Dokunulmazlıklar ve kıyafet özgürlüğü

Türkiye'nin gündemi dokunulmazlıklar ve kıyafet özgürlüğüne kilitlendi yine.

Okullara kıyafet serbestliği getiren yönetmelik yürürlüğe girdiği andan bu yana tartışmalar aldı başını gitti. Eğitimciler ve Eğitim emekçileri sendikası yöneticileri farklı görüşler ortaya koyarken yönetmelik uygulanmaya başladı bile. Uygulamaya konan yönetmeliğe tepki göstermek , ya da desteklemek elbette gerekiyor demokratik toplumlarda, ancak dünya görüşü penceresinden tek taraflı bakıldığında bu tartışmalar halka bir şey vermiyor.

Kılık kıyafette özgürlüğe evet. Ama nereye kadar. Tartışılan türban, eğer dini inancın gereği ise sadece kimsenin buna itiraz etmeye hakkı yok , saygı duyulmalı. Ama siyasal bir simge ve dini inançları siyasete alet ederek pirim yapmaya çalışmaksa bunun özgürlüklerle ilgisi yok.

Yönetmeliği destekleyen ve karşı çıkan görüşlerin haklı ve haksız oldukları yönler var ama sadece eleştirerek ve gazetelere sıcağı sıcağına gündem konusu olduğu için bir şeyler söyleme gereğinden yapılan açıklamalar saçma.

Yönetmelik artık uygulanmaya başladığına ve bu konuda yapacak bir şey kalmadığına göre , aynı 4+4+4 teki gibi, uygulama içinde görmek gerekiyor aksaklıkları ve göstermek. Toplumumuz sadece bundan anlıyor. Yaşamadan inanmıyor.

Kılık kıyafete serbestlik nereye kadar? Koyduğunuz kısa etek, makyaj,saç kısıtlamalarının ölçüsü ne. Sokak ya da yatak kıyafeti ile gelirse okula, ya da yırtık pırtık moda denilen saçmalıklarla ne yapacaksınız?

Tam tersi varlıklı aileler moda dergisinden çıkmış gibi giydirirse çocuklarını, yoksul , gücü olmayan ailelerin çocuklarını kıyafetle de sınıf ayrımı içerisine fiilen sokmuş olmuyor musunuz?

Bir diğer boyutu denetim...Kim nasıl, neye göre denetleyecek ve müdahale edecek. Okuldaki öğretmenler ve yöneticiler penceresinden bakıldı mı hiç?

Tartışılan konunun türban tarafı. Muhalefet çocukların kıyafetlerle anti laik yetişeceğini savunuyor, iktidar yanlıları da özgürlüklerin ifadesi olduğunu söylüyor. Neye özgürlük? Türbana. Sloganları : Yetmez ama evet... Ya tam tersi giyim tarzını benimseyenler?

Bunu bir daha düşünmek lazım. Oldu bittiye getirmeden tüm savunulan görüşleri dikkate alarak. Kargaşayı engellemenin en iyi yolu ,ortak akıl ile karar vermek.

DOKUNULMAZLIKLAR

BDP Milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması için dosyalar TBMM'ye geldi . Muhtemelen AKP ve MHP'nin oyları ile kalkacak. Teröre bulaşan ve destekleyen, eli kanlı katilleri savunan, yardım eden yanında olanların dokunulmazlığı kalksın ha ettiğini bulsunlar. Sonuna kadar arkasındayım.

Ama ya yolsuzluk yapanlar, hırsızlık yapanlar, hak yiyenler, haram yiyenler, adi suç işleyenler. Onlar ne olacak. Milletin harami temsilcisi mi?.

CHP'nin kürsü dışında tüm dokunulmazlıkların kaldırılması talebi çok olumlu ve doğru. Kılıçdaroğlu'nun dediği gibi, "Hırsızdan, yolsuzluk yapandan milletvekili olmaz." Teröristten ve onu savunanlardan olmayacağı gibi.

Türkiye bir yerlere gidiyor ama biraz ortak akıl eksik değil mi? Değerleri, idealleri olmayan bireyler haline dönüşmeye devam ediyoruz tam gaz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Coşkun Özbek Arşivi
SON YAZILAR