Aile İçi Şiddet

            Bu hafta yazımızın konusunu, toplumumuzda sık rastlanan ancak dışa yansıtılmadığı için genellikle gizli kalan aile içi şiddet olarak seçtik.

            Aile içi şiddetin mağduru, eşlerden biri veya çocuklar olabileceği gibi, aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden biri de olabilir. Örneğin büyük baba, büyük anne, dayı, amca.. gibi.

            Yine aile içi şiddetin sanığı da eşlerden biri veya çocuklar olabileceği gibi, aynı çatı altında yaşayan diğer aile bireylerinden biri de olabilir.

            Yürürlükte bulunan Ailenin Korunmasına Dair Kanun hükümlerine göre, aile içinde, aile fertlerinden birine şiddet uygulayan diğer aile bireyi hakkında değişik tedbirlerin uygulanması öngörülmüştür.

            Bu tedbirler Aile Mahkemesi Hâkimi tarafından karara bağlanmaktadır.

            Aile bireylerine şiddet uygulayan kusurlu aile bireyi;

            -Diğer aile bireylerine karşı şiddete veya korkuya dayalı söz ve davranışlarda bulunmaması,

            -Müşterek evden uzaklaştırılması,

            -Diğer aile bireylerinin oturduğu eve veya çalıştığı işyerine yaklaşmaması,

            -Aile bireylerinin eşyalarına zarar vermemesi,

            -Aile bireylerini iletişim araçları ile (telefon, e-mail, v.b) rahatsız etmemesi,

            -Aklollü olürük eve gelmemesi veya evde alkol almaması,

            -Bir sağlık kuruluşunda muayene ve tedavi olması, gibi tedbirlere tabi tutulur.

            Bu konudaki güzel bir uygulamada şudur. Eğer şiddet uygulayan aile bireyi, aynı zamanda ailenin geçimini sağlayan kişi ise, tedbir süresince ailenin geçimi için nafaka ödemeye mahkûm edilebilir.

            Vatandaşlar için getirilen bir diğer kolaylık, bu kanunla ilgili işlemlerin harca tabi olmamasıdır. Bu kanunla ilgili talepleri için vatandaşlar herhangi bir ücret ödemek zorunda değillerdir.

            Aile Mahkemesi Hâkimi tarafından alınan bu tedbirlere dair karar Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilir. C.Başsavcılığı bu kararları kolluk kuvettleri (polis-jandarma)  eli ile uygulatır ve kararların uygulanmasını izler.

            Eğer hakkında tedbir uygulanan kişi bu karara uymaz ise kolluk kuvvetleri tarafından hemen hakkında soruşturma yapılıp, C.Başsavcılığına bildirilir. Kolluk kuvvetlerinin soruşturma açması için, mağdur olan tarafın şikâyeti aranmaz.

            C.Başsavcılığı koruma kararına uymayan kişi hakkında ceza davası açar ve bu kişi 3 aydan 6 aya kadar hapis cezası ile yargılanır.

            Görüldüğü gibi kanun kolluk kuvvetlerine ve C.Başsavcılığına bu konuda geniş yetkiler vermiştir. En önemlisi bu işlemlere başlanabilmesi için mağdurun şikâyet etmesi şartının bulnmamasıdır.

            Kanun koyucu aileyi toplumun temel birimi olarak kabul etmiş ve onun korunması için özel bir uygulama getirmiştir.

            Bu kanundan önce, aile içinde şiddet gören kişi, kendisi şikâyetçi olmazsa işlem yapılmazdı. Çoğu kez şiddet gören kişi korku veya baskı etkisiyle şikâyetçi olmaktan kaçınırdı. Bu kanun bu zorunluluğu kaldırdığı için, herhangi bir kişinin ihbarı ile (Ör. Komşu, uzak akraba) kanuni işlemler başlamaktadır. Bu uygulama ile kanunun caydırıcılık etkisi artırılmıştır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi
SON YAZILAR