Reşit Öztürk

Reşit Öztürk

Yükselen değer insan hakları

 

Bugün birçok yerde insan haklarından söz edildiği için, ben de bu hafta insana dair birkaç hususu sizlerle paylaşmak istiyorum.

Geçen hafta televizyonlarda, bir gencin birkaç kişi tarafından köpeğe ısırttırılma görüntülerine şahit olduk. Bu gibi durumlara, sözün bittiği yer denilir sanırım ve hepimizin sinirleri alt üst oldu. Bu nasıl bir mantıktır, insan aklı bu kadar mı geriye çalışır anlamak imkânsız.

Esasında şiddet, fikrin / düşüncenin / aklın bittiği yerde başlar ve bizim inancımız aklı korumayı emreder. Akıl en büyük nimet olarak vurgulanır. Aklı olmayan insan sorumlu tutulamaz.

Hangi davranışa hangi tepkiyi vereceğimiz çok önemli. Bazen de tepkisiz kalmak iyi değildir. Herkese aynı mesafede olmak, bazen herkesi kaybetmemize de neden olabilir. Kaldı ki bir söz vardır ve ben de çok severim. Berraklığını bulanmaktan koruyacak badiresi olmayan, yani hiç kızgınlık eseri göstermeyen ahlakta hayır yoktur.

Kendi işitme engelli çocuğunun kulağındaki işitme cihazını çıkarıp, ekonomik durumu iyi olmayan işitme engelli bir öğrencisine veren öğretmen, herhalde insani değerleri yüksek örnek bir kişidir.

İnsanların doğru haber alma hakkını sağlamakla görevli gazetecilerin, çevrelerindeki olumsuzluklara verdiği tepkiler kimilerinin işine gelmemektedir. Bu gayet doğal bir durumdur. Kimse aleyhinde bir yazı yazılmasını istemez ama gerçekleri de örtmek takdir edersiniz imkânsızdır.

İdareci olmak, yönetici olmak, lider olmak çok zevkli ama bir o kadar da zor bir iştir. Çünkü bazı makamlar sayısal çoğunlukla elde edildiği için, siz de o sayısal çoğunluğun görüş ve düşüncelerini önemsemeniz gerekir. Gerçekler, doğrular, yapılması gereken hususlar, atılması gereken adımlar hep o sayısal çoğunluğun içindeki kişilerden gelirse yapılabilir. Ancak bu düşünceler o sayısal çoğunluktan bağımsız, dışarıdaki bir kişiden geldiği zaman, o adımları atmak ise başlı başına bir risk taşır.

Ne zaman ki o sayısal çoğunluğun dışındaki kişilerden bir teklif gelir de ve siz de bu doğru teklifi onaylarsanız, işte o zaman çok samimi olduğunuz, birlikte iş yaptığınız sayısal çoğunlukla olan ilişkileriniz bozulabilir. Onun içindir ki yöneticiler genellikle sayısal çoğunluğun düşüncelerine çoğu zaman öncelik vererek, gelebilecek riskleri en aza indirerek, bir yerde işlerini kolaylaştırırlar. Hâlbuki böyle insanlar sadece, bir zamanın pohpohlanan insanlarından öte bir yere gidemezler.

Gerçek liderler, zamana damgasını vuran kahramanlar cesur olurlar. Çünkü en büyük risk, risk almamaktır. Bu bahsettiğim hususlar hepimizin çevresinde olan hususlar ve bu hususlara getirdiğimiz çözüm önerileri olarak algılanabilir.

Bir başka husus, yükselen değer insan hakları başlığının bir alt kolu olan kadın hakları. Neden kadın hakları vardır da mesela erkek hakları yoktur? Bunu hiç düşündünüz mü? Ben düşündüm ve cevap olarak da şunu gördüm. Çünkü erkek zaten birçok yerde güçlü ve söz sahibidir dolayısıyla mağdur olan, korunması gereken kadınlardır.

O yüzdendir ki birçok yerde erkekler adeta işten el çektirilmiş durumdadır. Teşbihte hata olmaz, erkekler adeta itilmiş durumda ve geri plandadır. Çünkü sicilleri kara, geçmişi karanlık olduğundan toplumda kadın elinin değmesi gereken birçok yer vardır, şeklinde görülmektedir. Bu duruma ben de katılıyorum. Çünkü nasıl ki erkek bazı noktalarda kadından üstün özelliklere sahipse örneğin fiziksel güç gibi, kadın da adalet, doğru karar verme, insancıl olmak gibi özellikleri bakımından erkeklerden daha gelişmiş olabilir.

Yoksa bu yüce toplum durup dururken erkeğini geri plana atacak değildir. Bu söylediğim hususlar tabii ki tüm erkekler için söz konusu değildir. İstisnalar kaideyi bozmaz. İstisnalar hariçtir.

Bana ayrılan yerin sonuna gelmeden, Samsun'daki Parkomat uygulamasını güzel bir uygulama olarak gördüğümü belirtmek isterim. Samsun Keyder'e de yapmış olduğu eğitim faaliyetlerinden ötürü başarılarının devamını dilerim.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Reşit Öztürk Arşivi
SON YAZILAR