Büşra Yıldız

Büşra Yıldız

Hem şifalı hem sağlıklı: Bal

Son yıllarda bal ve bal çeşitleriyle ilgili birçok yazı okuyor ve bir şeyler duyuyoruz. Sahte ballar, kristalleşen ballar, ham ballar, işlenmiş ballar derken kafamızda birçok soru işareti oluşuyor. Şimdi aklınıza gelen o soruların hepsinin yanıtlıyoruz.
Balın rengi tadı hakkında size çok şey söyleyebilir. Genel olarak konuşursak, balın rengi ne kadar açıksa tadı da o kadar narin ve yumuşaktır. Ve tam tersi, koyu renkli balın güçlü ve daha aromatik bir tadı vardır.
Bal alırken doğal bal, organik bal, ham bal gibi pek çok kafa karıştırıcı şey duyarız, hatta çoğu zaman satıcılar bizim bu kafa karışıklığımızı fırsata çevirerek bizi kandırmaya çalışabilir.
Ham bal doğrudan kovandan gelir ve pastörizasyon noktasına kadar ısıtılmaz. Bal kovandan çıkarıldıktan sonra, balmumu ve arı vücut parçalarını çıkarmak için süzülür ve ardından şişelenir. Ham balın hem filtrelenmemiş hem de filtrelenmiş seçenekleri mevcuttur ve ısıl işlem görmediğinden işlenmiş bala göre daha kalın, daha opak bir kıvama sahiptir.
İşlenmiş bal ise, pastörizasyon (ısıl işlem) ve filtrasyon gibi ticari işleme yöntemlerine tabi tutulur. Bu işleme yöntemleri poleni, antioksidanları, vitaminleri ve mineralleri filtreler. Ham bal bu besinlerden arındırılmadığından işlenmiş baldan daha sağlıklıdır.
Bir balın organik olması onun ham olduğu anlamına gelmez. Organik bal, organik sertifikalı arı kovanlarından ve herbisit veya pestisitlere maruz kalmayan çiçeklerden elde edilir. Sonuç olarak organik bal hiçbir katkı maddesi, koruyucu madde ve kimyasal madde içermeyen balı ifade ederken ham bal işlenmemiş balı ifade eder.
Bal, uygun şekilde saklanırsa sonsuza kadar dayanabilir. Görünümünü ve tadını korumak için oda sıcaklığında, nemden uzak, kapalı bir kapta saklamak gerekir. Aksi halde nem balı kirletecek ve bozulmasına neden olarak ekşi bir tat verecektir.
Hayır, böyle bir şey doğru değildir. Zaman geçtikçe balınızın sıvı kıvamını kaybettiğini ve kristaller oluşturduğunu fark edebilirsiniz. Bu tamamen normaldir. Balın zamanla kristalleşmesi yaygındır. Bal, su ve şeker karışımı (temel olarak glikoz ve fruktoz) içerdiğinden, şeker zamanla çökebilir. Bu gerçekleşirken su şekerden ayrılarak küçük kristal görünümü oluşturur.
Balı, serin ve kuru bir yerde, hava geçirmez bir kapta saklayarak kristalleşmesini önleyebilirsiniz. Balın soğutulmasından kaçınmak da en iyisidir çünkü bu, kristalleşmeyi hızlandırır.
Peki kristallenmiş bal tüketmek zararlı mıdır? Hayır, hiçbir zararı yoktur. Hatta bazı insanlar bunun daha zengin bir tada sahip olduğunu ve yayılmasının daha kolay olduğunu bile düşünebilir.
Bal, suya batırılarak veya mikrodalgada ısıtılarak kristali çözülebilir. Aşağıda yöntemlerin uygulanma basamaklarını anlattık:
Islatma yöntemi ile: Çaydanlıkta suyu kaynatın. Kapalı bal kabınızı geniş bir cam kaseye yerleştirin ve sıcak suyu doğrudan kabın üzerinden kaseye dökün. (Balın ağzı kapalı) Balın birkaç dakika (yumuşayıp sıvılaşana kadar) ıslanmasına izin verin. Bal birkaç dakika sonra yumuşamazsa daha sıcak bir su kullanın.
Mikrodalga yöntemi ile: Balı mikrodalgaya dayanıklı bir kaba koyun. Her seferinde karıştırarak, otuz saniyelik artışlarla orta güçte mikrodalgada bal yumuşayana kadar tekrarlayın.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Büşra Yıldız Arşivi
SON YAZILAR