Herkesin benimsediği bir ideoloji veya hayat felsefesi ,birde ülkenin gerçekleri vardır. Kişilerin  isteğine göre yönetilmeyeceğine göre bu ülke, herkes bir noktada birleşmek zorundadır. O zorunluluk vatanın birliğidir, beraberliğidir,bütünlüğüdür.

Solculara karşı değilim, ideolojiyi benimsemiştir, ülkesini savunur, sistemde eksikler görür, bunun düzelmesi için mücadele eder,kanunların çerçevesinden dışarıya çıkmadan bunu yapar saygı görür..

Solcudur, terörü,teröristi  savunur, onu destekler,eylemlerde sokakları  yakar,yıkar, karşı olduğu emperyalizmin kukla lığını yapar, o noktadan sonra halk bu ideolojiye mesafesini koyar ve bu ideoloji bu ülkede sadece terör veya anarşizmin temsilcisi olur.

Milliyetçidir, ülke gerçeklerini göz ardı eder, bu vatan üzerinde yaşayan diğer unsurları yok sayar, bir ırk üzerinden siyaset yaparsa bu düşünce sistemi bu ülkede kabul görmez,

Dindarım diyerek konuya girer  ve ülkenin değerlerini göz ardı etmeye başlarsa bu halk o düşünceye sahip insanlara mesafe koymasını bilir.

Ve en önemlisi, ülkenin gerçeği olan Atatürk üzerinden siyaset yapmak, ona en büyük zararı vermektedir ki, halk bunu kullananları da cezalandırmaktadır.

Aynı bayrak altında yaşadığınız insanlar, ülkenin temel değerlerine bir ideolojik yaklaşımla tepki koymaya ve onlara  karşı başkaları itiraz etmeye başlamışsa eğer, kutuplaşmanın fitili ateşlenmiştir. Ülke içerisinde hassas noktalar veya değerler üzerinden  çeşitlendirme çalışmaları sorunlar yumağı oluşturmak için atılmış adımlar olup, bu oyuna gelirse halk , ülke içerisinde  kutuplaşmanın hızlanması için mücadele edenlerin başarıya ulaştığının göstergesidir.

Son zamanların ortaya çıkan yeni kelimesi  ‘’TAĞUT ‘’ daha önceden açıktan dile getirilmeyen bu kelime sosyal medyanın ortaya çıkmasıyla en çok duyulanlar arasında yerini almıştır. Kelime anlamı,azgın, sapık, kötülük ve sapıklık önderi, zorba, şeytan, put, put hane, kahin, sihirbaz kısaca  Allah'ın hükümlerine sırt çeviren kişi ve kuruluşların tümü anlamına gelmektedir.

Sosyal medya üzerinden kişi  soruyor. 
Atatürk bir tağut mudur ,icraatları şirk ve küfür müdür ?  Açıkça belli oluyor ki bulundukları toplumu bu tür yaklaşımlarla beyinleri iyice yıkanmış bir kişi karşınızda durmaktadır.

Soruyu gördükten sonra yeni bir oyunun başlatılmaya çalışıldığını görüyorsunuz. Düne kadar neredeydiniz ? 90 küsur yıldır bu topraklar ve temel üzerinde yaşanıyor ve herkes rahat ibadetini yapıyor, bir bayrak altında özgürce yaşıyorsa neden daha önce bu kelimeleri dillendiremez diniz? En önemlisi neden şimdi?

Karşınızda ki kişi, inandığı ve  istediği cevapları sizden alamadığında  ise saldırıya geçiyor.

‘’Sen tevhidi bilmiyorsun , bu seni küfre düşürür.Sen ancak bir cahilsin tevhidi bilmeyen bir cahil ve sen Müslümanlardan değilsin  çünkü sen şirki ve küfrü meşru görüyor tağuta, tağut demiyorsun,tevhidi öğren dini öğren’’  diyerek sırra kadem basıyor.

Müslümanlığı kendi tekellerine almışlar onların düşüncesine uyarsanız,Müslümansınız uymazsanız değilsiniz. Bunun kararını verirken sizi yargılarken bahsettiği şirk içerisinde olduğunun farkına varamıyor.Müslümanlığın belirleyicisi siz misiniz ?

Çevrenize bir bakın, Allahu Ekber diyenlerin Allahu Ekber diyenleri boğazladığını birbiriyle savaştırıldıklarını göreceksiniz. Bu savaşı da kendilerinden  olmayan kişilerin verdiği silahlar ile yaparken ilk işiniz kendiniz gibi inanları ortadan kaldırmak mı olacak ?   Yoksa onları karşınıza alıp düşman mı ilan edeceksiniz, birilerinin ekmeğine yağ sürdüğün üzün farkına varamıyor-musunuz ?

Tağut dediğiniz ülkede yaşıyor o ülke tarafından korunuyorsunuz. O ülke ayakları üzerinde dururken çevrenize neden bakmıyorsunuz?  Suriye'nin durumuna düştüğünüzde ezanlar sustuğunda bu coğrafyada neler olacağını hiç hayal ettiniz mi ?

En büyük savaş ve mücadele karşında ki düşmanın gücünün üzerine çıkmak için çalışmak olmalıdır.