Futbol ve Siyaset: Haksız Rekabet

Süper ligin son haftasında küme düşme mücadelesi kıran kırana geçerken, Antalyasporlu taraftarların iddiaları gazete manşetlerinde yerl buluyordu. Antalyasporlu taraftarlara göre, hükümet yerel seçimde kaybettiği Antalya'nın futbol takımını küme düşürerek, güçlü olduğu kentlerden olan Konya'nın takımı Konyaspor'u süper ligde tutacaktı. Tabiki bu sadece bir iddiaydı ve aksi oldu Konyaspor süper lige veda etti. Ama gel gör ki, futbol ve siyaset uzun zamandır birbiriyle dost ve bu tip örnekler sadece Türkiye'de yaşanmıyor.
 2.Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa'ya hakim olan faşist yönetimlerin etkisi, generallerin tuttuğu futbol takımlarına da yansımıştı. İspanya generali Franco'nun takımı Real Madrid, Kral Kupası rövanş maçı için bir gecede İspanyol pasapaortu aldığı Latin Amerikalı oyuncuları ile Barcelona'yı 11-1'lik hezimete uğratmıştı. İtalyan general Mussoli'nin takımı Lazio'da kaptan Di Canio'nun, Roma maçında attığı golden sonra verdiği " Mussolini selamı" ve ardından aldığı ceza akıllarda. Yugoslavya'nın bölünmesine sebep olarak gösterilen Kızılyıldız-Hajduk Split maçını hatırlayanlar siyasetin futbolsever kitleleri nasıl etkilediğini daha iyi hatırlayanlar siyasetin futbolsever kitleleri nasıl etkilediğini daha iyi kavramışlardır.
 Dünya üzerinde farklı siyasi görüşlerin futbol takımlarına etkisinin yanında Türkiye bu konuda daha şanslı. Zira Türkiye'de belli bir siyasi görüşe adapte olmuş bir futbol takımı veya öyle bir seyirci grubu yok. Beşiktaş Çarşı,Adana Demirspor ve Kartalspor taraftarları kendilerini " solcu tribün" olarak lanse etseler de, hareketlerinin siyasi bir altyapısı yok. Türkiye'de siyasetle-futbolun kesiştiği ilk nokta Galatasaray-Güneşspor rekabetidir. Galatasaray'dan ayrılan bir yöneticinin kurduğu Güneşspor, devlet desteğini de arkasına alarak ilk kurulduğu yıllarda Galatasaray'a fazlası ile çektirmiş. Yakın tarihte ise , Ankaragücü'nün
Kenan Evren'in emri ile 1.lige çıkarılması ve hem kenti hem de kentin takımını yöneten başkanları Türkiye'de siyaset-futbol ilişkisi içerisinde örneklendirebiliriz.
  1980'li yılların sonuna doğru askeri vesayetin kalkmasının ardından, giderek demokratikleşen siyasi arenada, partiler kentleri ve kitleleri etkileyebilecek kavramlardan olan futbolu da siyasetin içine çekmeyi başardılar. 2002 yılından beri iktidarda olan hükümetin de futbola bakışı ne yazıkki siyasi. Bakanlar kurulunda yer alan vekillerin seçim bölgesindeki takımların önlenemez çıkışı bu süreçte göze çarpıyor. Kemal Unakıtan'ın seçim bölgesi Eskişehir'de Eskişehirspor, yaptığı flaş transferle 3.ligden 1.lige kadar yükseldi. Kürşat Tüzmen'in seçim bölgesi Mersin'de geçtiğimiz sezon Mersin İdman Yurdu'na transfer edilen Zafer Biryol ve Altan Aksoy bakanlık odasında yeni takımlarına imza attılar. Antalya bölgesinden Mehmet Ali Şahin, küme düşen Antalyaspor'a verdiği destekle 1 senede süper lige geri döndürdü. Hilmi Güler'in seçim bölgesi Ordu'nun takımı Orduspor, bakanın katıldığı gece ile 1 senede 750.000 tl topladı. Sivasspor'un başarısının ardında, eski bakanlardan Abdüllatif Şener'in Sivaslı işadamlarından topladığı paralar yadsınamazdı. Diyarbakırspor yönetimi ne zaman maddi sıkıntı yaşasa, bölge ile alakalı tehditler savurarak bakan Mehdi Eker'den maddi destek alıyordu. Bursa vekili Faruk Özak, Bursaspor'a yeni stad sözü verirken, Faruk Özak'ın girişimi ile hazırlanan HES projesi ile Trabzonspor yıllık 12 trilyonu cebine koyuyordu.
 Kabineler değişti, isimler değişti ama sistem değişmedi, atı alan çoktan Üsküdar'ı geçti. Rekabet halinde olduğumuz kentler ve onların futbol takımları siyasi yönetimlerle el birliği ile çalışırken, Samsunspor haksız rekabete uğruyor. Bunu söylemek belki bir futbolsever için çok çirkin ama, Sn.bakanımız Mustafa Demir'in Samsun kadar, üstteki örneklerin ışığında Samsunspor'a da yardımcı olmasını diliyorum .. 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
4 Yorum
Mert ORAL Arşivi
SON YAZILAR