Rize'de AK Parti tarafından organize edilen "Siyaset Akademisi" toplantısında konuşan Başkan Yılmaz iletişim konusunda bakın neler söylüyor;
"Başlıca bilmemiz gereken kural iletişimdir. İletişim yaşamın öyle ayrılmaz bir parçasıdır ki her düşüncemiz her davranışımızın ve ilişkilerimizin ardında isteyerek ya da istemeyerek alıp verdiğimiz iletiler vardır. İletişim sadece sözlü yazılı ileti ve dilden ibaret değildir. İletişimde ilk dakika ve ilk izlenim çok önemlidir. İnsan davranışları diğer insanlar üzerinde yaratılan ilk izlenim sonrasında şekillenir. İletişimde tekrarlanamayacak tek şey ilk izlenimdir. Bu süreyi bilinçli bir şekilde kullanmak karşımızdakiler üzerinde istediğimiz düşünce izleniminin doğmasına imkan verir"...
Bu sözleri Rize'de çok rahatlıkla konuşan Yılmaz, Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı olarak nasıl bir iletişime sahip acaba?
Mesela basınla ilişkileri nasıl?
Samsun halkıyla gerçekten de iyi ilişkiler kurabiliyor mu?
Aristokratların başkanı mı, yoksa halkın başkanı mı?
Daha bununla ilgili çokca soru sorulabilir elbette...
Bugün bu kadar rahat olmasının arkasında AK Parti'nin gücü var...
Yılmaz partisinin bu gücünü Samsun'da o kadar iyi kullanıyor ki, bunu bizler bilsekte ne yazık ki halkımızın büyük bir kısmı bilmiyor.
Ben belediye başkanının başarılı ya da başarısız olduğuna nasıl bakarım biliyor musunuz?
CHP'li Tekkeköy Belediye Başkanı Hayati Tekin gibi...
Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun gibi...
Şanlıurfa'dan bağımsız belediye başkanlığını kazanıp sonradan AK Parti saflarına katılan
Ahmet Eşref Fakıbaba gibi...
Ya da Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül gibi...
Bunlar iletişim dersi verirse onları dinler ve birşeyler almaya çalışırım.
Başkan Yılmaz, AK Parti'nin gücüyle atıp tutuyor.
Kendine göre gövde gösterisi yapıyor...
Birgün bakıyorsunuz Rotary'lerin gönlünü yapıyor...
Başka bir gün Din görevlilerine hizmetlerini anlatıyor...
İş, toplumun en duyarlı olduğu meselelere gelince yan çizmeye, atlatmaya, zıplatmaya başlıyor...
AK Parti değilde başka bir partiden aday olsun da görelim Sayın Yılmaz'ın gücünü?
Şu iletişimi çok iyi yapıyor mesela;
"Köprüyü geçene kadar eşeğe dayı der, sonra hadi oradan ayı"...     "Herkese nabzına göre şerbet veririm"...
Bunları öğrendi ve uygulamada 10 numara işini yapıyor Sayın Yılmaz?
Artık bana herşeyi yapmacık, sevimsiz ve ilkesiz geliyor Sayın başkanın...
Önceden böyle değildi...
Bir duruşu, bir ağabeyliği, beyefendiliği, benim için en önemlisi adamlığı vardı...
Aristokrat yapısa o zamanlarda olsa da bunu çok fazla belli etmezdi...
15 yıllık süreç gerçek o ki, onu fazlasıyla yıpratmış ve kendisinden çok şeyi alıp götürmüş...
Ona tavsiyem siyasetteki iletişim derslerini istediği şehirde verebilir...
Ama burada bizlere ders vermeye kalkmasın...
Biz dersimizi çoktan aldık...
Öyle değil mi başkanım?