AK Parti'yi korkutan parti: Saadet

Saadet Partisi Samsun İl Başkanı Hasan Bayram Var, Milli Görüş çizgisinden, kongre sonrası yaşanan sürece, Erbakan Hoca'dan  Milli Görüş'ten AKP'ye geçen kadrolara kadar, geniş yelpazede gündemi gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Miraç Öztürk'e değerlendirdi.

 

Miraç ÖZTÜRK : Saadet Partisi kongre sürecini atlattı, sonrasında ise bir yükseliş söz konusu, bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Hasan Bayram VAR : Aslında Saadet Partisi üzerinden düşünüldüğünde bu durum çok da şaşırtıcı değil. Saadet Partisi'ne oy verenler, O'nun temsil ettiği görüşe oy veriyorlar. Bu misyon temsilciliğini ikinci kez Ak Parti yapıyor diye düşünülüyor ama öyle değil. Halk Saadet Partisi'nin görüşünün devamı olarak Ak Partiyi gördü. Halbuki Ak Parti ile alakamız yok, olmadığını dile getiriyoruz.
 
HALK BİR BUNALIM DÖNEMİ YAŞADI
Halk öyle görmedi. Daha genç, daha dinamik bir örnek istedi. Halk bize görüşleriniz aynı kalsın ama kendinizi yenileyin sinyalini verdi. Bu da seçimlerden yüzde 3,4 oy almamıza sebep oldu. Son 8 yıldır çatışma üzerinden siyaset yapan iki tane partinin, iki tane görüşün aslında çözüm olmadığını biz Numan Kurtulmuş ile anlatmaya çalışıyoruz. Bunu da halkta karşılık bulacak şekilde anlatmaya çalışıyoruz. Halk bir bunalım dönemi yaşadı ve 'biz huzur ve refah istiyoruz' dedi.

ÖZTÜRK: Yerel seçimlerde aldığınız oy artış hakkında bir bilgi veriyor mu?

VAR: AKP'nin ilk girdiği seçimlerde biz yüzde 2,5 oy aldık. İçerimizde bir çok insan da AKP'ye geçmeye başladı. 2009 mahalli seçimlerinde yüzde  5,4 oy aldık, 2007 seçimlerinde ise yüzde 2,3 oy almıştık. Genel itibariyle baktığımızda Türkiye genelinde yüzde 100'lük bir artış söz konusu.

ÖZTÜRK: Halk sanırım size "Sizin eski arkadaşlarınızdan memnun değiliz" diyor... Ayrıca, yeri gelmişken sorayım, AKP'nin mevcut kadrolarının sizin içinizden çıkması bir tezatlık değil mi?

VAR: Çok önemli bir konu var burada. Halk, "Sizin farkınız ne? Bunlarda sizlerden geldi, aynı görüşleri paylaşıyorsunuz" diyor. Bizim siyasetimiz görüntü üzerinden yapılan siyaset değildir. Bizim siyasetimiz idealler üzerinde yapıldı. Ama bunlar, "İktidar olabilmek için güçlü olduğunu bildiğimiz kişiler ile işbirliği yapmamız lazım" dediler.

YAKIN İDEALLER UĞRUNA SİYASET
Ve iktidar olmak için doğru tespit yaptılar. Ama sonuca baktığımızda biz yüksek idealler için siyaset yapıyoruz. Nasıl siyaset yapmamız gerekiyor, işbirliği üzerinden değil, muktedir siyaset yapmamız gerekiyor. Yani onların düşünceleri yakın ideallerin uğruna yapılmış bir siyasetin sonucu bizimkisi ise uzak ideallerin uğruna yapılmış bir siyasetin sonucu. Onlar düşünceleri ile haklı çıktılar ve iktidar oldular. Ama işbirliği yaptıkları ile iktidar oldular, çıkarın iktidarı oldular.

ÖZTÜRK: Peki ciddi bir rahatsızlık söz konusu mu, sizden AKP'ye geçenler için?

