Şevki Yıldırım

Şevki Yıldırım

SON CEMRE BUGÜNNN..

Toprağa düşen son cemre, soğukların sona ermeye başladığını, sıcak günlerin geldiğini haber veriyor biliyorsunuz değil mi? 'Ateş parçası' veya 'kor halindeki ateş' anlamına gelen ve ısınmayı ifade eden cemrenin sonuncusu bugün toprağa  düşecek. Arapça'da kor halindeki ateş  anlamına gelen cemrenin, tabiatın gözlenmesi ve deneyimlerin paylaşılmasına  dayanan bir halk takvimi bilgisi oluşturuyor. 21 Mart'taki nevruz ile 6 Mayıs'taki hıdrellez, baharın gelişini  anlatıyor. Baharın veya yeni yılın gelişine doğru tabiatta görülen kimi olayların,  sözlü kültür ortamında ya mitoloji ya takvim bilgisi ya da atasözü olarak gelecek  kuşaklara aktarılıyor. Cemreler, bahara geçişte ortaya  çıkan iklim değişikliklerine yönelik gözlemlerin inançlarla, mitolojilerle ve  çevre kültürlerle karışmış şekli. Cemrelerin ilki 20 Şubat'ta havaya, ikincisi 27 Şubat'ta suya, üçüncüsü 6 Mart'ta toprağa düşüyor. Bu yıl, Şubat ayı 29 çektiği için son cemre toprağa 5 Mart'ta yani bugün düşecek. Halk inanışına göre cemre havaya düşünce bütün kışı ve karı yere indireceğine, suya düşünce buzları eriteceğine ve toprağa düşünce de yeri ısıtacağına, kardelen, çiğdem ve öksüzoğlan çiçeklerinin topraktan çıkmasını sağlayacağına inanılıyor. Mart ayında baharın başladığına dair bugünkü takvim  bilgileriyle de cemrelere dayalı halk takvimi örtüşüyormuş. Ben size, tüm cemrelerin kalbinize düşmesini diliyorum.

BUUU İŞSİZLİĞİN RESMİDİR DEEE..

Doğan Haber Ajansı çekmiş fotoğrafı. Batman İşkur Müdürlüğü tarafından Milli Eğitim, Orman ve Su İşleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Müze Müdürlüğü'nde 4 ay süreyle asgari ücret maaş ödenerek istihdam edilecek 960 kişi için açılan kadroya 14 bin kişi başvurunca Meslek Eğitim Merkezi bahçesinde kura çekimi yapılmış. Batman İşkur Müdürü Besim Eviz, alınacak 96 kişinin dört ay süreyle çalışacağını söylemiş.

Eviz, "Tabii biz bunlarla yetinmeyeceğiz, ek ödenekler noktasında talebimiz oldu. Tabii planlanan 960 kişilik istihdam programı devreye girdi. Bundan sonra altı aylık, sekiz aylık projeler şeklinde tüm kamu kurum kuruluşlarında kolektif bir mücadele içerisinde bu işsizlikle mücadeleyi sürdüreceğiz. Yaklaşık 14 binin üzerinde başvuru oldu. Bunlardan Batman ve ilçeleriyle birlikte geçici olarak 960 kişi istihdam edilecek" demiş. Kurada adının çıkmasını bekleyen işsizlerden Abdurrahman Biçer, "Sabahtan beri ismimizin kurada çıkmasını bekliyoruz. Allah'tan ümit kesilmez. İki yıldan beri işsizim, inşallah iş bulurum" diye konuşmuş. Yaklaşık 4 saat süren kura çekiminde adları okununlar sevinirken, binlerce kişi ise hayal kırıklığı yaşamış.

Neyse yav burası Batman. Samsun değil ya, bize neeeee!!!!! Dimi ama?!

