Enkazdan inşaya doğru…
Yıkımdan kurtuluşa doğru…
Kurtulup İstiklal savaşı.;
2023 Hedefine doğru…
Yurdun dört bir yanını;
Demir ağlarla örmenin;
Gerçekleşmesine doğru!
Erdoğan;
Seçim meydanlarında haykırıyor:
“Demirağlarla Türkiye'yi biz örüyoruz biz.
10. yıl marşında demir ağlarla ördük;
yurdun dört bir yanına deniliyor.
O şairin bir hülyasıydı.
Böyle bir şey örüldü mü; yok!!!
Gazi Mustafa Kemal gitti…
demir ağlar durdu.
Artık 280 km hız yapan trenleri…
sizlerle biz tanıştırdık.
Yıl 2004!
İstanbul trafiğinde 2 milyon araç vardı,
şu an 3 milyondan fazla araç var.
Başbakanımız haykırıyor;
Seçim meydanlarında…
“Bunların hayallerinin bile;
ulaşamayacağı yere…
bizim metro hatlarımız ulaşıyor.
Metrobüsle tanıştı İstanbul…
Derdimiz İstanbul'un ulaşımını
R a h a t l a t a b i l m e k!”
İşte Merhum Uluhakan;
Abdülhamit!
Neler yapmadılar O Zat'a!
Mehmet Akif'iyle… Said-i Nursi'siyle…
Müslümanların başını;
o günlerde çeken;
Eşref Edipleriyle…
Sözüm ona;
Müslüman önderlerinin;
Hışmına uğramamış mıydı?
Mustafa Armağan anlatıyor:
“Hicaz Demiryolu gibi;
muhteşem bir proje!
yalnız raylarının uzunlukları…
viyadükleriyle değil,
organizasyonundaki başarıyla da
ele alınmalı değil midir?
Sadece Müslüman parasıyla…
Müslüman emeğiyle…
Müslüman beyniyle gerçekleştirilen
bu proje,
açıklandığı 1 Mayıs 1900 günü,
Hartmann'ın ifadesiyle;
emperyalist dünyayı;
“şaşkınlığa düşürmüştü”.
Bu 'kutsal hat',
modern dünyada;
Müslümanların ölmediklerini,
dimdik ayakta olduklarını haykıracaktı
dosta düşmana!”
Ama ülkücü Hareketin;
O günkü dedeleri; Jön Türkler;
İttihat-Terakkicilerin öncülüğünde;
Tahttan indirdiler.
Tıpkı bugünkü Pensilvanya vatandaşı;
Fethullah Hoca'nın;
On yıldır dinlediği telefonlarla;
Düzenlettiği…
Kılıçdaroğlu'nun eline sıkıştırdığı;
30 Mart seçim akşamına kadar;
Peyderbey piyasaya çıkaracağı…
Seçmen vatandaşların;
Tayyip Erdoğan aşkını;
Sileceği ses bantlarıyla;
Tahttan indirmeyi başaracaklar;
Tayyip Erdoğan'ı tahttan indireceklerdi.
Ama Tayyip Erdoğan istihbarat edindi;
Kılıçdaroğlu'nu her mitinginde;
Halka şöyle şikayet etti:;
"O eline tutuşturulan kağıt parçalarıyla;
yolsuzluk iddiasında bulunuyor.
Kayseri'de yolsuzluk dedi,
Kayseri sucuğa doydu;
kazandığı davalar sayesinde.
Grup toplantısında çıkmış;
yine elinde bir şeyler sallayıp duruyor.
Ey Genel Müdür!
Unutma!
senin genel başkanın Baykal'la ilgili
o görüntü hazırlıklarını yapanlar;
şu anda sana o kağıtları verenlerdir" dedi.
Ya sesi tamamen kesikleşen Bahçeli;
O da Kılıçdaroğlundan çektiği kopyalarla;
Durmadan Tayyip'e;
İstifa… Yüce Divan kapısına çağırıyor.
Tayyip Erdoğan'ı idam sehpasına çağırıyor.
Başka hiçbir sermayeleri kalmamış.
Amma Halkın gözünde iflas edecekler.
Oy sepetinde halkın tokatı nı yiyecekler.
Bakınız;
Kılıçdaroğlu neler yumurtluyor?
“Son yolsuzluk 6 Marmaray'a bedel!”
Hangi yolsuzluk var?
Adı belli değil!
Kimin parası aşırılmış?
Neden:
Benim paramı Başbakan ve oğlu aşırdı”
Diye feryat eden kişi duymadım.
Diyeceğimiz şu ki;
Hem Kılıçdaroğlu…
Hem Bahçeli;
Enkaz edebiyatıyla meşgul!
Ama Tayyip Erdoğan Türkiye'sinde;
enkaz gören yok;
Marmaray dev eseri…
Türkiye'nin dört bir tarafında;
Barajlar…
Hastaneler…
Kâşâneler var.
İnşallah Türkiye'nin inşası var!
Hedef 2023…