Bu dalga, başka dalga.....

Bilindiği üzere Ergenekon operasyonlarının 12. si yapıldı Dalga boyu ,Samsun"a kadar uzandı.

Muhalefeti /İktidarı ,yazarı çizeri yaşananları /kişileri hep farklı biçimde değerlendiriyor.

Kimi,süreci “Derin devlete karşı açılan bir savaş” olarak görüyor.

Kimi, bir terör örgütü yapılanması... İktidara karşı bir “darbe oluşumu” olarak görüyor.

Yine bir başka kesim operasyonları “Laik ,demokratik ,Cumhuriyet taraftarlarını sindirmek ” olarak görüyor.Boyutları ve algılamaları çok farklı olmakla birlikte, bir kesim var ki olayları , İktidarın“,tek parti diktasına doğru bir gidişi olarak” tanımlıyor.

Bu bağlamda, muhalefeti susturmak, baskı altında tutmak...İnsan hakları ihlal edilerek,Hukuk devletini ortadan kaldırmak...Muhalif insanları “zindana “atmak , Kapatma Davası"nın rövanşını veya 28 Şubat Dönemi"nin açık /gizli hesaplaşmanı yapmak olarak görenler de var.

“Bir kadın memesine vatanı satarım “diyen Sn. Başbakann elinden ödül almış Çetin Altan"ın oğlu Ahmet Altan"ın bir söyleşide verdiği :”Bu işin arkasında NATO, AB(D) yani “Derin Dünya Devleti” olduğunu iddia ilginç geldi bana..Nedeni ABD "nin izni olmadan bu Ülkede İhtilal olamaz.(mış.)Demek Ergenekon bir darbe/ihtilal yapılanması.

O zaman akla şu soru gelmez mi?Bu operasyonlarda tutuklananlar içinde “İhtilal /Darbe teşebbüsünde “ bulunmak için- gizli servislerle işbirliği içinde olabilirler mi?

İki iddianame de dikkatli okunduğunda :“Darbe hazırlıklarından,Darbe Günlüklerinden ,Kaos yaratacak bombalı ,silahlı ,örgütlü eylemlerden , hazırlanmış plan ve krokilerden” söz ediliyor.İsim isim faili meçhul(!) cinayetlerden söz ediliyor.Türkiye Cumhuriyeti"ni ortadan kaldırmaya ve Görevini yapmayı engellemeye teşebbüs ve (tutuklananlar için)Yasadışı terör örgütü üyesi olmak suçlarını işledikleri yönünde gizli tanık ifadelerinde “Kuvvetli suç şüphesi varlığını gösteren olgulardan “söz ediliyor.Bazı STÖ lerin/Sendikaların Başkan ve yöneticilerinden -Cumhuriyet Mitingleri"ne katılanların- ev ve iş yerlerinde yapılan aramalarda yargı süreci için önemli bilgi ve belgelere ulaşıldığından söz ediliyor.Ancak,Hiç kimse yargısız infaza tabi tutulmamalı,.peşinen suçlu sayılmamalıdır.. Hukuk devletinde , bağımsız yargının vereceği karara ,adil yargılama ortam ve şartların oluşmasında herkes ayni kanaati taşımalıdır.

Kişilerin ayrıcalığı,birbirine üstünlüğü,yaşına /başına ve statüsüne ,toplumsal konumuna ,siyasi kanaatine bakılarak “velev ki bu işin içinde olsun(lar).O"nu görme ..”gibi toplumu geren,masum insanları töhmet altında bırakan beyanatlar ,söyleyeni Bakan bile olsa, Kanun /Adalet ve Anayasa"nın “Eşitlik “ilkesinin ihlali anlamına gelir.Bu tarz beyanlar “ihsas-ı rey “anlamı taşır.

Bu davada ,kendini Savcı /Avukat yerine koyanları gördük.Davayı siyasallaşrma gayreti içinde olanları tanıdık..Ne yazık ki, böyle talihsiz açıklama yaparak, “yargıçlığa soyunan” ,bundan siyasi rant uman siyasetçiye de tanık olmuş olduk.

Davanın süreci uzayacağa benziyor.İddianamenin sayısında artış olabileceği , Operasyonların 12 Dalga"da durmayacağı kanaatini taşıyorum.Eksik kalan YASİ boyutunun ne zamana denk geleceği merak konusu.Süreç ilerledikçe Uluslararası Terör örgütleri ,Yabancı Gizli Servislerle olan ilişkiler ağı ortaya çıkacak ,sürprizler yaşanabilir..

Unutmayalım, İtalya"da 7 bin kişi sorgulanmış /yargılama yıllarca devam etmiş...İtalya"nın Di Pietro" ya tanınan süre ve imkanlar “Temiz eller “istiyorsak sabırlı olmalıyız.

 

 

Her fırsatta Hukuk devletinden , haktan ,adaletten,İnsan haklarından,masumluk karinesinden bahsedenler ,Anayasa"yı referans alanlar,AİH Mahkemesine atıfta bulunanlar ,iş kendilerine dönünce ne hale geldiklerini ibretle izliyoruz.

