Gaziantep'te sivilleri hedef alan bomba yüklü aracın patlatılması sonucu 9 vatandaşımız hayatını kaybetmiş,66 kişi de yaralanmıştı. Bayramımız zehir olmuştu. Milletimizin başı sağ olsun.Ölenlere rahmetler diliyorum.Geride kalanlara sabırlar..Başka elden ne gelir?

Peki,son zamanlarda kanlı eylemlerin artması tesadüf olabilir mi?Sorunun diyalektiğini analiz etmekte yarar var.Silahlı mücadeleyle bir sonuç alamayacağını ileri sürenler ve ağızlarında “Barış”ı düşürmeyenler bir vicdan muhasebesi yapması gerekmez mi?

Hadi diyelim “Muhalefet” yok.Vatandaşın %50'sininin desteğini almış,Devletin en tepesinden,Hükümetin başına,Yerel yönetimlerden ,Parlamento çoğunluğuna,yazılı/görsel Medyasına kadar geniş bir Kamuoyu desteğine sahip,AKP'nin hiç mi kusuru, hatası., beceriksizliği ,öngörüsüzlüğü, çözüme ilişkin projesi yok.“Açılım” adı verilen 3 yıllık süreci geride bıraktık.10 yıllık iktidarında sıkıştıkça muhalefeti suçlayan ve geçmişi yargılayarak, Cumhuriyetin nitelikleri ile çatışarak sistemi dönüştürme gayretleri bugünkü olayların alt yapısını hazırladığı hiç akla getiriliyor mu?

Şehit cenazesinin ardından çekilen nutuklar,ateş düşen ocaklarda yüreği yanan anaların, babaların acılarını teselliden uzak…Deniyor ki“Kanı yerde kalmayacak!”,”Kardeşliğimiz bozulmayacak!.” “PKK sokakta kaos çıkmasını istiyor..”Tamam da  PKK Marksist bir örgüt.Çok önceden “Devrimci Halk savaşı başlatacağını”.. söylemişti.”Öcalan,Hükümete seçim öncesi bir yol haritası vermişti.Yerine getirilmeyince,sözden cayılınca kanlı eylemlere başlanacağını bilmemek aymazlık değil mi?Şimdi Devlet ve Hükümet sözcüleri yeni  söylemler üretiyor.Kamuoyunun gazını alma çabasındalar..”Kandan göz yaşından beslenenler!,diyorlar;kim bunlar desen ? Belirsiz!.Bazen Muhalefet partileri kastediliyor … Bazen BDP'liler…Şehit cenazelerine katılanlar,camii avlusuna yaklaştırılmayanlar! Yasaklılar..Hükümeti eleştiren yazarlar..  Emekli Generaller,Strateji uzmanları vs. Efendim,”sağduyulu” olunmalıymış! İyi de kim için bu öğüt?Yol kesen eşkıyayla kucaklaşan  şapur şupur öpüşen,Terör propagandası yapanlar, Bölücü vekiller mi? Hükümet,Parti sözcüleri susarken Aileden Sorumlu Bakan Fatma Şahin :”Bu kandan, göz yaşından beslenenler ve bunun üzerinden bayramı zehir edenlerin biz de Bayramını zehir edeceğiz!.” diyor.PKK'nın hangi Bayramı?Nasıl zehir edilecek?Kim edecek?Afaki ,laf olsun torba dolsun kabilinden içi boş tehditler!Vaktiyle yaptığınız ”Açılım“değil “Yıkım”dır.diyenler suçlandılar!  Habur rezaletinden sonra “Güzel şeyler olacak” dediler ,oldu mu?Oslo 'daki müzakereleri haber verenler “Şerefsizlik” le yaftalandı..O görüşmelerin muhatapları değil mi Bize bayramı zehir edenler!Kandil'i söndüremeyen,Barzani'den medet uman, kendini bölgesel güç olduğunu söyleyen bir Devlet için zul değil midir? Monşer diyerek kariyerleri tahkir edilen Hariciye mensupları yerine gelenlerin “sıfır sorun” diye övündükleri “stratejik derinlik” fiyasko ile sonuçlandı..Gelinen noktada , gelen gideni aratır duruma düşmüş olunmuyor mu? Hangi komşumuzla sıfır sorunluyuz?

Pamukoğlu Paşa PKK terörünün arkasında İran'ın varlığını iddia ediyor.Aylardır: “İlle de Essad gitsin”diye Özgür Suriye Ordusu'na destek verildiğini Türkiye'nin karargah,barınma,eğitim,techizat ve silah desteği verdiğine inanılıyor.(Prof. Dr.Celalettin Yavuz.),Bu girişimler ,bölgede çıkarı olan Rusya,Çin ve İran ile gerginlikler yaşanmaktadır. Hala düşürülen uçağın sırrı çözülememiş olması, Muhalefetin değil bugünkü iktidarın başarısızlığıdır.PKK'yı destekleyen uluslara niye kızıyoruz..Men Dakka duka…

Milletvekili kaçırılıyor/misafir (!)ediliyor,26 vatandaşımız rehin tutuluyor,metropoller ,toplu yaşam alanları tehdit altında,dağlarda,yollarda eşkıya kol geziyor,tuzak kuruyor,can almaya devam ediyor,çözüm bulması gereken İktidar suskun ,konuşunca  Muhalefeti suçluyor. yapılması   gerekenleri engelliyor havası veriliyor.

Kıbrıs'ı Rumlara veren“ver kurtulcular” şimdi benzer bir dayatma peşindeler.Kürt sorunu ile Terör sorununu özdeşleştirenler Sal Kurtulculuk dayatıyorlar.Yeni CHP dünden razı..Ara sıra çıkışı yapaydır.BDP ile aynı frekanstadır.Yeni CHP'nin PKK terörü ve G.Doğu kalkışmaları Dersim İsyanı ile yorumlanmaktadır.Bölgesel Özerklik'le Eyalet sistemine geçiş Anayasa 'da , yerel Yönetimlerin güçlendirilmesi kılıfıyla uyumlaştırılacak.Bu yönüyle Yeni CHP İmralı /Kandil,AKP ekseninde kesişmektedir.Genel Af konusunda çekincesi olmasına rağmen İmralı nin ev hapsine “diğer partiler anlaşırsa biz varız” sözü tutarlı değildir.MHP'nin olmayacağı düşünülünce, geriye AKP,CHP ve BDP kalmaktadır.Üç partinin sorunu çözme niyeti,ortak akılları,Meclis'teki sayısal çoğunlukları “Mutabakat için” yeter de artar bile.CHP'nin şartı anlamsızdır.Kimse ,ABD,AB ve de Barzani'yi  çözüm adresi göstermeye kalkışmasın . Tek muhatap İmralı' dır. Dökülen kana seyirci kalınması,müzakere ile mücadelenin ortak yürütülmesi,ne yapalım başka çare yok,düşüncesinin altında yatan gerçek niyet “Öcalan'ı salıp kurtulmak!”;noktasına kamuoyunu iknaya zorlamaktır.Hatırlayınız.Bir tarihte Mümtaz'er Türköne bunu son seçenek olarak yazmıştı.Osmanlı'nın“Başıbozuk Paşalar ”   örneksemesiyle..