Seçim sonrası; arkadaş sohbetlerinde duyduklarım ve akşam haberlerde zaplama-zaping-yaparken gördüklerim,beni şööööyle bir geriye götürdü.Türk halkı,siyasetin vizyondaki bu filmini(!) çok defa seyretmişti.Bu filmde,diğer filmlerde olduğu gibi aynı senaryonun değişik aktör ile çekilmiş versiyonuydu.

Bugünkü aktör ile çekilen bu filmin,önceki aktörlerini yaşından dolayı bilmeyenlere anlatalım ve yaşı gereği bilenlerede hatırlatalım. Murat KARAYALÇIN;Yıl 1989.Ankara Büyük Şehir Belediyesi Başkanlığını,SHP-Sosyaldemokrat Halkçı Parti-‘den-İhtilal sonrası tüm siyasi partiler gibi CHP’de kapatılmıştı-genç sayılabilecek bir yaşta,Samsun’lu hemşerimiz Murat KARAYALÇIN kazanmıştı.

Başarılı bir belediye başkanı olarak dikkat çekince,parti genel başkanlığı için cila takımı-Sol görüşlü yazarlar ve yandaş kalemşorlar-tarafından cilalanmaya başlamıştı ve 1993 yılında da SHP’nin Genel Başkanlığına seçilmişti.İki yıl sonra 1995 tarihinde SHP-CHP birleşmesiyle genel başkanlıktan ayrılmış ve aynı yıl yapılan CHP’nın olağan genel kurulunda aday olmuş kaybetmişti.Yani cila işe yaramamıştı.Daha sonra yapılan 1999’daki genel kurulda da başkanlığa aday olmuş ve bir kez daha kaybetmiş ve seçilememişti.Mağlubiyetleri devam etmiş ve;1999-2004 ve 2009’da yapılan yerel seçimlerde;Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanlığına,üç dönem aday olmuş ve üçünü de kaybetmişti.

Parti kurma çalışmalarında da başarılı olamayan Murat KARAYALÇIN,İstanbul İl başkanı yapılmış ve bir yıl gibi kısa bir süre sonrada bırakmıştı.Yaşadığı bu hüsranlardan sonra,faal siyaset yaşantısını;’’Hattı siyaset yok,Sathı siyaset var’’ sözleriyle bitiriyordu.Hani;Çok başarılıydı,partinin genel başkanlığını uzun yıllar yapacaktı,siyasete yeni kan getirmişti …vs.gibi cilalı sözler edip Murat KARAYALÇIN’ı parlatanlar nerelerdeydi?Bu gün cilalama takımda bulunanların isimleri değişti ama cilalama görevlerine tam gaz devam ettikleri görülüyor.

Mustafa SARIGÜL;Aynı senaryoyla çekilen filmin,o günkü aktörüydü.Şişli Belediye Başkanlığında başarılı olunca ayni cilalama takımı iş başına geçmiş,benzer söylemlerle,görsel ve yazılı basında sayfa sayfa haberler yer almıştı.Şimdi size soruyorum,Mustafa SARIGÜL nerede? 

Metin FEYZİOĞLU;Filmin senaryosu hazır olduğu için yeni aktör aranıyordu.Danıştay’ın 20014yılında Ankara’da yapılan 146.kuruluş yıldönümü töreninde,TBB--Türkiye Barolar Birliği--Başkanı olarak Metin FEYZİOĞLU kürsüye çıkmış ve uzunca bir sürede kürsüde kalmıştı.Yıl dönümüyle ilgili konuşacağına siyasi polemik yapıp,iktidarın çalışmalarından bahsedip,iktidarı yermişti.Aynı salonda Cumhurbaşkanı Abdullah GÜL ve Başbakan Recep Tayyip ERDOĞAN’da bulunmaktaydı.Başbakan olaya tepki koyup salondan ayrılınca,sol cenap,filmde oynatacağı yeni aktörü bulmuş ve yeni filmin çekimine hemen başlamıştı.

