Bursaspor karşısında takımımız oyuna çok iyi başladı. Maçın ilk dakikalarında üst üste üç gol pozisyonu yakaladık ki Samsunspor bu dedik.
Özellikle Zenke'nin atılmasına kadar Samsunspor Bursaspor karşısında üstün taraftı.
Şimdi hakem Kamil Abitoğluna sormak isterim. Zenke'nin ilk sarı kartına diyeceğim bir şey yok. Ancak ikinci sarı kartı Fenerli, Beşiktaşlı yada Galatasaraylı bir futbolcuya gösterebilir miydin?
Kesinlikle gösteremezdin.
Maçın bence kırılma anı  Turgay'ın eliyle verdiği pas sonrası gelen golün iptali değil Zenke'nin çok haksız yere ikinci sarıdan atılmasıydı.
Maç sonu Lig TV yorumcusu eski Hakem Marcus Merk bu pozisyonun sarı kart ile uzaktan yakından alakası olmadığını, verilen kararın çok ağır olduğunu ifade etti.
Yazık oldu.
Petkoviç takım kurgusu olarak ilk defa doğru işlere imza attı.
Murat Yıldırım'ın sağ tarafta oynatılması, Bance'nin ileri uçta değil  sol tarafta oynatılması, Zenke'nin gerçek yerinde oyuna başlaması doğruydu.
Dominguez, Fink ,Mustafa Sarp ve Murat Yıldırım'ın orta alanda başarılı oyunları Samsunspor'un diri kalmasına ve pes etmeyen bir görüntü çizmesine yardımcı oldu.
Tabi dakika 65'ten sonra eksilen takımımız zorlandı ve baskı altında kaldı
Takımın kötüleri Adem Alkaşi ve Ergün Teber'di. Bu iki arkadaşımızın inişli çıkışlı maçlar çıkartmaları takıma zarar veriyor. Maçın kasetini tekrar izlesinler bana hak verecekler.
Her şeye rağmen son dakikalarda Murat Yıldırım ve Ekingho'nun iki pozisyonu var ki içimiz gitti.
Olsun, bu maçta yenilsekte Bursaspor maçı iyi oyun anlamında bizim için çıkış maçı olacak.
Hoca doğru şeyler yaptıkça bu takım Süper Ligi ortalarda bitirecektir.
Biz hem hocaya hem de futbolcu kardeşlerimize güvenmeliyiz.
Tahammülsüzlük
Bazı zat-ı muhteremler on paralık kıymeti harbiyesi olmayan cümlelerle hakaratvari ve hatta tehditvari cümleler kurmuşlar bir yazı yazdık diye. Mail döşenmişler, yorum yazmışlar.
Kimi zaman  etrafımda gözlemlediğim tahammülsüzlüklere şaşırıp kalıyorum.
Daha anlamadan dinlemeden, cümlenin anlamını düşünmeden, bitmeyen tahammülsüzlük beni çileden çıkarıyor.
Bizim de bir fikrimiz olamaz mı, bunu ifade edemez miyiz biz, bu kadar kıt, bu kadar eksik akılla nereye gideceğiz.
Hayretler içindeyim!