Yaşar Yeşilyurt

Yaşar Yeşilyurt

İslam dünyası kimlere emanet?

Biz ise istiyoruz ki yeryüzünde müstaz'aflara lütfedelim, onları (yeryüzünde) önderler ve mirasçılar kılalım " (el-Kasas, 28/5).

İslam ülkelerinde son aylarda yaşanan halk hareketlerinin anlamı nedir? Halk hareketi diyorum çünkü aslında tamda ne olduklarının kendileri tarafından da bilinmeyen, çıkış noktası, amaçları, ulaşmak istedikleri gayeler ve talepleri açısından bakıldığından bu hareketleri tam bir yere oturtmak oldukça güç gözükmektedir. İsyan, devrim, ihtilal, halk ayaklanması tabirleri zaman zaman karşılasa da olan durumu tam netlikte vermekte güçlük çekiyor.

Sonuçta bu halk hareketlerinin bir tek çıkış ve ortak noktası var, o da başlarındaki darbeci, basçı, tekçi, jakoben, totaliter yönetimlere karşı çıkmak ve daha yaşanabilir insanı ve doğal haklara kavuşmak istiyorlar. Acaba İslam ülkeleri neden bu tip yönetimlerin varlığına uzun süreden beri razı oldular ya da zorunda kaldılar. Aslında bu soru şimdi olmakta olan halk hareketlerinin de aslında temelinde yatan cevabı bize verebilir ancak ben burada daha çok olanı betimleyerek belki başka bir yazımda neden sorusuna bir cevap bulabiliriz. Çünkü bu tür yönetimleri sadece dış güçler eliyle dizayn edilen bir anlayışla açıklamak son derece sığ bir açıklama olacaktır. Şimdi onların başta olmasına yol açan şeyi dış güçler eliyle diye izah edersek şimdi var olan hareketleri de dış güçler eliyle diye izah etme yanlışlığına düşürecektir.

Şu bir gerçek ki var olan halk hareketleri yönetimlerin halk eliyle ve serbest seçimlerle değişebilmesi yönünde dünya genelinde oluşan konsensusu geçte olsa keşfetmeleri olmuştur. Kabul etmek gerekir ki hangi politikayı güderse gütsün halkın çoğunluğunun oylarıyla işbaşına gelmiş yönetimlerin iktidarın dışında kalan toplum kesimlerinin her türlü haklarını isteklerini ve beklentilerini de garanti altına alacak biçimde bir siyasi yapılanmaya gitmeleri arzu edilen sonuçlardan biridir.

Dünyanın hızla daha demokratik daha yaşanabilir daha insancıl bir değişime doğru evrilirken İslam dünyasının da bu değişimden uzak kalmadan tekrar medeniyetin doğduğu yer olarak kendisini yeniden kurgulaması daha adaletli bir düzene girmeleri gerekmektedir. Bugün yaşanan olaylar bunun bir göstergesidir. Baskıcı rejimler daha fazla halk isteklerine kolayca direnemeyeceklerdir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yaşar Yeşilyurt Arşivi
SON YAZILAR