YOL YAKINKEN

Bu devlet sürekli kutuplaştırıldı, her kutuplaşma, ilerlemenin önünde duran duvardı. İhtilal öncesi sağcı-solcu kutuplaşması  vardı, iktidarlar değiştiğinde hesaplaşmalar başlardı, devlete ait kurumlarda. Eğitimden güvenliğe kadar her devlet kurumunda  bir kutuplaşmaydı yaşanılanlar.

İhtilal öncesi kalabalıklarda ahkam kesenler, ihtilal sonrası kafasını kuma sokmuştu, davalar unutulmuş,ideolojilerden vazgeçilmişti,ama herkes herkesi biliyordu, devlette temizlik yapıp hesabını soruyordu. Binlerce genç bir oyun uğruna cezaevlerine kapatıldı, devlet olduğu yerde saydı.Gelecek adına, halk adına  mücadele ettiğini söyleyenler, hem o geleceği,hem de halkı karanlığa sürüklüyordu ve kimse bu kötü gidişe dur diyemiyordu.

Sizin vatanınız  yoksa , idealleriniz, ideolojileriniz  kimin umurunda olur. Sen geleceği yaşanılanlardan göremiyorsan, savunduğun fikir veya davan kimin umurundadır. İhtilal oldu her şey bıçak gibi kesildi. Nerede dava diye sokaklara dökülenler, duvarlara yazdıklarınızla, sokaklarda bağırdığınızla kaldınız. Onca yıl geçtikten sonra dönüp baktınız ki sadece bir heyecandan ibaretti davalarınız. Eğer öyle olmasaydı o dava uğruna gözünüz hiçbir şeyi görmezdi.

Sonra  kutuplaşma terör üzerinden kendini gösterdi. Bu yetmez gibi ülke içerisinde bir takım değerlerin elden gittiğini düşünenler, insanları etiketlemeye başladı. Yıllarca emek vererek bir yerlere gelmiş insanlar emekleri hiçe sayılarak giyiminden, düşüncesinden dolayı fişlendi. Ülke yine kaosa sürükleniyordu. Olayın başında kiler için ise herkesin olan değerleri , onlar herkesten koru yordular.

Sonra korktukları şey başlarına geldi, uzunca yıllar uyuyup, ellerinde kiler gitmeye başladığında uyananlar pervasızca kendi halkına saldırmaya ,korkuları onlara egemen olmaya başladı. Yine kimsenin geleceği ,hesaba katılmadan insanlar bir hiç uğruna silinmeye , değerler ayaklar altına alınmaya başlandı. Ailelerin zorla okutup meslek sahibi  yaptıkları çocukları görevlerinden uzaklaştırılıyordu. Aileler  perişan,ailelerin gözleri yaşlı.

Devir durmadı, bir önce ki insanları  fişleyip silenleri ,bir başkaları silmeye  başladı. Devlet kademelerinde makam sahibi olan insanlar bir bir oradan uzaklaştırılmaya ve hesap sorulmaya başlamıştı. Onlarda kendilerinden öncekilerin akıbetini yaşıyordular.

Hiç kimse dur diyemiyordu gelişmelere, hiç kimse vatan olmadıktan sonra davam olsa ne olur diyemiyordu, şuursuzca bir bağlılık, şuursuzca kendilerini feda etme. Neyi bekleyeceksiniz, bir sonra ki dönemleri. Vatan birinci düşünce olmasın gerekirken, dava ilk sıraya yerleşiyordu. Peki hiç sormuyor muydunuz, herkes bizi desteklemiyor, yarın ne olacak diye.

Sormadınız ve ne acıdır ki o yarın sizi kapınızı çaldı. Ağlayan ailelerin yerleri değişmeye başladı. Yine parçalanan ümitler, yine son bulan hayaller. Ne uğruna, inandıkları dava uğruna.  Davamı ,devlet mi ? dava mı ,bayrak mi? Hiçbir şeyden ders alamadıysanız Suriye’ye bakın.

Ülkede  bir dönem cemaat mensupları değişik devlet kademelerinde daha aktif hale gelmiş idiler. Kapalı bir konumdan ,açık konuma geçmiş ,varlıklarını saklamadan , hatta bu yapıdan alınan güç ile kendilerini daha çok afişe etmeye başlamıştılar. Daha sonraki gelişmeler de ise devlet, cemaat arasında yaşanan sorunlardan dolayı, devlet, kilit yerdeki cemaat üyelerini  tasfiye  etmeye başlamıştı.

 Kamu kurumlarından siyasi açıdan aktif olmayıp geri planda kalan kurumlar ise  bu oluşum ile ilişkisini kesmiş görünseler de yaptıkları icraatlarla ‘’Ben değişmedim ‘’duruşunu  gayri ihtiyari de olsa vermeye devam ettiler. Ve ne gariptir ki hiçbir şeyden ders almamış olarak. Devlet kendi içerisinde ki bu yapılanmanın üzerine giderken en küçük bir oluşumu dahi pas geçemeyeceğini bilmiyor musunuz ? Her ne kadar uyutulsa da birimler korunma adına, bunların listelerinin devlette olmadığını mı düşünüyorsunuz?

Unutmayın, hiçbir dava, hiçbir düşünce, hiçbir yapılanma devletten ,vatandan,bayraktan üstün değildir. Devlet bu değerlerini  koruma adına  hiç kimsenin göz yaşlarına bakmaz. Çünkü bu topraklar üzerinde sadece siz yoksunuz. Daha sonra devlet bizimle uğraşıyor gözyaşları timsah göz yaşından ileriye gidemez.

Bu vatanın küçük hesaplara değil, birlik ve beraberliğe ihtiyacı vardır. Yol yakınken dönün

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bayram Ocak Arşivi

ALGI

24 Kasım 2019 Pazar 10:30

TBMM

05 Ekim 2019 Cumartesi 11:50

KUKLA

31 Ağustos 2019 Cumartesi 12:42
SON YAZILAR