Eden bulur;
Sivil-asker dalaşması;
Dünyayı sırf askerler yönetmez ya!
Biraz da siviller yönetir.
İslam dünyasının kaderi bu!
İşte Afganistan'ı askerler yönetiyor;
Pakistan'ı askerler yönetiyor.
Pakistan'da eski başbakanlarından
Benazir Butto suikaste kurban gitti.
kocası Asıf Zerdari başa geçti.
Ali Butto'nun kuzeni ve aşiretin lideri Mümtaz Butto,
“ölenin kocası Asıf Zerdari cahil…
politik altyapıdan yoksun biridir;
banka hesapları sayesinde milyarder olmuş” dedi.
Diyeceğim o ki;
Pakistan'da aşiret var askeri zorbalıklar var.
Yolsuzluklar var.
Öldüren öldürene!
Pakistan bir türlü iflah olamadı.
Afganistan da aşiretlerle boğuşuyor;
Hepsi de askeri cuntaların çizmesi altında inliyor.
Neden bu konuya girdim derseniz;
Bütün İslam dünyasının çektikleri;
Hep askeri cuntaların yüzündendir.
Afgan'ın bugünkü lideri Karzai;
hükümetine yönelik yolsuzluk suçlamaları var!
kardeşi Kandahar valisi Veli Karzai;
uyuşturucu ticaretinden büyük gelir sağlamış;
bizim ülkemizde de 1938'de köklü devrim yapılmış;
İnönü, orduyu siyasi partinin içine çekmiş;
bağımlılık ilişkisi doğuracak antlaşmalara imza koymuştur”
1930 yılına kadar süren
Kürt ayaklanmalarının hemen tümünü kışkırtan İngiltere;
Biricik dostu olmuş; kaypak politikacıydı.
İşte sivil-asker karışımı bu yönetim;
1960 ihtilalini hazırlamış;
Güya İnönü muhalefet etse de Rahmetli Menderes;
Askeri mahkemelerce idam edilmişti.
O zaman Başbakan da İnönü olmuştu
Ne acıdır ki Menderes'in Genel Kurmay Başkanı;
Erdelhun'un tüm rütbelerini
Cemal Gürsel, sökerek er statüsüne indirdi.
Yassıada Mahkemesi'nde yargılanan Erdelhun,
idama mahkûm edildi.
Bir teğmen tarafından sürüklenen General Erdelhun,
Cumhurbaşkanı Cemal Gürsel tarafından affedildi.
İnşallah tarih tekerrür eder;
Darbecilerin getirdiği değil de;
Milletin Cumhurbaşkanı Gül tarafından
İlker Başbuğ da affedilir.
Aynı İnönü askeri cuntası Menderes'i de idam ettirmedi mi?
1950'lerde ezanımızı da esaretten kurtardı diye
İdam edilmedi mi?
Balyozcular…
İnternet Andıçcıları da
 Hükümete karşı darbelerinde
Başarılı olsalardı.
Amerika… Avrupa Birliği destek verseydi.
Tayyip Erdoğan'ın… Abdullah Gül'ün…
Diğer arkadaşlarının kelleri uçurulmayacak mıydı?
Fatih Camii cum'a namazında bombalanmayacak mıydı?
1938 İnönü devriminin darbesiyle;
Ordumuzun içine düşürüldüğü badire;
İnşallah dürüstlüğe dönecektir.
İsmet İnönü, her şeyi Ankara'ya bağlamıştı.
Ankara'nın dışında halk tanımıyordu.
Cumhurbaşkanı kesinkes asker kökenli olacaktı.
Abdullah Gül'ün seçilmesi;
İnönü'nün Ankara'sını çilelerden çıkarmıştı.
Andıç davasıyla ilgili;
önceden tutuklanan muvazzaf Albayların aileleri;
sokaklara dökülmüştü.
Genelkurmay Başkanı Başbuğ Başbakan'a çıkmıştı.
  Teröristlikle suçlanmalarını içlerine sindiremiyorlardı.
Onlar vatan kurtaran kaptan durumundalardı.
Beğenmedikleri hükümetleri;
Faili mechul cinayetlerle deviriyorlar;
İstediklerine hükümet kurduruyorlardı.
İlker Başbuğ son söz olarak;
"Bizler gelip geçiciyiz,
sizler tarihe not düşeceksiniz. Karar sizin!"
''Türkiye Cumhuriyeti'nin 26. Genelkurmay Başkanı,
terör örgütü kurmaktan… yönetmekten tutuklandı.
Takdir yüce Türk milletinindir'' dedi.
Dünya bu!
Neler görmüş… neler…
Bugün ağlayan yarın güler;
Ama bugün gülen de yarın ağlayabilir.
Tarih yazan Büyük Adamlar…
Her zaman kefen koltuk altında gezer.
Rejimi korumak için;
Andıçlar düzenleyenler;
Bugün teröristlikle suçlanır.
Evet İlker Başbuğ da tutuklandı.
MHP liderdi Bahçeli;
önüne gelenin terör örgütü kurmakla suçlanması;
çok tehlikeli… marazi bir gelişmedir dedi.
CHP'den Kılıçdaroğlu;
"Bu mahkemeler,
siyasî iktidarın sopası gibi kullanılan mahkemeler" derken;
Seyfi Oktay'ın avucu içine aldığı mahkemeleri
Gündeme getirmedi.
Son sözümüzü üstü kapalı söylersek deriz ki;
Bu mahkemelerden bir şey çıkmaz;
İnşallah yakında Silivri Cezaevi boşalabilir.