ERBAKAN HOCA'DAN GÜNEY'E CEVAP
VAR: AKP İl Başkanı giderken, bizden istifa ederken, şu sözleri sarf etmiştir, "Ben bu zamana kadar ahiretim için siyaset yaptım, bundan sonra da dünyam için siyaset yapacağım" diye... Adem beyin bu konuşması Erbakan'da şöyle cevap buldu: "Arkadaşımız dünyası için ahiretten vazgeçmiştir". Mantık olarak da cevabı bu zaten. İktidara gelmek bizim için amaç ve hedef değil. Taban şöyle diyor, "AKP'ye oy veriyoruz ama siz de alternatif olamıyorsunuz" Şimdi  AKP'nin yaptığı siyasete, halka verdiği en büyük zarar bu bence. AKP halka bu zihniyeti verdi. Sanki AKP gibi siyaset yapmamız, yolsuzluğa sebebiyet vermemiz gerekiyor. Biz küresel güçlere kafa tutmamayız ama onlar gibi davranmamalıyız. Bu anlayış milletin kendi içinde yenildiğini gösteriyor. Milletin mücadele gücü bitti.

ÖZTÜRK: Siz bir nevi AKP için korkulan partisiniz...

VAR: Tayyip beyin Numan beye büyük bir tepkisi var. Üç genel kurulda Tayyip bey ve Numan Bey konuşma yaptı. İlk genel kurul ASKON'da yapıldı, ilk olarak Numan bey konuştu ve Tayyip bey cevap vermek zorunda kaldı ve kendisini savunamadı. Sonraki iki kongrede Tayip bey konuştu ve Numan beyi dinlemeden salonu terk etti. Sayın Erdoğan'la beraber bir çok kişi salondan çıktı. Bu bir taktiktir aslında. "Korkulan bir partisiniz" derken bunu örnek olarak gösterebilirim. Tayyip beyin, Numan beyden korktuğunu gösterir bu durum.

ÖZTÜRK: Peki AKP'liler arasındaki ani zenginleşmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

BU MANTIKLA YATIN DA OLUR JETİN DE...
VAR: Bir televizyon programında izlemiştim, evlere altın kaplama varaklar yapılıyormuş. Bu varakları muhafazakar kesimler alıyormuş. Bizim inancımız gereği, Kur'an'da hak hakim oluncaya kadar, yani hak hakim olacak, ondan sonra görevini bitirmiş olacaksın. Ama iktidara geldik, inancımız gereği görevimizi bitirdik anlayışı hakim olundu. İktidarı amaç olarak görürseniz sonucu da bu olur. İktidara geldikten sonra asıl yapılması gerenken finansal, manevi  ve siyasi zulmü bitirmektir. Ama iktidara gelindikten sonra, 'artık ihaleleri alırız, bizim yapacağımız bir şey yok, Müslüman'ın zengin olması gerekiyor' mantığı ile gittiler. Bu zihniyetle yatın da olur jetin de...

ÖZTÜRK: Bir yazar, Milli Görüşçü şöyle diyor, "İşçisine asgari ücret verenin namazı kabul olmaz" diye... Bu zenginleşmelerin temeli bu mudur? 

MÜSLÜMAN MAKUL OLANI SEÇMELİ
VAR: Aslında bu söz, Nur cemaatine atfedilmiş bir sözdür. Onların en büyük holdinginde, çalışanları çok çalıştırıyorlar ve az para veriyorlar. Çok para haramsız, çok söz yalansız olmaz... Dinimizde malınla, canınla mücadele etmelisin der. Mücadele hiçbir zaman bitmeyeceği için malını bir kenara biriktiremezsin. Sahabeler en güzel atlara, develere binerlermiş. Her şeyin orta yolu vardır. 500 milyarlık jipe binmek nerede 60 milyarlık jipe binmek nerede. Makul olan 60 milyarlık jipe binmek. Bunun yukarısı gösterişe olur amacından sapar.

ÖZTÜRK: Memlekette iddialar var... Yolsuzluklar ve ani zenginleşmeler ile ilgili. Sonuçta siyasi bir rakibiniz. Bu dosyaları,  iddiaları araştırıyor musunuz? Genel merkeze Samsun'da olan bitenler hakkında bilgi verir misiniz?

