Bu gün yaşadığımız küreselleşen dünyada, haberleşme ve iletişimin baş döndürücü bir hızla yol aldığı süreçte, Batılı Hıristiyan ülkelerin Müslüman Türk milletine olan düşmanlığı, Osmanlı devletine karşı 7 kez oluşturdukları haçlı seferleri ile Osmanlının yıkılıp parçalanmasına dek sürmüş,

19 Mayıs 1919 da büyük önder gazi Mustafa kemal Atatürk önderliğinde başlayan kurtuluş savaşıyla Anadolu topraklarında yeniden dirilen ve hayat bularak özgürlük ve bağımsızlığına kavuşan Türkiye Cumhuriyeti Devletine karşı, Emperyalist devletler savaş stratejilerini değiştirerek maliyeti yüksek toprak işgali yerine,

Batıda Bulgaristan Yunanistan, doğu ve güney doğuda Ermenistan Suriye Irak İran ile bölge halkını da içine alan bir kışkırtma ile Silahlı terör örgütü PKK finanse edilerek,

Barış, özgürlük insan hakları gibi evrensel değerler kullanarak adı konmamış bir savaşın görünen tarafı olarak ekonomik psikolojik ve kültürel savaş başlatmışlardır.

Ekonomik saldırı ve baskılar sonucu sanayi tarım ve teknolojide bağımlı hale getirilen ülkeler, tanksız topsuz kansız adeta esaret altına alınarak ülke halkları sömürülmektedir.

Ülkemizin son 30 yılına baktığımızda AB ve ABD"nin himayesinde büyütülüp beslenen PKK terör örgütüne karşı yapılan müdahale ve savunmaya yönelik AB ve ABD"den alınan silah ve mühimmata ödenen paralar 300 milyar dolarları aştığı konuşulmaktadır.

Sözde dost ve müttefik görünen Avrupa birliği ve ABD"nin sinsi düşmanlıkları böylece sırıtırken,

Avrupa birliği Kopenhag kriterleri ve İMF dayatmaları ile Ülkemizin ekonomik ve stratejik konumdaki kurum ve kuruluşları özelleştirme tuzaklarıyla ekonomimizin can damarları stratejik ve güzide KÂR eden Bankalarımız Telekom, Tedaş, Tekel Tüpraş vb nice kuruluş ve fabrikalarımız ile hava kara yolları, enerji ve sularımız, deniz liman ve vatan topraklarımız,

İş aş ve istihdam yaratılacağı gerekçesiyle adeta peşkeş çekilerek bir, bir elden çıkarılırken;

Ülke insanımızı açlık sınırı altında asgari ücrete mahkûm ederek modern köleliğe taşıyanları,

Emekliyi memuru işçiyi köylüyü esnafı yoksullaştıran ancak vatandaşımıza bir türlü yansımayan kişi başı 15.000 $ dolar telaffuz edilen gayri safi milli gelirle sanal zenginlik ve düşük enflasyon verileriyle uyutanları,

Medeniyet adı altında gelişmişliğin ve kalkınmanın AB yolundan geçer diyerek kendi kültür ve değerlerimize ters düşen yasa ve kanun çıkararak ülke güvenliğini tehdit eden AB ve ABD güdümlü politikalarla PKK"yı muhatap alanları,   

İç ve dış borç yükünün ülke egemenliğimizi tehdit eder boyutta artığı, yüksek oranlara çıkan işsizlik ve yoksulluk nedeniyle ekonomik sosyal ve kültürel yozlaşmayla toplumsal barışı dinamitleyenleri,

Halkı yoksulluğa iterek rüşvet ve yolsuzluğa bulaşarak vatandaşın cebine el uzatanları,

İnsan hak ve hukukunun yerle bir edildiği Tunus, Lübnan ve Mısır"da halkı ezen ve insan haklarından mahrum bırakan köleleştiren ve fakirleştiren diktatör rejimlerin bir, bir yıkıldığı bu günlerde,

Ülkemizde varlığı tartışmalı sözde DEMOKRASİ ile kendilerine DEMOKRAT adaletten yoksun bir seçim sistemiyle yaklaşan 2011 genel seçimlerine ısmarlama ve aldatıcı anketlerle halkımızı bir dört yıl daha uyutmaya çalışanları, 

Bizde unutmayacağız…