Samsunspor'un cumartesi günü Erciyes deplasmanında aldığı 5-1'lik galibiyet sadece 3 puana tekabül etmiyor gözümüzde. Samsunspor takımı için bazı tabuların yıkıldığının göstergesi olmalı bu galibiyet. Neden mi? Neredeyse 1 yıldır deplasmanda 3 puanı bir arada göremeyen takımımız son 50 dakikasını 10 kişi ile oynadığı maçta 5 gollü galibiyet elde etti. En son yanlış hatırlamıyorsam Akçaabat ve Uşak karşılaşmalarında 5 gollü galibiyet görmüştük. Maçı bizler için takip eden Fatih Akkaya kardeşimizin yorumlarına göre, " Samsunspor uzun zamandır böyle iyi oynamamış, böyle mücadele vermemişti." Deplasmandaki silik ve etkisiz futbolu ile eleştirdiğimiz Samsunspor, kötü futbol tabusunu da yıkmıştı böylece. Peki ya deplasmanlarda öne geçtiğimiz maçlarda skoru koruyamama hastalığımızdan kurtulmamıza ne demeli? Belki de deplasman fobimizin temel nedenlerinden birisiydi. Skor 1-1 iken ve biz 10 kişiyken, skor avantajını elde etmemiz ve ardından farka gitmemiz son 1 senedir dış sahada izlediğimiz Samsunspor'dan çok farklı, çok etkileyiciydi. Hüseyin Kalpar'ın 12 günlük Antalya kampında futbolcularına yetenek aşılayamayacağı aşikar ancak takımın mücadele gücünün ve hırsının artmasının kondüsyon artışı ile paralel olduğunu söylemek kaçınılmaz. 2-1 olduktan sonra fazla konsantrasyondan dolayı takımı bir kişi daha eksik bırakması muhtemel Can Özgür'ü oyundan alması takdire şayan. Tıpkı, deplasmanda 3 gol atarak tabuları yıkan 9 numaramız Turgut gibi. Yerel basının hatta zaman zaman ulusal basının lanse ettiği şekilde genç yıldızlık görevini bu deplasmanda yerine getirdi. Kendisinin geçtiğimiz sezon da bu zaman dilimi içerisinde oldukça etkili bir dış saha performansı vardı. (Altay-Malatya-Diyarbakır deplasmanları) Biraz konsantrasyon, ciddiyet ve fiziksel açıdan kuvvetlilik var olan yeteneklerinizi zaten ortaya çıkarıp, parlatacaktır. Önemli olan yeteneğin tek başına yetmeyeceğini anlayacak mental yeterliliğe sahip olabilmek. Bu performans devam ederse, taraftarın eleştirilerinden ve günah keçisi gösterilmekten de kurtulursunuz hemde çok çabuk şekilde.
Samsunspor için en önemli, yıkılması gereken tabu başarıda süreklilik yani ihtiyacımız olan seri galibiyetler. Çok basit bir örnek vereyim, Samsunspor'u çift takımı olarak gören yada Samsunluluk duygusu ile Samsunspor'a meyil veren bir vatandaş için 5 gollü galibiyet takımın popülaritesini bir anda arttırdı, Samsunspor konuşulmaya başlandı ister istemez. Bu tablodan önemli notlar çıkarmak lazım : Birincisi gerçek taraftar kemik sayıda da olsa zaten her daim yerindedir ancak tüm dinamikleri harekete geçirebilmek için böyle küçük çaplı başarılar zaman zaman gerekebilir. 5 gollü galibiyetin ardından bayramında getirdiği yoğun gurbetçi taraftarlar ilgisi ile dolacak staddan, Samsunspor pazar günü Çanakkale Dardanel'i puansız yollamalıdır. İlk yarı sonuna kadar alınacak puanlarla seri puanlarla, bu sıralamadan tez elden kurtulup devre arasına derin bir nefes alarak girmelidir.
Futbol nankör ve zayıf hafızalı,kin tutmayan bir spordur. Ortaya koyduğunuz başarılar, yaptığınız bir hata ile sürgüne gönderilir keza bu durumun tam tersi de yaşanabilir. Bu süreç, bu olumlu hava ; oyuncuların taraftar gözündeki konumu, hocaya duyulan güvenin sağlamlaşması, takıma ve tribüne özgüven gelmesi için harika bir zaman dilimi. Alınan galibiyet, çok değerli olsa da sadece 3 puan olduğunu ve ayakların yere sağlam basılmasının önemini iyi kavramak lazım. Galibiyetler seri şeklinde olursa manalı olur. Bu galibiyet ve olumlu süreç, yönetimi ise heveslendirmesin, yönetim sözünü tutsun ve istifasını versin. Hem de devre arası takımın ve teknik heyetin çalışma konsantrasyonunu etkilemeyecek şekilde.