Cilalama takımı da hemen iş başı yapmıştı.Sol görüşe sahip yazılı ve görsel medyada ne deniyordu;Genç,genel başkan olacak vizyona da sahip,kariyere de.Gelecek cumhurbaşkanlığı seçimi içinde yeni aday bulunmuştur…vs.gibi.Bir kez daha,tekrar soruyorum.Metin FEYZİOĞLU nerede? 

Ekrem İMAMOĞLU;Tutmayan filmin,bu sefer ki aktörüydü ve sonuncusu da olmayacaktı.Film çok yeni olduğu için yazmasam dahi,bir çok kişi,cilalama takımının iş başı yaptığını,neler yazdığını ve çizdiğini takip etmiştir ve biliyordur.Ama azda olsa hatırlatalım.Ekrem İMAMOĞLU için ne deniyor;Muharrem İNCE’den daha iyi.Genç,tam genel başkan olacak ve partiyi toparlayacak biri.Önümüzdeki cumhurbaşkanlığı seçimlerde adayımız.Dürüst,kariyerli,kavgacı olmayan,iyi hatip ve….vs.Uzayıp gidiyor.Sol cenahta ki arkadaşlara soruyorum;Hani daha dün,cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Muharrem İNCE’yi göklere çıkartıyordunuz.Metin FEYZİOĞLU’nu koyacak yer bulamıyordunuz.Ne zaman,hangi ara tu kaka oldular da Ekrem İMAMOĞLU yıldızınız oldu.Neden? Düşünmek lazım.

Daha dün bir,bugün iki.Ne bu Ekrem İMAMOĞLU hayranlığı.Önce bir tanıyalım.Filmde rol verilen bir aktör mü,yoksa gerçekten iyi yetişmiş önü açık bir siyasetçi mi.Benim şüphelerim var.Neden mi? Konuşmalarına bir göz atalım.

1-‘’Zulüm 1453’de başladı’’diyen Gezi eylemcileriyle aynı dili kullanarak,’’145 yıldır biz demokrasi için mücadele ediyoruz’’diye konuşma yapıyor.Konuşmadaki’’Biz’’den ne anlayalım.Siz kimsiniz?Gezi eylemcileriyle aynı fikirdemisin?

2-Seçim çalışmaları sırasında,belediye başkan adayı gibi değil de sanki siyasi partinin genel başkanıymış gibi konuşup,şirket isimlerini söyleyerek hedef yapıyor,buda yetmezmiş gibi birde şirket sahibi iş adamlarının adını söyleyerek şahıs olarak ta hedef tahtasına koyuyordu.Hani herkesi kucaklıyor ve birleştirici davranıp,ötekileştirmiyordu.O zaman bu konuşmanın amacı neydi? Ve neyi işaret ediyordu?

3-Seçim sonrası daha aradan 48 saat geçmeden,apar topar anıtkabire koşup ziyaret etmenin manası ve anlamı neydi?Tabii ki bu ziyareti,Ekrem İMAMOĞLU şahıs olarak yapmak,kendi tasarrufundaydı.Kimsenin buna diyecek bir lafı da olamaz, yorumu da.Amma bu ziyareti,henüz mazbatasını alıp başkanlığı tescil edilmediği için İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı protokolü adı altında yapamazdı ve yaptırmadılar da.Bu ülkenin iki hassasiyeti var.Biri DİN,diğeri ise ATATÜRK’tür.Toplum bu iki konuda,provokasyona çok açık ve müsaittir.Anıtkabir ziyaretinin,sol basından duyurulma ve haber yapılma şekli farklıydı.Amaç,Ekrem İMAMOĞLU’na Anıtkabiri ziyaretinde problem çıkartıldı algısı yapmaktı.Neyse ki işin gerçeği vatandaş tarafından kısa sürede anlaşıldı da yapılmak istenilen her ne ise önüne geçildi.Daha bir sürü örnek var ama köşeme sığacak gibi değil.

Şimdi siz okurlara soruyorum.Acaba bu konuşmalardaki cümleler,Ekrem İMAMOĞLU’nca yapılmış masumca hatalar zincirimiydi,yoksa tutmayan senaryoyla çekilecek filmin,yeni aktörle devamımıydı?Yorumu siz yapın..!
Her şey gönlünüzce olsun. Sevgilerimle.