Arabın gözyaşları

Torbası ekmekle dolu olduğu hâlde köpeği açlıktan ölen, köpeğine ağıt yakıp şiir söyleyen ve ağlayarak başına gözüne vuran ama köpeğine torbasından bir lokma vermeyi esirgeyen bir Arabın hikâyesini anlatacağım bugün. Buradaki Arap elbette semboldür. Mevlana böyle somut bir olayla karşılaşmış olabilir.

Köpek ölüyor ve Arap ağlıyordu. Gözyaşı yağdırıp “Eyvahlar!” diyordu. Bir dilenci geçti ve “Bu ağlama nedir? Ağıt ve ağlaman kimin içindir?” dedi. Arap ise dilenciye:

-İyi huylu bir köpeğim vardı. İşte yol ortasında ölüyor. Gündüz avcımdı, geceyse bekçim. Keskin gözlü, av yakalayıcı ve hırsız kovucuydu.

-Hastalığı nedir? Yaralandı mı?

-Köpek açlığı onu ağlattı.

-Bu hastalığa ve ölüme sabret. Allah'ın lütfu sabredenlere karşılık bağışlar. Dilenci devam etti:

-Ey özgür komutan! Elindeki bu dolu torba nedir?

-Dün gecenin ekmeği, azığı ve yemeği. Bedeni takviye etmek için taşıyorum.

-O köpeğe niçin ekmek ve azık vermiyorsun.

-O derecede sevgim ve insafım yok. Yolda ekmek parasız ele geçmiyor. Fakat iki gözün suyu bedavadır.

-Ey hava dolu tulum! Toprak senin başına! Sana göre ekmeğin kenarı, gözyaşından daha mı iyi?

Gözyaşı kandır. Kederle su olmuştur. Toprak/ekmek beyhude kana değmez. O Arap, şeytan gibi kendi bütün varlığını rezil etti. Bu bütünün parçası ancak aşağılık olur. Varlığını lütuflar ve cömertlik sahibi sultandan başkasına satmayanın kölesiyim. Ağlarsa gökyüzü ağlar, inlerse felek, “Ey Rabbim!” diye çağırır. Ben kimyadan başkasına yenilmeyen o himmet sahibi bakırın kölesiyim. Kırılmış elini duaya kaldır. Allah'ın lütfu kırılmışa doğru uçar.

Ey kardeş! Bu dar kuyudan kurtulman gerekiyorsa durmaksızın ateşe gir. Hakk'ın hilesini gör ve kendi hileni bırak. Ey! Onun hilesinden hilekârların hilesi utanır. Senin hilen, Rabbin hilesinde yok olunca şaşılacak bir pusu kurarsın. O pusunun en küçük yararı, ebediliktir. Ebediyete kadar yücelir ve yükselirsin.

Yücelmek ve yükselmek aslında zor değil. Bu hikâyedeki kahraman(!) gibi parasız ele geçmediği için ekmeği köpeğe vermeyip arkasından gözyaşı akıtmak yanlışlığına düşmemek lazım öncelikle. İki gözün suyu bedavadır, diyerek bol bol gözyaşı akıtıp bunu alışkanlık hâline getirerek yükselme olmaz. Böyle gözyaşı akıtanlara timsah gözyaşları benzetmesi yapılır. Öldürüp ağlamak, insan ağlaması olamaz. Buradaki gözyaşları da timsahınkilere benzediği için başlığı 'Arabın Gözyaşları' diye belledik. Baş gözlerinden değil de kalp gözlerinden samimi yaşlar döküp günahları eritenlerden oluruz inşallah. Güzel bir hafta diliyorum.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR