UZAKLAŞAN GÖLGELER

Yaz mevsiminin son sıcaklarını yaşıyor Samsun kaldırımları…Kulaklarımızı ısırıp geçiyor sonbahar yaprakları…Her zaman ki Ekolojik Döngüsünü yaşıyor Ekosistem…Yaradan"ın kontrolündeki bu mükemmel sistem, herkese aynı adaletle yansıyor.Kimisi yazı,kimisi kışı yaşıyor iç dünyasında tabi ki…Ama dış dünyadaki yansımalar, herkese aynı ışığı uyguluyor…Bir yaz mevsiminden çıkıyoruz bilindiği üzere…Ve çoğumuz bir şekilde bir yerlere kaçarak,2 günde olsa bir tatil yaparak geçirdi mutlaka bu tatilini…Elbette herkesin lüksü aynı değildi.Ama önemli olan kafa dinlemek değil miydi???Biz insanoğlu hep bir kontrol peşindeyiz…Hemen her şeyi kontrolü altına almak istemekten vazgeçmeyen bir makineyiz…Doğal olarak bunu hemen her şeye uyguluyoruz…Tatil örneğinde olduğu gibi…Hadi itiraf edelim…Tatil mekanlarını ziyaret edeceğimiz vakit, ayarlamıyormuyuz tüm konforumuzu?Nasıl rahat ederiz diye türlü ayarlamalar yapmıyor muyuz?Yola çıkarken yanımıza yol gösterici sağlam bir harita ya da sağlam bir Navigatöre sahip şık bir araba almıyor muyuz?Peki ya orada rahatımız için türlü türlü eziyetlere katlanarak saatlerce valiz hazırlamıyor muyuz?3 günlük tatil için inciğinden cıncığına her türlü ayrıntıyı kollamıyor muyuz?Şunu alsam mı,orada bu da lazım olur diye, en lazım olmayacak şeyi bile tedbir!! niyetiyle yanımızda barındır mıyor muyuz??Taa 10 gün öncesinden planlar yapıp aman bir halel gelmesin diye uğraş vermiyor muyuz??Şu an kafasını sallayıp tasdik edenleri,Hımm evet doğru diyenleri hayal edebiliyorum…Bir yığın insan oluşturuyor heyulamdaki gölgeler…Peki ya 3 günlük tatil için bu koşuşturmacayı veren,Yaşam denen muamma ırmağında, kibrit çöpü edasıyla akıntıya kapılmış giden bizler,bu yaşamda nereye doğru gittiğimizi biliyor muyuz???Gideceğimiz yöre,ikamet edeceğimiz mekan hakkındaki bilgimiz hangi derecelerde?Tatil yöresi için yaptığımız araştırmayı aslolan yöremiz için yapmış bulunmakta mıyız??Tatil yöresinde aman böcek,yılan vb tehlikeli hayvanlar bulunmasın diye tereddüt edenler,aman çok sıcak bir mekan olmasın diye serinliğe koşturanlar,aman en güzel mekan olsun şöyle bol yeşillikli,deniz manzaralı diyenler,sonsuz mekanımızdaki sıcaklıktan yahut Dünyada bile göremediğimiz güzelliklerden haberdarlar mı?Peki 3 günlük tatil için en detayına kadar lazım şeyleri yanlarına alanlar,orada yanımıza lazım olanlarla ilgili bilgilere sahipler mi?Yoksa onlar,Mp 3 ,müzikçalar, Cep Telefonu muammasında kaybolmuş taa asrın geride kalmışlarından mı?:) Peki 10 gün öncesinden plan yapanlara soralım bir…Aslolan yaşam için, planlarınız nelerdir?Cevaplar: 1)Ohoo evladım ya içimi baydın,ölümde nereden çıktı şimdi?2)Hımm şimdi şöyle oluyor sıcaklığa dayanıklı çelik yelek,bir itfaiye makinesi alacağım yanıma…3)Evladım bunlar da benle Allah arasında kalsın,sende nerden çıktın? 4)Aaaa ama bakk şimdi benim kalbim çok temizdir(Söylemesi ayıp her hafta Allahı zikir yerine,Domestosstla  yıkıyorum)…İşte benim aldığım cevaplardan bazıları…Ve son bir kıssa ile…TOPRAK bir gün aynaya dedi ki:

“Ay ayna! İmreniyorum sana! Çünkü kim sana baksa, kendini görür; bana bakanlar ise, sadece beni görür

Ayna toprağa şöyle cevap verdi:

“Ey kara toprak, ne beyhude bir dert ile dertlenmişsin. Bilmiyor musun? Ben bana bakanların bugününü gösteririm. Oysa sen, sana bakanların yarınından haber verirsin....”

Bu cevap, toprağın beğenisine gitse de, tekrar dedi:

“Belli ki içimi rahatlatmak içindir sözlerin. Söyler misin bana, sana bakanlar, hiç dönüp bakar mı bana


Ve ayna toprağa acı bir gülümseyişle şunları söyledi:

“Merak etme! Bana bakacak yüzü kalmayanların gözü, hep sana
döner!”” 
Hani yazımın ortasında demiştim ya hayal edebiliyorum bir yığın insanı diye, bunlara vakıf insan silsilesini arıyorum şu anda hayal köprümün üzerinde…Gölgeler gitgide uzaklaşıyor karanlığa doğru…Ölüm güzel şey;Budur perde ardından haber…Hiç güzel olmasaydı ölür müydü Peygamber…” sözüne vakıf olabilmek ümidi ile…

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Genç Kalem Arşivi
SON YAZILAR