İDDİALAR MİDEMİZİ BULANDIRIYOR
VAR:
Bizim inancımız ve siyasi geleneğimiz gereği insanların ayıplarını, iddiaları araştırmamız gerekir. Ama  bu söylentiler midemizi bulandırıyor. İddialar gelince, Japonya'da iddialar yüzünden devlet başkanları onur gereği istifa ediyorlar, intihar ediyorlar. Türkiye'de partilerin yolsuzluğu yapıldığı zaman bunun üstüne gidilmemiştir. Öyle bir çalışmamız olmadı bu zamana kadar.

ÖZTÜRK: Dışarıda Necmettin Erbakan'ın partiye müdahalesi var deniliyor. Bu doğru mu ?
 
VAR: Hoca'dan 90'lı yıllarda kimse rahatsız değildi çünkü Refah-Yol döneminde yaptığı icraatlarla bilinen birisi. Ama partide sonrasında Gelenekçiler ve Yenilikçiler çıktı. Bir tarafı kötü, bir tarafı iyi yapıyorsunuz böyle bir durumda. Gelenekçiler kötü, yenilikçiler iyi oldu. Bu taa buradan geliyor. Sonra "Erdemliler" dediler, ayrıldılar ve o zaman toplumsal bir mühendislik ile ortaya çıktılar. "28 Şubat kararlarını Hoca imzaladı" dediler, bir imaj yarattılar ama Hoca imzalamamıştı. 10 sene sonra açıkladılar zaten bunu.  Partide Numan beyin hiç böyle bir derdi yok, böyle bir imaj yaratılıyor ama böyle bir müdahale yok. Hocanın partiye gelip de il başkanları toplantısında konuşma yapmasına müdahale edersen kötü görürsün, yok eğer benim gözümde baktığında, konuşma yapıyorsa, bu benim liderim, konuşma yapacak tabiî ki. İmajı yıkmak zor partide vesayet var imajı yaratılıyor.  Halkın düşüncelerine de gem vuramayız.

ÖZTÜRK: Saadet'in seçtiği adaylar çok kaliteli oluyor... Aday belirlemede bunun için bir kıstasınız var mı?

VAR: En önemli kıstasımız Milli Görüşçü olacak. Antiemperyalist olacak. Toplumda karşılık bulacak... Toplum onu kabul edecek, kıstaslar bunlar. Büyükşehir adayımız kabul gören bir insandı, karşılık buldu. bundan sonra da bulacak.

ÖZTÜRK: Peki olası bir erken seçimde ya da genel seçimde parti barajı geçebilir mi?

VAR: Şuanda bizim oyumuz yüzde 7'lerde, yapmış olduğumuz anketlerde böyle çıkıyor. Ama seçim öncesi ne olur? Eğer iktidar halk üzerinde psikolojik  bir hareket yapar da, e-muhtıra gibi, cumhuriyet mitingleri gibi, CHP'nin AK Parti'ye oy kazandırma manevraları olmazsa, normalleşme sürecine girersek barajı çok rahat geçeriz, ama öbür türlü zor. Eşit koşullarda yarışılırsa, gerilim üzerinden bir siyaset olmazsa geçeriz... Şu anda zaten oyumuz yüzde 7-8'lerde.

ÖZTÜRK: Anayasa çalışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?

SIFIRDAN BİR ANAYASA YAPILMALI
VAR: Havanda su dövmekten başka bir şey değil. Sıfırdan bir Anayasa yapılmalı, 82 Anayasası tamamen değişmeli. İlla değişmesi için darbe olmasına gerek yok. Ama bir anayasa meclisi oluşturulmalı. 250 milletvekili ile. Yüksek senato gibi. Bu meclis anayasa yapar, her ilden 2-3 vekil çıkartılarak yapılabilir ve bu meclisin süresi 1 yıl olabilir. Bunu partiler üstü bir meclis yapmalıdır. Şu anki hali ile bir anlam ifade etmiyor.

