HARİTA DUYARSIZLIĞI VE ARKA PLAN  !

                  Yıllardır ülkemizde harita gafları ve hataları sorunu yaşanıyor.Gerek kamu gerekse özel sektörün değişik amaçlarla hazırladıkları harita,broşür ve kitaplarda o kadar büyük yanlışlar yapılıyor ki insan ister istemez düşünmek zorunda kalıyor.Hem  de bir defa değil ki.Benim bildiğim onlarca defa gerçekleşti.Her defasında değişik şekillerde eleştiriler  ve uyarılar yapılmasına rağmen aynı yanlışlar devam ediyor.

                  Ya doğuda bazı illerimiz Ermenistan sınırları içinde gösteriliyor, ya güneydoğuda sözde Kürdistan devletini ifade eden bir harita, ya ege de yunan sınırları içinde gösterilen bazı adalar ve şehirler...En son olarak da Samsun"da bir kurumun tanıtım amaçlı hazırladığı kitapta Pontus haritası…

                  Bu kadar duyarsızlığa da pes doğrusu.Kimler hangi amaçla yapıyor anlamak mümkün değil.Bu çalışmayı yapanların daha dikkatli olması gerekmiyor mu ?Nedense bu tür hata ve yanlışlar ülkemizde yaşanıyor.

                 Siz hiç Yunanistan"da çıkarılan bir kitap ya da dergide yanlışlıkla Selanik"in , Rusya"da Batum"un , Suriye"de Halep"in,ve Irak"ta Musul"un Türkiye sınırları içerisinde gösterildiğine şahit oldunuz mu veya duydunuz mu ? Bırakın böyle bir şeyin olmasını, adamlar baykuşlar gibi sınırlarımıza gözlerini dikmişlerken bizim böyle duyarsızlıklar içinde olmamız doğrusu akıl karı değil.

                  Eğer bu yanlışlar bilgisizce yapılıyorsa buna alet olanların artık daha  uyanık olmaları gerekiyor.Yok eğer kasıtlı ve bilinçli yapılıyorsa da bu ihanetin içinde olanların hesap vermeleri lazımdır.Bu milletin bunu bilmeye hakkı vardır.

                   Geçmişte bu topraklar üzerinde hak iddia edenlerin, para  ile toprak satın alma teklifi yapanların nasıl cevaplar aldıklarını tarih yazıyor.Atalarının, uğruna canlarını seve seve verdikleri bu aziz vatanın evlatları,yapılan bunca fedakarlıkları duyarsızca takip etmeleri karşısında şehitlerimizin kemikleri sızlamaktadır.Yaşadığımız coğrafyanın stratejik konumu ve tarihi sorumluluğumuzun gereği olarak her an uyanık ve diri olmak zorundayız.

                   Vatan bilinci,toprak bilinci,tarih bilinci,inanç bilinci ve dil bilinci bir toplumun en önemli değer yargılarıdır.Bunların farkında olmalı ve gereği gibi hareket etmeliyiz.

                    Bir de bu yanlışlar sadece harita üzerinde yapılmıyor ki.Bakıyorsunuz  kendi tarihini yerden yere vuran yazarlar,kendi atalarına düşman olan gençler, kendi kimliği ve kültürünü küçümseyen sözde aydınlar arzı endam ediyor ortalıklarda.Kendi tarihi ve kültürüne yabancı çok az millet vardır yeryüzünde.Öyle bir kültürel yozlaşmanın tehdidi altındayız ki kendi kendini yiyen ve bitiren bir yapılanma içine sokuluyoruz adeta.

                    Aslında bir gerçeğin altını çizmek gerekirse; haritalarda kitaplarda yapılan bu anlamsız gaflar ya da yanlışlar bu milletin geçmişte verdiği mücadeleyi zayıflatmayacaktır .Ama tarih tekerrürden ibarettir derler ya,onun gibi yaşanan yanlışlardan ve verilen mücadelelerden derslerin ve ibretlerin alınması gelecekte yapılabilecek hata ve yanlışları asgariye indirecektir.O açıdan duyarlı ve tutarlı olmak zorundayız.Yoksa bu aziz milletin her zaman her türlü mücadeleyi verme azim ve kararlılığı her zaman var olacaktır.

                   Özetle,toplum olarak özellikle gençlerimizin tarih bilincine sahip olmaları ve dedelerinin verdiği eşsiz mücadelelerin kendilerine yüklediği misyonu sonsuza kadar taşımaları kaçınılmazdır.Birlikte dirlik ve kararlılık,ayrılıkta ise zafiyet ve düşmanlık vardır.Merhum Mehmet Akif Ersoy"un da ifade ettiği gibi;

""Girmeden  tefrika bir millete düşman giremez,toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez"".

                   Yarınlar,yorgun ve bezgin kimselere değil,rahatını terk edebilen gayretli insanlara aittir.Aydınlık yarınlara doğru…..