Muhtaç Mürit

  Muhtaç müritlerin yalancı iddiacılara aldanmaları, onları şeyh, muhteşem ve ermiş sanmaları nakli. Veresiyeyi nakitten, sahteyi de gerçekten ayıramamalarının hikâyesi.

   Bilginler: "İhsan edenlerin misafiri olmak gerekir." dedi. Sen, aşağılıkla senden olanı alan birinin müridi ve misafirisin. Üstün değildir, seni nasıl üstün yapacak? Işık vermiyor, seni karartacak. Kendisinin ışığı olmayınca yakınlıkta başkaları ondan nasıl ışık bulacak? Göze ilaç yapan kör gibi gözlere ne çeker? Ancak yeşim taşı. Bizim durumumuz fakirlikte ve eziyette budur. Hiçbir misafir bize aldanmasın. On yıllık kıtlığı şekil olarak görmedinse gözlerini aç ve bize bak. Bizim dışımız iddiacının içi gibi, gönlünde karanlık, dilinde ise parlaklık.

   Allah'tan ne bir kokusu ne izi var. İddiası Şit ve Adem'den fazla. Şeytan dahi kendi suretini göstermemiş, o ise "Biz abdaldan daha üstünüz." der. Kendisinin bizzat bir adam olduğu sanılsın diye dervişlerin sözünü çokça çalmıştır. Sözde Bayezit'i küçümser, onun içinden ise Yezit utanır. Gökyüzünün ekmek ve sofrasından azıksızdı. Hak onun önüne bir kemik atmadı. O ise seslenmiş, "Sofra kurdum, Hakk'ın vekiliyim, halife oğluyum. Haydi! Çok mihnetli, saf gönüllüler cömertlik soframdan doyuncaya kadar hiç yiyin."

   İnsanlar yıllarca yarın vaadiyle o kapının etrafında dolaşmış, yarın gelmez. İnsanın sırrının az çok açığa çıkması için uzun zaman gerekir. Beden duvarının altında hazine mi vardır? Yoksa yılan, karınca ve ejderha mı? Bir şey olmadığı anlaşılınca isteklinin ömrü gitmiş olur. Analamak ne fayda?

   Yalancı sahtelere mürit olanlara biraz söz dokundurmuş Mevlana. Üstünlüğü bilmeyen seni nasıl üstün yapabilir? Kendine faydası olmayan sana nasıl fayda verecek? Kel olan birisinin kelliğe son çağrılarına yönelik ilaçlarına hangi akılla inanırsın? Kör olan birinin göz ilacı yaparak nam salması hangi bilim ve insanlıkla izah edilebilir?

   Allah'ın insanlara verdiği en önemli nimetlerinden olan aklı kullanmamakta ısrar edenler, uçamaz şıhı uçururlar. Kaçamaz şıhı kaçırırlar. Bu dünyadan nasibini alamamış, muhtaç ve muratsız birer mürit olarak göçüp giderler.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İsa Abanoz Arşivi
SON YAZILAR