ÇİFT KİMLİKLİLİK

Her inanç grubundan çift kimlikli, iki yüzlüler olabilir ama anlı secdeye gelen, kendini müslüman bilen insanlardan çift kimlikli bir kişi bile ol(a)maz. 

Çift kimlikliler, yani iki yüzlüler; Kur'anda "münafık" olarak isimlendirilir. 

Bunlar; inancını menfaatine, imanını çıkarına, Kur'anını hesabına satan insanlardır. 

Müslümanım deyip de böyle olanlar varsa, onlar, "Münafıklar"dır. 
Onlara karşı Müslümanın alacağı tavır; onları münafık olarak görüp, afişe edip, toplumdan tecrit etmektir.

Ben Müslümanım diyene, münafık demek kolay bir iş değildir. 

Münafıklık, gizli bir imansızlıktır. 

Müslümanlar arasında, itikadi açıdan münafık olup, olmadığını bilemeyiz. 

Sahabe arasında bile bu grup insanlar olmuş, Allah Cebrail vasıtasıyla bunların isimlerini bildirmiştir. 

Hz. Ömer gibi bir şahsiyet, acaba ben de o listede var mıyım endişesini yaşayarak, listede isimleri olan kişileri öğrenmek istemiştir. 

Müslümanlar arasında olan münafıklık, daha çok ameli ve ahlaki konulardadır. 

Bu konulardaki kusurlar da imanın zaafiyetini yansıtır. 

Emanete ihanet, sözünde durmamak, yalan söylemek gibi ikinci kişilerin aldatılmasına dönük insan davranışlarını Peygamberimiz, münafıklık işareti olarak belirtmiştir. 

Müslümanın kimliği nettir. İnancının kaynağı Allah c.c.ın vahyidir. Örnek modeli, bir yanı beşer olan, vahiyle  de donatılmış Hz.Peygamberdir. 

Her ne şartta olursa olsun müslüman çift kimlikli, yani iki yüzlü olamaz. 

Savaşta, insanların arasını bulmada ve aile içi barışı sağlamada, itikadi sınırları aşmadan, bir takım yumuşak değerlendirmelerin yapılması mübah görülmüşse de, esas olan Kur'ani duruşun sergilenmesidir.

Mü'min tarifi içinde, güvenen ve güvenilen kişi olması gerçeği vardır.  

Müslüman; elinden ve dilinden diğer insanların emin olduğu, güven duyduğu kimsedir. 

Eğer, müslüman toplum içerisinde, kendisini müslüman olarak tarif edenlerden bir tane bile güvensiz kimse varsa, başta o kişi olmak üzere, o toplum kendini sorgulamalıdır.

Müslüman bir toplumda,  Kur'anı baş ucundan ayırmayan, salavatı ağzından bırakmayan kimseye karşı güvensizlik söz konusuysa, bu kusur güven duyulmayan   kişinindir. 

Bir kimse, İslamî seçmekle kimlik tercihini yapmıştır. Bu kişi, isterse, aileden gelen bir kabulün sonucu olarak Müslüman olsun, isterse kendi iradesiyle, araştırıp müslüman olsun sonuç aynıdır. 

İslamı, din olarak hangi usulle olursa olsun tercih eden birinin sorumluluğu, tercih ettiği müslüman kimliği ile örtüşmelidir. 

Kur'ani hakikatlere ve Peygamberi sünnete uygun olmayan bir davranışın sahibi, imanını ve kişisel islami duyarlılığını gözden geçirmelidir. 

Müslüman, birbirini aldatamaz. Böyle olan kişi, "Birbirini aldatan bizden değildir" Peygamberi beyanının kapsamına girmektedir. 

Günümüz müslümanları arasında, layt, hafif, dalgacı, taklacı, yalancı, düzenbazcı ve iki yüzlü  bir takım insanların olduğu görülmektedir. 

Bu tür davranışlara sahip olanlar mutlaka afişe edilmeli ve toplumsal tedrice tabi tutulmalıdır. 

Müslüman, her dönemin ve herkesin adamı değil, İslamın ve müslümanların adamıdır. Müslüman olmayanların da, kendisinden emin olduğu kimsedir. 
Müslüman, çift kimlikli, yani iki yüzlü asla olamaz. Böyle olanlar da, kamil mümin olamaz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sami Kesmen Arşivi
SON YAZILAR