17:32
Yanıtla  ¡Yanıtla
Tümünü yanıtla
İlet
Sil
Gereksiz
Okunmadı olarak işaretle
Okundu olarak işaretle
Gönderenden tüm gelenleri sil
İletiyi yazdır
İleti kaynağını göster
İleti geçmişini göster
İleti geçmişini izle
Ayrıntıları Göster
Ayrıntıları gizle Mert Oral Mert [email protected]
 
E-posta gönder
E-postayı bulKime: özgür kalanbak
Kimden: Mert Oral ([email protected]) 
Gönderme tarihi: 25 Eylül 2011 Pazar 17:32:45
Kime:  özgür kalanbak ([email protected])

Süper lige merhaba diyen her iki takım da 3 haftada alınan 4 puanı yeterli görmüş ki, maç boyunca birbirlerini alt etmek için pek bir çaba harcamadılar. Samsunspor'un 60-75 arası yaptığı tempo haricinde, sahadaki futbol kocaman bir sıfırdı. Özellikle ev sahibi Orduspor'un aman geriye düşmeyeyim mantalitesi ile geri dörtlüsünü kalesine yakın tutması ve ileride pres yapmaması topa sahip olma oranımızı yüksek tuttu. Ama rakibin elleriyle teslim ettiği oyunu biz yalnızca Bance'ye uzun top şişirerek kullanmaya çalıştık. En iyi silahımızı, 45 dakika boyunca rakip stoperlerle boğuşturarak kendimiz harcadık. Bance'ye refakat etmesi gereken Anıl Dilaver efendi de 45 dakika boyunca kafaya çıkmayarak, çizgide rakip oyunculara bacak arası atmaya çalışarak geçirince koskoca devre kaleye gidemeden bitti takımımız adına.
Nasıl olsa Bance indiriyor şişirelim gitsin tembelliği, Bülent Kocabey ve Zenke'nin oyuna girmesiyle sona erdi. Petkovic, çok yerinde iki değişiklik yaparak, oyunu rakip alana yıktı ve topu da havadan yere indirdi. Ancak ikinci yarıyla başlayan presimiz, 60-75 arası hucüma tempo olarak yansıdı. Pozisyonlar da bulduk ancak bir türlü kale önünde gerekeni yapamadı Bance. Golü attığımız andan itibaren maçın sonu gelmeden 3 puanı koymuştuk cebimize. Bu süreçteki Samsunspor'un oyun yapısına dikkat çekmek isterim. Bance'ye yakın oynayan ikinci forvet Zenke ve orta sahada serbest oynayarak topa sahip olmamızı arttıran Dominguez hocaya bir şeyleri göstermiştir umarım. Milli maç arasından yararlanarak bu şablonu takıma oturtmalı Dominguez yoksa her maçın 45 dakikası Bance'ye şişirerek geçmez, boşa harcanmaz. 75'ten sonrası için denilebilecek anlamsız bir şekilde düşen tempomuz ve Bülent Kocabey'in şutunu enfes bir şekilde çıkaran Orduspor kalecisi. Tıpkı son dakikada bizi ipten alan Ertuğrul'un enfes kurtarışı gibi.

Oyuncularımıza göz atarsak Ertuğrul kaleyi aldı artık sanırım. Yan toplarda müthişti, geri paslarda hayli soğukkanlıydı. Savunmada Akaki ve Bahia tek hamlelik oyuncular, temiz oynadılar. Kemal Culio'ya bir türlü tempo kazandırmadı sağ bekte ama hucümda haliyle aksadı. Ergün solda iyiydi, pasla savunmadan çıkmaya çalışıyor arkadaşları ona uyum sağlamalı. Fink'in fizik gücü arttırılmalı, orta sahada daha diri bir Fink gerekiyor. Anıl Dilaver'e ise buranın Samsunspor olduğu ve süper ligde oynadığını hatırlatmalı birisi. Kiralık gelmesi gayriciddi oynamasını gerektirmiyor. Sonradan giren Zenke, Bance'ye refakatçi olmalı hucümda. Bülent Kocabey gibi bir güç her zaman olmalı kulübede. Ama hocanın da bazı oyuncuların, verimliliği arttırmak için gerekli değişiklikleri yapmalı.

Hakem Hüseyin Göcek rezil bir maç yönetti. Emre Özkan'ın Fink'e attığı yumruk kırmızı kartla cezalandırılmalıydı. Lehimize ve aleyhimize öyle kararlar verdi ki yalnızca bizi de rakibimizi de bezdirdi. Orduspor'u ben bu kadar kötü beklemiyordum, geriye düşmekten korkarak oynadılar. Oyuncularımızın son 10 dakika neden tempoyu geriye düşürdükleri ve gardı düşmüş Orduspor'u son dakikalarda zorlamadıklarını anlamadım. Böyle bir rakip yakalamış, 2-3 net pozisyonundan yararlanamamışken hangi maçı kazanacağız bir düşünmek gerek.