Zarife Köksal Taşova

Zarife Köksal Taşova

HAYATA KAÇ KAÇ BAŞLADIN?

İnsanlar hayata iki şekilde başlar.Birinci kısımdakiler,ağızlarında gümüş kaşıkla doğanlar.İkinci kısımdakiler ise hayata 1-0 yenik  başlayanlardır.Ağızlarında gümüş kaşıkla doğanlar,paranın hesabını yapmazlar.Hayatta bir göz ev edinebilmek için,ömürlerini borç ödemekle geçirmezler.Öteki kısım insanlar için,hayat hep çalışıp didinmek demektir.Bir de bakmışlar ki,yaşlanmışlar,hayat bitivermiş. İdeal olanı ne peki?Elbette gökten bedava bir ekmek düştüğü görülmemiştir.Çalışmanın yanı sıra,kişinin arkasında daima sağlam bir ailesinin olması en temel gerçektir.Hayata pembe gözlüklerle bakmak hiç bir gerçeği değiştirmez.Hayatla barışık yaşamak birçok engelin olmamasına bağlıdır. Değerli okurlar elbette başörtü engeline takıldıktan sonra biz çok üzülmüştük. Çok ağlamıştık. Çünkü hayat maddi ve manevi 2 kısımdan oluşmaktadır. Her ikisi de olması gerekir. Ama bende diyorum ki; İnandığınız yolda yürümelisiniz. Zaten o zaman hayatla barışık olabilirsiniz. Hayattan borç almamalısınız. Siz hayata hep ödünç vermelisiniz. Belli bir çizginiz olmalı bu çizgi sizin doğruluk çizelgeniz olmalı. O çizgiden dışarı taştığınız anda, taviz veriyorsunuz demektir. Her taviz sizden çok şeyi alıp götürür bunu sakın unutmayın. Yerel ve ulusal TV kanallarından davetler alıyoruz. Bir gün bir yerel kanaldan davet almıştım. Tabiî ki telefon ile görüşmüştük. Program saatinde gittiğim zaman, ilk defa bir olay ile karşılaştım. Zannederim program sunucusu olan kişi, beni görür görmez, “Hanımefendi keşke bana telefonda başörtülü olduğunuzu söyleseydiniz.” Ben daha onun sözünün dinlemeden ayağa kalktım, asla üzülüp ağlamadım, dedim ki; bu benim başıma ilk defa geliyor sizin bu davranışınızı ulaşabildiğim her yere şikayet edeceğim. Sizi kınıyorum. Düşünce özürlü olduğunuza inanıyorum. Sizin gibilerin buraları işgal etmemesi gerekir diyerek oradan ayrıldım ve dediklerimi de yapmıştım. Bir sır vereyim mi size şu anda meşgul olduğum işlerden dolayı gerçekten hayat ile barışık durumdayım. Tepkilerimi yazarak gösteriyorum. Biliyorum yine Ö.S.S. sınavı yaklaşıyor. Biliyorum gerginsiniz. Çünkü sınavı kazanıp kazanmamak yanında birde bu engeller var. Ama mesajım anlaşılmıştır herhalde. Eğer senin bir çizgin var ise, o çizgi üzerinde haksızlıklar, yanlışlar, hatalı tercihler olmamalıdır. Yani amacın başarmak ise bunu pekala yapabilirsin. Sende var olan cevheri her halükarda dışarıya çıkarabilirsin. Ama kişiliğinden ve onurundan taviz vermeyerek bunu yapmalısın. Bu sadece başörtüsü engeline uğramışlar için değil, hayatta daha nice engeller var. Önemli olan hiçbir şekilde hata yapmayarak bu engelleri aşabilmektir. Evet şu bir gerçektir; insanoğlu çift kanatlı bir kuş gibi olmalıdır. Yaşadığı bu dünyayı da, uhrevi hayatını da düşünmek zorundadır işte parola budur. Nasıl ki tek kanatlı kuş uçamazsa, sende her iki hayatını garantiye almalısın. Ne olacak çok paran olduğunda, ayaklarının altına kırmızı halılar serilir. Bir giydiğini bir daha giymezsin. Paranın hesabını yapmazsın. Ama bu hayatın senden götürdüklerini de asla unutmamalısın. Geçen gün bir parti lideri, başörtüsü takmayan bayanların uğradıkları psikolojik baskıdan bahsediyordu. İşte ben bu insanlara söylüyorum bu sözleri. Lütfen ağzınızdan çıkanları kulaklarınız duysun. Yıllardır, Peruk takanların psikolojileri ne olacak? Başörtüsünü açmayıp, mesleğini yapamayıp tabiî ki maaşını alamayan ve nice maddi sıkıntılarla hayatını devam ettirenleri psikolojileri ne olacak? Kaldı ki üniversitede arkadaşlarımızın çoğu başı açıktı. Ve bize destek oluyorlardı. Durum halen böyledir. Bazıları ağzını açıp ne konuştuğunu bilmiyor. Son bir not iletmek istiyorum geçen gün bir müdür beyden aldığım bilgiye göre; bayan öğretmenlerde de kıyafet yönetmeliği geçerlidir. Vücut hatlarını belli edecek tarzda pantolon giyemeyeceklerini söylemişti. Ama ben bir çok yerde, bu yasağın ihlal edildiğini görüyorum.kurallar herkes için geçerli olsun. Farkında olmadan yazı çok uzadı. Bu konuyu başka zamanlarda da konuşuruz inşallah. Değerli okurlar bence dış ülkelere beyin göçü olmasın. Bırakın kafaların içi çalışsın. Çalışan beyinler cennet ülkemize hizmet etsinler. Saygılarımla

NOT-DEĞERLİ OKURLAR,KİTAPLARIMIZI SAMSUN-ENDÜLÜS KİTABEVİNDE BULABİLİRSİNİZ.DEĞERLİ OKURLAR,İMZA GÜNÜ YAPMAK KONUSUNDA KARARSIZIM.BU KONUDA MAİLLERİNİZİ BEKLİYORUM.İNŞALLAH KONFERANSIM OLACAK.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zarife Köksal Taşova Arşivi
SON YAZILAR