ÖZTÜRK: Balyoz'u nasıl değerlendiriyorsunuz? 28 Şubat'ın rövanşı olduğu öne sürülüyor ?

VAR: Halkta böyle bir imaj oluşturuldu. Yukarıda bir şey yok ama halka yansıması oluyor. Toplum mühendisliği bunu çok iyi oluşturuyor. Halk diyor ki, cuntayla mücadele ediliyor. Bu da AKP'ye puan kazandırıyor. Cunta ile mücadele değil bu. Ama Türkiye'de cunta var tabiî ki. Ergenekon tamamen CIA, MOSSAD destekli bazı cunta içindeki darbe heveslisi fraksiyonlardan bir kaçını tasfiye ediyorlar ama 28 Şubat'ın mimarları hala dışarıda, Doğu'da faili meçhul cinayetlerle Hizbullah'ın üzerine atılan suçlamaların sahipleri hala ortada geziyor.  Türkiye'de 4-4'lük darbeler de oldu. Bunları değerlendirsinler...

ÖZTÜRK: Ekonomi iyiye gidiyor mu sizce?

VAR: Öncelikle kaynağını bularak, vatandaşlık maaşı 800 TL'nin altındaki maaşlar 800'e denkleştirilmeli, köylülere hayvan yardımı yapılmalı ama en önemlisi de Kemal Derviş ile gelen 17. IMF protokollerinin durdurulmasına yönelik bir siyaset güdülmeli. Kamu hastanelerinin özelleştirilmesi IMF politikalarının devamı, bundan sonra devam edecek otoyollar, BİTler ve sonunda da enerjidir, su bile... Gelir idaresini bile özelleştirecekler. 

SAMSUN'DA İCRA DAİRESİ SAYISI 7'YE ÇIKTI
Samsun'da da durum farksız, mobil santral bir yatırım değil Samsun'un cazibe merkezi olması için önce bir albenisi ,zenginliğinin olması lazım. Samsun'da icra dairesi sayısı 7'ye çıktı, her bir icra dairesinde yıllık 15 bin dosya var, bir de işleme konulmayanlar var. Samsun ölü şehir, yatırımı olmayan ve sadece bankadaki mevduatı ile ön plana çıkarılmaya çalışan bence çok gereksiz harcamalar yapılan bir şehir.  AK Parti milletvekilleri ise sadece konuşuyorlar. Bence tek tek sıralasınlar yaptıkları şeyi ve çıksınlar. Yaptıkları ne ise görmek istiyorum...

ÖZTÜRK: Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı ?

VAR: Biz Saadet Partisi olarak öncelikle hedeflerimizi söyledik, yüksek idealler uğruna ne olursa olsun biz, tek güç sahibinin Allah olduğuna inanıyoruz. Amerika güçlü, biz onla işbirliği yapmak zorundayız mantığı bence bunu söyleyenleri vebal altında bırakan bir mantıktır.

AK PARTİLİLERE SESLENİYORUM
Son olarak, biz AK Parti'deki arkadaşlara da sesleniyoruz. Artık bundan sonra orada aşk ve şevk kalmadığını biliyoruz. İstifalar yaşanıyor, şu anda sırf kendi egolarını tatmin etmek için bir il başkanları var. Saadet'te istediklerini yapamadı, "ben gittim burada başkan oldum" havasında... İnşallah herkes yaptıklarını görür ve Türkiye'de küresel emperyalizme karşı oluşturulması gereken bir iktidarı beraber kurarız...

HASAN BAYRAM VAR KİMDİR?

27 Ocak 1972'de Terme'de doğdum. 1990 yılında Ankara Hukuk Fakültesi'ne başladım. Refah Partisi'nde gençlik kolları görevinde bulundum. Milli Gençlik Vakfı üniversite temsilciliği, Akıncılar Derneği yönetim kurulu üyeliği yaptım. 1999'da avukatlığa başladım. 2003 yılında il başkan yardımcılığı, 2007'de milletvekili adayı ve 2009'da il genel meclisi adayı oldum. Evli ve 1 çocuk babasıyım.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
1 Yorum
Pazar Sohbeti Arşivi
SON YAZILAR