Atakum'un Matasyon adıyla söylendiği yıllarda, muhtarımız olan rahmetli Remzi KÖSE amcanın eşi,daha sonraki yıllarda muhtarımız olan,aynı zamanda da Atakum belediyesi eski meclis üyesi İsmail KÖSE ağabeyinde annesi rahmetli oldu.Cenaze dolayısıyla da Atakum Şahin Camine gittim.Bir hayli eski dost ve siyasiyle de buluşmuş olduk.Mezarlıkta caminin bahçesinde olunca,kalabalık cemaatta uzun süre bir arada oldu.

Gariptirki, cenazelerde olmasa bir araya gelemeyeceğiz.Dostluklar artık lafta kalmaya başladı.Dünya işini bir türlü bitiremez olduk.Cenaze ve düğünlerde artık dertleşme ve hal-hatır sorma yeri oldu.Bu nedenle Şahin Caminin bahçesi,hem İsmail KÖSE'ye bu acı gününde destek olma, hem de uzun zamandır görüşmeyen insanların görüşme yeri oldu.Bu sebepten dolayıda ,gruplar halinde sohbet edenler gözüme takıldı.

Bizim gruptaki sohbette, belediyesinin kapanması dolayısıyla belediye başkanlığı sona eren şimdi ise Atakum belediyesi meclis üyesi olan Osman ÇAVUŞ, Serkan ER, Turan MISIR ve Ömer ÖRNEK vardı. Sohbetimiz çay ocağında,çay içerek devam etti.Anlaşılan birbirimizi özlemişiz..!

Ama camii bahçesinde başka bir şey daha vardı.Belki bir kısmının gözünden kaçmıştı veya bir kısımda fark etmişti ama belli etmemişti.Ayrı ayrı gruplar halinde sohbet edip bir araya gelmemek de, partinin Atakum İlçedeki iç çekişmelerini ortaya koyuyordu.Bu durumda, beni haklı çıkarıyordu.

Haftalardır yazdığım gibi parti içinde iletişim olmadığı,AK Parti Atakum ilçe teşkilatının, insanları bir araya getiremediği de böylece teyit ediliyordu.

Mesela; Atakum AK Parti İlçe başkanı sayın Hüseyin DERELİ,  kalabalığı  yarıp(!) bana merhaba diyemiyordu. Oysa ilçe başkanı sayın DERELİ'nin, ayrım yapmaksızın tüm insanların elini sıkması gerekmiyor muydu.Bu hırs ve kin niye vardı ve daha ne kadar sürecekti?

Bir başka tarafta da,eski belediye başkanımız Adem BEKTAŞ'ı sadece sırtından görebiliyordum,oda caminin bahçesinden çıkarken.Aynı dönemin seçilmiş belediye başkanı Adem BEKTAŞ ve ilçe başkanı Hüseyin DERELİ'ye ne olduda, caminin bahçesini paylaşamıyordu ki..! Sebep basitti. Çünkü belediye başkanı görevde değildi,ne işe yarardı ki(!). O zaman aklımıza ne gelmeliydi? Reklamdaki gibimi ''İş bitti,fiş gitti'' Nerde vefa..!

İşte benim haftalardır anlatmaya çalıştığımda buydu. Sayın DERELİ başkan, birleştirici ve toparlayıcı olmalıydı. Ama olamıyordu. Aynı çatı altında siyaset yapanları bir araya getiremezseniz,sonuçta camii bahçesindeki gibi küme küme gruplara sebebiyet verip,sohbet ve selamlaşmaları da ayrımcılık içinde kendi aralarında yapmalarına neden olursunuz.

Şimdi ben ne yapmalıyım? Sayın Hüseyin DERELİ başkanın bilgi ve deneyiminden faydalanarak kendisine birkaç şey soracaktım amma bir araya gelemedik ki(!). Caminin bahçesinde selamlaşamayınca baktım olmadı, bu köşeden sorayım dedim. Bu haftada yerim kalmadığından, haftaya bu köşeden Sayın DERELİ'ye birkaç sorum olacak.

Hüseyin DERELİ başkan;Birkaç soruda,etrafında olup ta güneş yokken güneş gözlüğü takıp,etrafını görmemezlikten(!) gelenlere olacak.O zatlarda hazırlıklı olsun..!

Geldiğimiz noktadan yola çıkarsak,siyasetin içinde yer almış ve kahrını çekmiş insanları,buruşturup sokağa atılan bir kağıt parçası gibi bir kenara   atamazsınız.Atarsanız da varsa bir bedeli,ödersiniz.Sayın DERELİ, bilgilerinize..!

Her şey gönlünüzce olsun.

SEVGİLERİMLE.