Askerlik ve teslimiyet

Zorunlu askerlik kavramı bir çok erkek vatandaşımızın korkulu rüyası bu bilinen gerçek ancak, son günlerde kabusa dönüşmüştür eminim. Bazılarınınsa hayatlarında silinmez yaralar bırakarak geçti bile. Bakmayın siz çevrenizdeki, “aslan yürekli” en güzel askerlik hatıralarını anlatan amcalarınıza, dayılarınıza hepsinin de hatırında askerlikle ilgili birkaç kötü anısı vardır ama acaba kaçı bundan bahsedecek kadar “aslan yüreklidir.” tartışılır… 13 ay sonra 13 şehit haberleri 13 ayrı ailenin bağrını kor gibi yakıp geçti. Beklenmeyen bir dönemde güzel başlangıçların umudunu kuran büyük güçler için de, tüm vatandaşlar için de oldukça üzücü olan bu olayın perde arkası siyasi olarak oldukça karışık, zamana yayılan hiçbir eylemin sonuç vermediği bu durum karşısında her zaman uygulanan yöntem yerine alternatif yöntemlerin denenme zamanı çoktan geldi.. Ancak burada siyasi yönden çok beni şehitlik mertebesi etkiledi.. Ve siyasi yönüne kıyasla manevi yönüne değinmek istiyorum;
Son günlerde haberler, şike olaylarını duymaktan sıkıldığım için pek ilgimi çekmiyordu ancak son dakika altyazıyı okuduğumda ilk defa bu kadar etkili bir şekilde üzüldüm… Şükürsüzlüğümü düşünerek haberleri izlemeye koyuldum, olay net ve kesin ayrıntılarla anlatılmıyordu ama kesin olan 13 şehit askerin olduğu gerçek vardı ortada.. Kelimelerin yetersizliğini o anda anladım, duyguları ifade etmenin zorluğunu yaşadım.. Bu ülkemizde ilk kez olmuyordu ama ümidimizin olduğu bir dönemde bu vahşetin gerçekliği çok, çok etkileyici olmuştu.
Herkesin karşıt güçlere küfürler ederek sorumluları araması olağan bir eylem ancak burada hassas ve ince bir ayrıntıyı kaçırmazsak gerçek huzura kavuşabiliriz. Dinimize göre ecelin ne anlama geldiğini iyi idrak etmek hırsımızı öfkemizi frenleyen bir düşünce olur diye düşünüyorum. İnsanlığın iradesiz eylemi olan öfke ve kin kusmanın hiçbir faydası ve rahatlatıcı etkisi olmadığı gibi zararı vardır. Bu sebeple Allah'ın kulları için verdiği yaşam süresini unutmadan olayları değerlendirmeyi denemekte fayda görüyorum. Bunun acıyı en içten yaşayanların yapmasının oldukça güç olduğunu anlayabiliyor olsam bile bu gerçeği göz ardı etmemek lazım.. “Ölümün güzeli olur mu?” denir. Ancak imanlı ve hayırlı ölümü yaşayanlara “şehitlik” sıfatı verilmiştir. Bu sıfatın nasıl mertebeleri işaret ettiğini düşünmek ve inanarak teslim olmak en büyük tesellidir…


Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Şeyma Taş Arşivi
SON YAZILAR