MEKSİKA SERMAYESİ

Meksika'ya ait Gruma Corporation firmasının bünyesine kattığı Türk Semolina Mısır İrmiği Fabrikası'nın devir teslim töreni yapılmış. Samsun Organize Sanayi Bölgesi'ndeki fabrikada gerçekleştirilen törende  Samsun Valisi Aksoy, Türkiye'deki güven ve istikrarın, yabancı yatırımcıları ülkede yatırım yapmaya teşvik ettiğini söylemiş. Samsun'un son dönemlerde ekonomik anlamda büyük atılımlar yaptığını ifade etmiş Sayın Aksoy ve  şöyle konuşmuş "Bugün Samsun'da uluslararası büyük bir firmanın yatırım yapıyor olmasından büyük memnuniyet duymaktayım. Bugün dünyada büyük bir ekonomik kriz yaşanırken Türkiye'de güven ve istikrarın var oluğunu gösteren bu yatırımı büyük bir dikkatle değerlendirmek gerek. Bu güven ve istikrar, eğer Türkiye'de olmasaydı, bu yatırımın buraya gelmesi konusunda zannediyorum ki ciddi tereddütler oluşurdu. Buraya bu yatırım geliyorsa dünyadaki ekonomik krize rağmen Türkiye'deki mevcut ekonomik yapının sürdürülebilir bir nitelikte olmasındandır. Böyle bir kuruluşun Türkiye'de, Samsun'da bu yatırımı gerçekleştirmiş olmasından büyük bir memnuniyet duyuyoruz."


Peki Meksika'nın Türkiye Büyükelçisi Amaral ne demiş törende?
Hep birlikte okuyalım basınımızda yer alan haberden "Bugün burada olmaktan çok memnunum. Böyle bir projenin gerçekleşmiş olmasını görmek benim için gerçekten büyük mutluluk. Gruma gibi uluslararası büyük bir şirket Türkiye'yi ekonomik anlamda bir potansiyel olarak gördü ve burada yatırım yapmaya karar verdi. Büyükelçiliğin önemli görevlerinden biri de iki ülke arasındaki dostluk ilişkilerini kuvvetlendirmektir. Bugün bunları yapıyor olmak büyük bir şeref. İki ülkenin ekonomik potansiyelleri büyük bir öneme sahip. Biz bu tablonun daha da iyi olması için elimizden geleni yapacağız."


ÇILGINLAR

Hani Başbakan İstanbul için çılgın proje diye İstanbul'u kanalla ayıracaklarını söylemiş ya, bunu duyan Sinop Valisi de Sinop'u ada yapmak için müthiş (!)  bir proje ortaya atmış. Sinop'un İstanbul'dan geri kalır yanı mı var sahi! Olur mu olur! Vali Ahmet Cengiz şunları söylemiş “Sinop'u, en dar noktasından (yaklaşık 1 kilometre), bilimadamlarının değerlendirmesi sonucu en uygun yerinden bir kanalla ya da tünelle adaya dönüştürmek istiyoruz. Sinop'u Türkiye'ye ve dünyaya tanıtmamız lazım. Tarihi, kültürü ve tabiatıyla ilgi çeken kentin, kendine ait özgün yapısıyla dikkatleri üzerimize çekmemiz lazım. Bunun için önce bilimsel çalışma yapılacak ardından da proje hayata geçirilecek.”

Cengiz, projenin hem ekonomik açıdan hem de gemilerin diğer tarafa kestirmeden gitmesi için rantabl olacağını söylemiş. Kentin turizm potansiyelini yükseltmeyi amaçlayan proje gerçekleşirse, adada yaşayanların karayla bağlantısı feribot ve vapurlarla sağlanacağını anlatmış.

