Koroner damar hastalığı,kalp yetersizliği ve yüksek tansiyon hastalıkları yaygın kalp ve damar hastalıkları arasındadır. Kalp ve damar hastalıkları Amerika Birleşik Devletlerinde toplam ölüm oranının % 48 sini oluşturmaktatır. Egzersiz eksikliği koroner kalp hastalıklarını ortaya çıkaran önemli bir nesden olarak görülmektetir.Hareketsizliğin bu hastalıklardaki rolü hipertansiyon,hiperkolestrolemi,sigara kadar büyük  olduğu ileri sürülmektetir. 

         Koroner kalp hastalıkları için kan lipidlerinin seviyesi(trigliserid ve kolestrol) en önemli risk faktörütür.Koroner kalp hastalığının oluşmasında sigara içme , hipertansiyon ve toplam kolestrolün yüksek yoğunluklu kolesterole(HDL-K) oranı diğer nedenlerin yanında (diabet,aşırı kilo,düzenli egzersiz eksikliği) daha önemli risk grubunu meydana getirirler. Yüksek kan kolesterolü,kılcal damarlarda sertlik,daralma ve tıkanma riskini artıran plakaların oluşmasını (Arterosklorotik plaklar) hızlandırmakta,bu tür oluşumlar özellikle koroner damarlarında dolaşım yetersizliği sorunu yaratabilmektedir.

              Yeterli yoğunlukta,miktarda ve sürede yapılan egzersizlerin gerek tansiyon gerekse plazma lipid ve lipoproteinleri üzerindeki olumlu etkileri birçok  çalışmada  ortaya konulmuştur.Egzersizle yağ dokusu ve kaslardan lipoprotein lipaz salgılanmasının arttığı,plazma trigliserid konsantrasyonunun azaldığı bildirilmiştir.Egzersiz yapanlarda sedanterlere göre daha düşük trigliserid, düşük yoğunluklu lipoprotein (LDL-K) ve daha fazla yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL-K)  görüldüğü belirtilmektedir. Ayrıca HDL-K damarlarda prostasiklin stabilizasyonu yolu ile aterom plakları üzerinde trombus oluşumunu engellemektetir.Egzersizle plazmadaki LDL ve trigliserid konsantrasyonunun azalması için 2 ay süren egzersiz programlarına ihtiyaç vardır. Araştırmalar aerobik tipi egzersizlerin yüksek trigliseritli hastalarda trigliserid seviyesini düşürdüğünü hatta normale çektiğini ve HDL-K yı yükselttiği ni göstermiştir. Aerobik egzersizleri sonucu dinlenme kalp atım sayısında düşme ile kalp kasının oksijen ihtiyacı tasarrufu ve bununla kalp faaliyetinin ekonomikleşmesi,HDL kolesterolde artma ve LDL kolesterolde düşme Arterioskleroza karşı yükselmiş koruyucu etkiyi ifade etmektedir. Yapılan çalışmalarda koroner kalp hastalığının fiziksel aktivite ile ters bir ilişki içinde olduğu bulunmuştur. Fiziksel aktivite ve düzeyi ne kadar yüksek olursa kalp ve damar hastalıklarından ölüm oranı o nispette düşük olmaktadır.Düşük seviyede bir fiziksel aktivite bile düzenli olmak şartıyla kalp ve damar hastalıklarını önleyebilir.