Aylardır ülke gündeminden düşmeyen Ergenekon tartışmaları içerisinde sık sık, yargının siyasallaştığı iddiaları da ortaya atılmaktadır.
 Bir ülkede siyasi güçler yargının içinden eline çekmediği sürece, siyasetin yargı üzerindeki vesayeti son bulmadıkça, yargının siyasetten uzak kalması mümkün olmayacaktır.
 Hâkim ve savcıların mesleğe alınırken tabi tutuldukları mülakatta Adalet Bakanlığı bürokratlarının rolü, mesleğe alındıktan sonra atanmalarında yine Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürülüğünün rolü, görevde terfi ederken veya hâkimler ve savcılar hakkındaki herhangi bir soruşturmada yine Adalet Bakanlığı Müfettişlerinin rolü ve etkisi çok açıktır.
 Adalet Bakanlığı bürokratlarının ve müfettişlerinin hemen hepsi hâkim ve savcılar arasından seçilmektedir. Bu kişilerin seçiminde yetkili olanların kişisel takdiri çok önemlidir. Ayrıca bu görevlere seçildikten sonra kişilerin o görevin gerektirdiği nesnellik ve tarafsızlık konusunda kendi erdemleri ve birikimleri dışında güvence bulunmamaktadır.
 Bürokrasi veya siyaset içinde yükselmeyi hedefleyen bazı yargı mensuplarının, mesleğin gerektirdiği tarafsızlığı ve hukuka bağlılığı ihlal ettiğini görüyoruz bazen.
 Bir hâkim veya savcı kendisini Devlet"in hatta Adalet Bakanlığı"nın memuru gibi görüp, öyle hissediyorsa, kararları ve davranışları tartışmaya açık olacaktır.
  Hâkim veya savcı teknik anlamda kamu görevlisidir. Ancak görevini yerine getirirken Devlet"in veya bakanlığın memuru olmamalıdır. Yeri geldiğinde Devlet"in işlemlerini hukuki açıdan denetleyip yargılayacak olan bir kişi, memur zihniyetiyle hareket ederse sonuç bellidir.
 Hâkim ve savcılara Anayasa"da ve kanunlarda bazı güvenceler verilmiştir. Ama bunlar çoğu kez kâğıt üzerinde kalmaktadır. Bir iddianamede üst rütbeli bir askerin adını kullandığı için rekor bir hızla meslekten atılan savcıları, yine seçimle gelmiş siyasal iktidari darbe ile yıkan askerlerin yargılanmasını istediği için perişan edilen savcıları biliyoruz. Tam tersine belli cemaat toplantılarında görüntülenen yargı mensuplarının meslek içinde hızlı yükselişlerine tanık oluyoruz. İstihbarat raporu ile görev yeri değiştirilenler, etnik kökenine göre ataması yapılanlar. Hep gördüğümüz örneklerdir.
 Hakkında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunan bir kişi için siyasal iktidar, kişiye özel af niteliğinde kanun çıkarır ise, normal vatandaştan yargıya saygı bekleme hakkı olamaz.
 Adalet Bakanlığı Adli Sicil Ve İstatistik Genel Müdürlüğü"nün internet sitesinde adli istatiskler yayınlanıyor. Ceza davaları ile ilgili bölümlere baktığımız zaman hukuk açısından çok vahim bir sonucu görüyoruz. Ceza davalarında yargılanan kişilerin beraat oranları.
 Hakkında ceza davası açılan ve sanık olarak yargılanan insanların yüzde otuzundan fazlası beraat ediyor. Bu ne demek? Sanık olarak mahkeme karşısına çıkarılan insanların üçte birinden fazlası suçsuz veya hakkında mahkûmiyet için yeterli kanıt olmadan yargılanıyor. Bunların önemli bir kısmı da tutuklu olarak yargılanıyor.
 Ünlü tiyatrocu Ferhan Şensoy"un “Pardon” filmi adliyelerde halâ gösterimde.