Hürriyet'ten Mehmet Yaşin gazetesinin geçtiğimiz haftaki Seyehat ekinde Kış Yalnızı Sinop'u kaleme alırken "Hollanda Pembesi, Hint Sarısı, Sienna Kahverengisi dünyaya nasıl nam salmışsa, Sinop Kırmızısı da öylesine ünlenmişti. Renk dünyasının içinde saygın bir yeri vardı. Biz pek bilmesek de, dünya sanat literatürü Sinop Kırmızısı'na geniş yer ayırmıştı. Yörenin kırmızı toprağından elde edilen bu muhteşem renk, gemi, tahta, ev, mobilya boyamakta kullanılıyor, ressamların tuvallerinden eksik olmuyordu. Kentin sadece bu özelliği ön plana çıkarılarak bile, dünyanın ilgisi buraya çekilebilirdi. “Kırmızı Sinop”u tanıdıkça onu daha da seviyordum. Tarihi kaynakları incelerseniz kentin MÖ 7'nci yüzyılda Miletoslu Helenler'ce kurulduğunu, gündüzün ortasında yaktığı fenerle “insan” arayan ünlü filozof Diojen'in burada doğduğunu, Pontos'un başkenti olduğunu detaylarıyla öğrenebilirdiniz. Hele İsfendiyaroğulları döneminde kenti yöneten bir Gazi Çelebi vardır ki, öyküsü sizi hem şaşırtır, hem heyecanlandırır. Deniz savaşlarında, eline bir matkap alıp denize daldığını, gemileri teker teker delip suyun altına gönderdiğini öğrenince, onun yaşamının 'Karayip Korsanları' filminden daha nefes kesici olduğunu görebilirsiniz." demiş.

Dönelim ada hikayesine Sinop Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Erol Derici ise bu projenin gerçekleşmesinin çok zor olduğunu söylemiş.
Erol Derici, düşüncenin çok güzel olduğunu dile getirerek, "Nostaljik bir proje olur. Sinop'a çok katkısı olmaz diye düşünüyorum. Böyle bir ada şekline dönüştürüldüğünde yapılan masrafın çok altında bir getirisi olur" demiş.

Bİ KAHVEYE NE DERSİNİZ?

Kahve Deposun'da kahve ikram edeceğiz dersek kabul eder misiniz? Bizim Kahve ikramımızı kabul etmeniz tek başına yaetmiyor. Yanda fotoğrafını gördüğünüz doğum günü Kahve Deposu'nda yapıldı. Peki bu doğum günü kimin doğum günü kutlaması idi? Bildiniz mi? Bildinizse size zahmet [email protected] veya [email protected] adresine cevaplarınızı akşam 18:00'e kadar yazın ki bir fincan kahvelik hatırımız olsun! Haydi Bakalım bekliyoruz. Telefonla da başvurabilirsiniz. Te: 420 04 28 cevabınızı Semra Hanıma yazdırın. Adınızı soyadınızı ve iletişim bilgileriniz de bırakın. Haydiii ne duruyorsunuz kahveler soğuyor!..

TÜRKLER UZAYA GİDERSE
 
Amerika çeşitli ülkelerden astronotları toplamış Houston'dan Apollo uzay aracıyla Venüs'e yollamış. Aralarında elbette bir de Türk var.
Dönüş zamanı gelmiş.
“-Apollo!..
“-Buyur Hustoncuğum..”
“-Venüs'ten taş örnekleri aldınız mı?”
“-Aldık aldık, bir sürü taşımız oldu, napcanız bunlarla dünyada taş mı yok. Şimdi dönmek üzere yola çıktık. 24 saatte yörüngeye gireriz.”
“-Çok iyi, bilim adına önemli iş yaptınız”
“-Huston bir şey soracağım.”
“-Sor bakalım.”
“-Neden sadece taş toplattınız bize. O kadar böcek, çiçek vardı, bir de o tek gözlü yaratıklardan getirseydik.”
“-Artislik yapma olum, neden zamanında söylemediniz?
“-Neyi abi?”

HAK EDİLEN MAAŞ

Temel yeni bir işe girmek için başvurur. Sonra çalışacağı işte alacağı maaşı sorar.
“-Merak etme hak ettiğin ücreti alırsın” derler.
Temel: “-Ben o kadar ucuza çalışmam” der ve çıkar gider.

GÜZEL SÖZ

İnsanlar güzel gözlere sahip olmaya pek meraklıdır.
Oysa bunun yerine, her şeye daha güzel bakabilmekle ilgilenmelidirler.
(Osho)

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Şevki Yıldırım Arşivi
SON YAZILAR