteyen yazarları ağırlayacağız. Onlardan para pul istemeyeceğiz. Tek isteğimiz kitaplarının girişinde eserin Seferihisar Yazar Evi'nde yazıldığını belirtmesi olacak. Bu merkezde yapılacak çalışmalar sonucunda Türkiye'de yazılmış, buradaki insanları, toprakları, tarihi ve tüm güzellikleri anlatan eserler dünya çapında yaygınlaşmaya başlayacak. Kim bilir belki de Nobel eserleri ve Oscar kazanan filmlerin senaryolarında da bu merkezin katkısı olacak." Hoşgeldiniz sayın başkanım.

Günün Fotoğrafı

İLAN MI DEDİNİZ CANIM EFENDİM!

Bizim gazetenin Cumartesi günkü manşetinden sonra, dün sadece bize has olan gazetelerimizin çoğunda tam sayfa ilan vardı. Hatta bir refikimiz hızını alamamış, Yedaş'ın bu ilanını birinci sayfadan bile haber biçiminde  okurlarına duyurarak gözlerden kaçmasının önüne geçmeye çalışmış. Yedaş da reklamında "Şimdi aklını kullanma zamanı!" diye bir slogan kullanmış. Bu reklamlar, duyurular elbet iyi güzel de, daha önce hiç haber verilmeden sayaçları değiştirilenler ne olacak mesela. Onlara akıllarını kullanma fırsatı tanımayanlara ne diyeceğiz?  Haydi hayırlısı. Enerjilerini tüketiciden aldıklarını söyleyenlerin böyle duyuruyu yapmaları gazetemizde yer alan haberden sonra mı akıllarına geldi canım efendim!
Ve ilgili kuruluştan ilan alamayıp da ellerindeki haberi siz yayınlarsınız diye bize gönderen gazeteciye (!) ne demeli?

Şevki Yıldırım'ın objektifi

MÜFTÜ NE DEMİŞTİ!!

İstanbul İl Müftüsü Prof. Dr. Mustafa Çağrıcı, Marmara Üniversitesindeki asli görevine dönmüş. Niye mi? "Kadınlara camilerde yer açın" dediği için. Düşünebiliyor musunuz!

İstanbul Müftüsü Mustafa Çağrıcı,geçtiğimiz Mayıs ayında yaptığı açıklamada İslam dünyasının çok ciddi sorunlarından birinin İslam dünyasının kadına bakışı olduğunu belirtmiş,şunları kaydetmişti:

"İnsanımızın yarısının beynini reddederek, insanımızın yarısının hayatımızın içinde olmasından rahatsız olarak, camide, cemaatte, Müslüman toplumun sosyal hayatından çekilmesini dinin bir gereğiymiş gibi görerek, yeni dünyaya bir şey katmamız mümkün değil. O bakımdan İslam dünyasındaki bu vahim manzarayı bizim bir an önce ortadan kaldırmamız lazım"

 
EMİR BALIK MARKET KATKILARIYLA

Samsunluyu balık-ekmeğe doyuralım kampanyamıza  tüm hızımızla devam ediyoruz. Ta ki siz balık-ekmekten bıktık diyene kadar da devam edeceğiz. Şimdi size bir fotoğraf sunacağız. Fotoğrafı tanıdıysanız cevaplarınızı Saat 17.00'e kadar bekliyoruz. Dünkü fotoğrafımızda Amasya Yeşilırmak kıyısı vardı. Doğru cevabı  bilen Ömür Nasırlıel oldu. Kartı bizde. Bugünkü fotoğrafımızda gördüklerizden hangi kişiyi tanıdınızsa bildirin. Cevaplarınız için adresimiz [email protected] veya [email protected] Tel: 420 04 28 Emir Balıkçılık tel: 435 50 51

SEVAPTIR

Her gün yamaçtan tarlalarına ekine giden gelin-kaynana varmış.
Onları takip eden iki adam gelinle kaynanayı gözlerine kestirmişler. Bunları alıp kaldıralım, diye düşünmeye başlamışlar.

Bir gün, gelinle kaynana tarlaya giderken ortalığı yıkan bir ağlama duymuşlar, dinlemişler ki, kulübeden geliyor. Çıkalım bakalım demişler. Gidip kapıyı çalmışlar. Adamlardan biri kapıyı açmış.

Kaynana: "hayırdır,ne oldu" demiş.
Adam :"cenazemiz var, buyrun içeri" demiş.
Gelin kaynana içeri girmişler, giriş o giriş.
Adamlar işlerini halletmişler.

Neyse,gelin kaynana evden çıkmışlar.

Gelin sormuş:"ana be,naapcaz şimdi?
Kaynana cevap vermiş:

"valla gelin seni bilmem ama ben yedisine de gelicem, kırkına da. Sevaptır."

GÜZEL SÖZ

'Önemli olan akıllı olmak değil, aklı yerinde ve zamanında kullanmaktır.'
Descartes

ŞİRKET-İ HAYRİYE

Ünü uluslarası olan Gülten Kılıç İmamoğlu'nun hızına yetişmek mümkün olmuyor.24 Kasım 2011 Contemporary İstanbul Lütfi Kırdar-Galeri Baraz'dan sonra dün akşam da Şirket-i Hayriye Sanat Galerisi'nde bir sergiye katıldı. valla sayın hocam Allah nazardan saklasın. Biz sizin etkinliklerinize uyum sağlayamıyoruz. Yetişemiyoruz. Ayak uyduramıyoruz. Kolaylıklar ve başarılar diliyoruz.