Bir tarafta SSK"lılar, diğer tarafta BAĞ-KUR"lular  ve Emekli Sandığı"na bağlı olanlar. Biliyorsunuz bu üç sosyal kurum SGK adı altında birleştirildi.
Tek çatı altında olmasalar da yasa koyucu  böyle münasip gördü, bu üç kurumun birleşmesiyle daha reel hizmet sunulacağını düşündü, belki de geliri giderinden az olan tükenmek üzere bulunan bir kurumu diğer iki kurum arasında izole etmeyi de mi düşündü mü bilemem. O ki devlet baba"yı temsil eden Hükümetimiz böyle uygun gördü muhakkak bir bildiği vardır…
En fazla “SOS” sinyali veren kurum bilindiği üzere eski adıyla SSK oluyor gazetelerde yazılıyor, çiziliyor emekli maaşlarını ödemede kurumun zorlandığı da biliniyor.
Ulusal bir gazetenin yazdığına göre organize bir soyguna uğrayan bu kurum bakınız nasıl tırpanlanmış;
*Erkeğe kürtaj, bebeğe gebelik faturası kesilmiş.
*13 bin 270 ölüye her ay maaş ödenmiş.
*Yetim maaşı alan 336 kız, erkek çıkmış.
En ilginçlerinden bir tanesi de, 77 yaşındaki bir dede"ye sünnet faturası kesilmiş. Bu tür suistimal soygunlarında tam 63 farklı yöntem uygulanıyormuş.
Bu kadar dibi oyulan, içi  boşaltılmaya  çalışan bir kurumun ayakta kalması mucize değil mi?
Şimdi özel sağlık kuruluşları bu kurumun emeklilerine kapılarını kapatacakmış veya biraz daha farklı ücret alacaklarmış öyle konuşuluyor. Yani neresinden bakarsanız bakın SSK emeklisine bir mağduriyet söz konusu…
Peki sormazlar mı, bu kurumu niye soydurdunuz, soygun faturaları önünüze geldiğinde neden olur verdiniz demezler mi?
Erkeğe kürtaj, bebeğe gebelik testi, 70"lik dedeye sünnet faturası, arsızlığın böylesi nerede görülmüş?