28 Şubat döneminde kimlerin ,nasıl ,baskı ,işkence ,cebir ve korku hükümranlığı kurdukları bugün sır olmaktan çıktı.”İkna odaları...Gestapo gibi başörtüsü avcılığı yapanlar unutuldu..Üniversitelerde atanacakların jüri odasında pantolonun ütüsüne ,bıyığının şekline bakıp karar verenler ,kişinin bilimsel yetkinliğini değil özel yaşamını değerlendirenler, görev süresi uzatılmayarak çoluk/çocuğu ile sokağa atılanlar yok muydu?

O zamanlar, Engizisyon mağdurları için“Adalet” ya bir mahallenin adı , ya da bir özel isimden öte bir anlam taşımıyordu..

Samsun"da Dalga başka bir boyutta ulaştı. Tutuklanan üç Üniversite Rektörü içersinde OMÜ Eski Rektörü Sayın Ferit Bernay "da var.Üzülmedim desem yalan olur.

8 yıllık Rektörlük yönetimi sırasında bir iki Meclis Araştırma ve Soruşturmasına muhatap oldu.Sonuç, o zamanlar da söylemiştim/yazmıştım.Bir şey çıkmaz diye...Şovmenler kendilerini tatmin ettiler hepsi o kadar.

Yalnız. Beni endişelendiren olaylar/tutuklamalarrasında OMÜ"de sergilenen tavır ve üslup... OMÜ"lü bazı öğretim üyelerinin,Muharip Gaziler gibi cüppelerini üzerlerine geçirip Yerleşkedeki Atatürk Anıtı"nda eylem yapmalarını yadırgadım.bildik adetlerindendir.Dokunulmazlıklarına dokunuldu mu toplankları yer bellidir.Kendilerinden başkasının böyle bir hakkı olamaz/yoktur.

Nasıl mı?2000 Ağustos ayını hatırlayınız. Rektörlük seçimlerinde OMÜ"lü öğretim üyelerinin çoğunluk tercihini bir kenara atıp ,Çankaya"nın üçüncüden birinciyi atama iradesine karşı demokratik haklarını kullanan Öğretim üyelerinin protestosu, polis gücü ile dağıtılmamı?Polis kamerası ile tespit edilen öğretim üyeleri Adliye koridorlarına doldurulmadı mı? Yönetim“Müdahil olma ”talebinde bulunmadı ?Öğretim üyeleri yerli/yersiz idari/adli soruşturmalarla sindirilmeye çalışılmadı mı?

Şimdi merakım şu. OMÜ "nün yeni Yönetimi ,bu izinsiz(!) eylemi yapanlar hakkında nasıl bir işlem yapacak?“Müdahil” olanlara karşı “müdahil” olacak mı?

Bir de, Samsun"da bu AKP İktidarına oy veren ,vatandaşlara “eşekliği” layık gören bir STÖ Başkanı"na ,kendilerine oy verenler adına“Diploma/tahsil insandan cehaleti alır ,ama eşeklik baki kalır” sözünü ,çerçeveleyip Muhterem"in çalışma odasının duvarına kim astıracak ?

Son söz olarak , OMÜ "de Danışmanlık yapan genç bir siyasetçinin,seçimlerden yeni çıkmış olmanın mahmurluğu ile olsa gerek “velinimetinin” götürülmesi dolayısıyla “Hak /Hukuktan dem vurarak eski Rektörünün avukatlığına soyunmuş( ! )

Kendileri kimin danışmanı olduğunu şaşırmış olmalı.Eğer ortada bir Hukuksuzluk varsa bu Sn. Bernay "ın OMÜ personeli olması hasebiyle Rektör Prof. Dr.Hüseyin Akan"ı ilgilendirir.Talimatı ile Rektörlük Hukuk Müşavirliğini devreye koyabilir..

Hadi diyelim ki bu olayda danışmanın insani duyguları ,vefası /sadakatı ağır basmış olsun..Ama ,Bu zat-ı muhterem , Samsun TÜGSAŞ "ta Genel Müdürlük yapmış..2003 yılında Kurumun “ Özelleştirilmesi”den dolayı 5 yıldır adliye kapılarında sürünen özelleştirme mağduru 168 işçiden tek bir söz ettiğine şahit olmadık.Haksızlıklar karşısında farklı algılamalar Cem Yılmaz"ın dediği gibi acaba tamamen ”duygusallık (!)”olabilir mi?

Peşinden diz dövüp ,övgüler düzülen bu kişiler hakkında, onları bu görevlere“tercihan” atayan eski Cumhurbaşkanı Sayın Ahmet Necdet Sezer"den bir tek söz çıkmamasını neye bağlıyorsunuz?diye sorsam.

Bu Dalga ...başka dalga!...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hasan Anayol Arşivi
SON YAZILAR